Şeker hastalığının vücutta insülin hormonunun eksikliğine ya da insülin direnci dediğimiz insülin hormonuna yeterli cevap olmamasına bağlı olarak gelişen bir hastalık olduğunu belirten Nefroloji Uzmanı Dr. Burak Canver, "insülin kandaki şeker miktarını kontrol eden ve pankreas bezinden salgılanan bir hormondur.
Kan şekerinin yüksek seviyelerde olması demek olan hiperglisemi durumunda vücudun kılcal damarları zarar görmeye başlar ve organların kan dolaşımı sayesinde olan beslenmesi bozulur. Bunun dışında kan şekerinin hücrelere taşınarak beslenmesini sağlayan insülin hormonunun eksikliği hücrelerin zarar görmesine yol açarak görevlerini yapamamasına, sonuçta ilgili organın yetmezliğine yol açar. Bunun etkisi şeker hastalarında kendini görme bozuklukları, ayaklarda iyileşmeyen yaralar, kalp yetmezliği veya kalp krizleri, cinsel fonksiyonlarda bozulma ve idrarda protein kaçağı olarak kendini gösterir" dedi.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Böbreklerimizde gözle görülemeyecek derecede küçük nefron adını verdiğimiz süzgeçlerin olduğuna işaret eden Canver, "Bu süzgeçler kandaki zehirli maddelerin temizlenmesini ve fazla sıvının vücuttan atılmasını sağlarlar. Kan dolaşımının bozulması ve kandaki yüksek şekerin sürekli olarak bu süzgeçleri çalışmaya zorlayarak yorması nedeniyle zaman içerisinde bu süzgeçlerin her iki böbrekte de sayılarının azalmasına yol açar.
Böbrek cefakar bir organdır, bu nedenle bu nefron dediğimiz süzgeçlerin yüzde 90'ı iş göremez hale gelene kadar herhangi bir belirti vermeyebilir. Belirtiler ortaya çıkmaya başladığında böbrek geri dönülemez şekilde hasar görmüş olabilir. Kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, kansızlık, kemik erimesi, bacaklarda nedeni açıklanamayan şişlikler, nefes darlığı, bulantı ve kusma gibi belirtiler başladığında böbrekleriniz ileri derecede hasar görmüş olabilir. Böbrek yetmezliği 5 derecedir. Beşinci derece artık hastanın diyaliz tedavisine başlanması veya böbrek nakli olması gerekiyor demektir. İşte bu belirtiler ortaya çıktığında böbrek yetmezliği 3. veya 4. dereceye hatta nadiren diyaliz aşamasına kadar ilerlemiş olabilir" diye konuştu.
KANDA BAKILAN ALBÜMİN SEVİYESİ...
"Şeker hastalığında böbrek hasarının ilk belirtisi genellikle idrarda protein kaçağının başlamasıdır" diyerek sözlerini sürdüren Canver, "Rutin kontrolller sırasında kanda bakılan albümin seviyesi ve basit idrar tahlillerinde protein testinin pozitif gelmesi bunun ipucu olabilir. Böylece özellikle şeker hastalarında herhangi bir merkezde yapılabilen bu tahlillerle böbrek yetmezliği erken evrede teşhis edilebilir. Bu basit idrar testinin her kontrolde yapılması önerilmektedir.
Bu testlerde böbrek hasarına dair ipuçları varsa (idrarda protein görülmesi veya kandaki albümin seviyesinin düşük olması) hastanın binefroloji uzmanına görünmesi önerilir. Böbrek yetmezliği ne kadar erken tanınırsa uygun diyet önlemleri ve bazen ilaç tedavileriyle diyalize gidiş süreci engellenebilir ya da geciktirilebilir. Böbrek yetmezliği tanısı almış hastaların belli periyotlarla mutlaka bir nefroloji uzmanı tarafından takip edilmesi gerekir. Böbrek yetmezliğinin ve şeker hastalığının olması böbreklerinizi tamamen kaybedeceğiniz anlamına gelmez. Kronik böbrek hastalığı olup olmadığını bilmek ileriye yönelik erken önlem alınmasını sağlar" ifadelerini kullandı.