Çocuk Hastalıkları Uzmanı ve Nütrigenetik - Epigenetik Derneği Başkanı Doç. Dr. Gülsen Meral, Koronavirüs sürecinde çocuklarda dikkat edilmesi gereken konularla ilgili altın değerinde bilgiler verdi.
Bu dönemdeki davranışların, dokunuşların hatta beslenmenin dahi çocukların DNA'sı üzerinden epigenetik değişiklikler yaparak ileriki dönemde ruhsal ve kronik hastalıklara sebep olabileceğini kaydeden Meral, bu durumun nesilden nesile aktarılabileceğini belirtti.
Ebeveynlerin yediklerinden sözlerine kadar bu süreçte dikkat etmeleri gerektiğini belirten Meral "DNA kaderimiz değildir" diyerek şunları kaydetti:
"Davranışlarımız, çocuklarımızın DNA'sı üzerinde epigenetik değişiklikler yaparak kaygı bozuklukları, depresyon, anksiyete yaratabilmekte ve bunlar nesilden nesile aktarılabilmektedir.
Bu son zamanlarda yaşadığımız olaylar, Covid-19 ve bunun getirdiği korkular, kaygılar özellikle ergenlerde daha etkileyici olabilir. Çünkü Ergenlik döneminde normal yaşlardan daha fazla bu gibi korkular, kaygılar artabilmekte, fobiler biraz daha artış göstermekte...
Bu da çocuklarımızda DNA üzerinde epigenetik değişimlerle kaygılarını bundan 10-15 sene sonra ergenlik bittikten ve erişkin olduktan sonra devam eden psikolojik sıkıntılarla karşımıza gelebilmekte...
ANNE DOKUNUŞU 'GELECEK' İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Özellikle annelerle yapılan çalışmalarda, çocuklara dokunuşta ve çocuklara davranışıyla gelecekteki DNA ekpressom üzerinde kalıcı olarak iz bırakabildiği ve daha sonraki çocuklarda kişiliklerin oturmasında önemli olduğu, bunun da genetik olarak nesillere devam ettiği yapılan çalışmalarda kesinleşti.
Bu süreç içerisinde anne ve babaların kaygıları var, dünyanın bir korkusu var fakat bunu minimize yapmak için neler yapmamız gerekiyor?
BABANIN SPORU 'GENETİĞİ' DAHİ ETKİLİYOR
Babaların evlenmeden önce yaptığı sporların çocuklarda dikkat eksikliğini dahi engellediği yapılan araştırmalarda ortaya kondu. Daha evlenmeden önce babanın beslenmesi çocuğun genetiğini etkilemektedir. Annenin beslenmesi, anne karnındaki çocukların etkilenerek gelecekteki kronik hastalıkları, dikkat eksikliği, psikolojik veya bedensel taslak oluşumu için bir zemin oluşturmaktadır.
HAMİLE OLAN ANNE ADAYLARI DİKKAT!
Öyleyse şu dönemde hamile olan annelerimizin kendilerine ruhen ve bedenen çok daha iyi bakması, diğer zamanlardan daha da önem arz etmekle beraber evdeki davranışların, hareketlerin ve enerjinin çocuğu olumlu veya olumsuz etkileyeceğini farketmemiz gerekiyor.
SÖZLERE DİKKAT! BÜYÜK TRAVMALAR OLABİLİR
Ev içindeki duygu ve düşüncelerimizi pozitif yönlendirmeli, çocuğa söylediğiniz her sözün onun kafasında oluşturduğu resmi görmeliyiz. 12 yaş öncesi çocuklarda soyut kavram yoktur. Özellikle bu yaş grubunda söylediğimiz ifadeler, ölüm korkuları veya başka soyut kavramları anlayamadıkları için salgınlar daha büyük travmalara yol açacaktır. Annelerin bunu bilmesi gerekir ki kelimelerini daha dikkatli seçmesi için...
NE YAPMALIYIZ?
İlk önce biz kendi kaygılarımızdan kurtulmalıyız. Aile içinde yapacağımız spor, yürüyüşler, nefes terapisi, evin havalandırılması, oksijenler ve sürekli aynı şeyi konuşmamak çocuklarımızın kafalarındaki düşünceleri değiştirebilmektedir.
