KALP HASTALIKLARINA BAĞLI ÖLÜMLERİN DÖRTTE ÜÇÜ ENGELLENEBİLİR
Dünya Sağlık Örgütü yaşam tarzı değişiklikleri ve düzeltilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin yaklaşık dörtte üçünün engellenebileceğini ön görmektedir. Tütün kullanımının bırakılması, ideal kilonun korunması ve fiziksel hareketin artırılması kalp ve damar sağlığına en büyük katkıyı sağlar. Kilo kontrolü ve fiziksel hareket hipertansiyon, diyabet ve kolesterol yüksekliği gibi önemli risk faktörlerinin kontrolünü kolaylaştırır. Günlük iş ve boş zaman faaliyetlerinde araç kullanımını azaltmak, beslenme ihtiyacından çok keyif verici olarak tüketilen şeker ve yağ içeriği yüksek yiyeceklerden uzak durmak bile bu yönden önemli bir ilk adım olabilir.
Hipertansiyon, diyabet ve kolesterol yüksekliğinin zamanında tespiti ve uygun şekilde tedavisi kalp damar hastalıklarından korunmada vazgeçilmez öneme sahiptir. Bu risk faktörlerinin (özellikle kolesterol) varlığı ve tedavisi ile ilgili bilim ve tıp dışı safsatalara itibar edilmemelidir. Kalp hastalığı oluştuğunda da erken tanı ve müdahale çok önemlidir. Özellikle çok sayıda risk faktörü taşıyan kişilerin kalpten olabileceğini düşündükleri yakınmalar için ivedilikle bir sağlık kurumuna başvurmaları bazı durumlarda hayat kurtarıcı olabilir.
KALP HASTALARI KORONA VİRÜSÜ DAHA AĞIR GEÇİRİYOR
COVID-19 pandemisi kalp sağlığı üzerine de doğrudan ve dolaylı etkiler göstermektedir. Bazı yayınlarda olguların üçte birinde virüsün miyokardit'e (kalpkası iltihabı) yol açtığı, buna bağlı gelişebilen kalp yetmezliğinin ağır hastalığa, hatta ölüme yol açabildiği bildirilmektedir. Yine virüsün damarların iç örtüsünde (endotel) yaptığı hasara bağlı damar tıkanmaları söz konusu olabilmektedir. Hali hazırda kalp hastalığı olanlarda da enfeksiyonun daha ağır seyretmesi beklenebilir.