Akşamüzeri küçük eğlenceler yapılabilir, beraber oturulup oyunlar oynanabilir, hep birlikte yemek yenerek sohbet edilebilir. Burada önemli olan anne ve babanın kafasındaki düşüncelerin olumlu yöne çevrilip çocukların üzerindeki DNA ekpresyonunu (epigenetik değişikliğini) bozmadan düzgün bir şekilde 10-15 sene sonra yaşayacağı kronik hastalıkları veya ruh ve beden hastalıklarını engellemek şu anda elimizde diye düşünüyorum.
NASIL BESLENMELİ?
Beslenme çok önemli. Bağırsak florası ile beyin arasında direk ilişki bulunmakla beraber yediklerimiz ve içtiklerimizin direk DNA üzerinde etkileri bulunmaktadır. Beynin düzgün çalışması için bağırsakların düzgün çalışması lazım. Yediklerimizin ruhumuzun şifası olacağını unutmamalıyız.
Katkılı yiyecekler bağırsak florasını, çocuklarımızın ruhunu ve bizim ruhumuzu olumsuz etkilemekte... Zaten şu anda çevresel koşullarla beraber daha da fazla etkilenmesine sebep oluyor. Çocuklarımıza meyve, sebze ve sağlıklı yiyecekler yedirmek hem ruhen hem de bedenen sağlıklı olmasını sağlayacaktır.
"TARHANA İÇİN, TURŞU YEYİN"
Kışa geliyoruz. Güneşten uzak duruyoruz ama havalandırma, evin içerisine alacağımız oksijen çocuklarımızın büyüme ve gelişmesi için önemli olacaktır. Vitamin eksikliklerine bakacak olursak; yaptığım araştırmalarda Türkiye'de belirgin bir vitamin eksikliği var. Özellikle D vitamini eksikliği bulunmakta. D vitaminin emilmesi için de bağırsak florası önemlidir. Bunun yolu beslenmeden geçiyor. Probiyotikler de D vitamini emilmesini arttıracaktır. Fermente yiyeceklerimize dönmemiz gerekiyor. Tarhana çorbalarımız, turşularımız, fermente yiyecekler çocuğumuzun geleceğinin şekillenmesi bakımından önemli olacaktır. Özellikle B vitamini, B1, B6, multivitamin, çinko, selenyum... Bunların hepsinin önemi var, unutmamalıyız.
SAĞLIKLI YEMEK GELECEĞİMİZİ ETKİLER
DNA 3 ay ile 6 ay arasında yenilenmektedir. Epigenetik hastalıklar veya epigenetiğin sebep açtığı ruhsal ve bedensel hastalıkları düzeltme şansımız var. Bu da bizim yediklerimizden geçmekte... Beslenmenizi değiştirdiğiniz an DNA ekpressomunun da değiştiği ve DNA'nın ifadesinin daha düzgün olduğu çalışmalarda ortaya konmuştur.
"TOPRAKTAN ÇIKAN RENKLİ YİYECEKLER..."
Özellikle dikkat eksikliği olan çocuklarda da beslenme konusu oldukça önem arz ediyor. Marketlerdeki renkli yiyecekleri değil topraktan çıkan renkli yiyecekleri yememiz lazım. Dört haftalık yapılan çalışmalarda beslenmeyi düzelttiğinizde dikkat eksikliği olan çocukların düzeldiği görülüyor.
Abur cubur, renkli yiyecekler, içinde özellikle katkı maddesi olan yiyeceklerden uzak tuttuğumuz zaman çocuklardaki dikkat eksikliğinin toparlanmalarını görebileceksiniz.
Genel olarak toparladığımızda, çocuğumuzda yapacağımız bu değişikliklerle vücut için gerekli olan enzimlerin, proteinlerin salgılanmasını sağlayacağız. Unutmamalıyız ki kendimizi değiştirmek elimizde. Düzgün bir beslenme, spor ve alışkanlıklarla genimizi olumlu yönde etkileyerek hayatımızı güzelleştirebilir, çocuklarımız üzerinde olumlu değişiklikler bırakabiliriz."