ORGANİK VE KALİTELİ
Tereyağı Türk mutfağının en çok kullanılan besinleri arasında neredeyse ilk sırada yer alır. Son yıllarda organik olması şartı ile sağlıklı beslenme adına kullanılması önerilen ve diyet listelerinde yer alan tereyağının sağlık için sayısız faydası bulunmakta. Kısacası tereyağının sağlıklı bir şekilde tüketilmesi için organik ve kaliteli olması gerekiyor. Peki, organik tereyağı nasıl anlaşılır diyorsanız işte cevapları…
ORGANİK TEREYAĞININ KIVAMI NASIL OLUR?
Tereyağının organik olup olmadığını anlamanın bir diğer yolu da kıvamıdır. Oda sıcaklığına geldiğinde hemen sürülebilir kıvama gelen ve eriyen tereyağı, organik olarak nitelendirilebilir. Ayrıca tavada eridiğinde çıkan köpüklerde tereyağının organik olduğunu gösterir.
ORGANİK TEREYAĞININ GÖRÜNTÜSÜ NASIL OLUR?
Kaliteli ve organik tereyağının sapsarı olması gerekir algısı kesinlikle yanlıştır. Köy yerinde yapıldığından eminseniz haklı olabilirsiniz. Ancak markette satılan ve rengi altın sarısına dönen tereyağının inde bol miktarda katkı maddesi olabilir. Bu nedenle rengi ışıkta beyaza dönen ve çok açık renkli olmayan tereyağını almaya özen göstermelisiniz.
ORGANİK TEREYAĞI KOKUSU NASIL OLUR?
Kaliteli tereyağını kokladığınızda paketinden dahi kokuyu hissedebilirsiniz. Paketi kokladığınızda hiçbir koku gelmiyorsa tereyağı sahte olabilir. Organik tereyağında koku paketin dışına kadar çıkacaktır. Aynı zamanda pişerken yaydığı iştah açıcı acıktırıcı bir tereyağı da organik olarak tanımlanabilir.
GHEE NEDİR?
Ghee, en kısa tanımıyla arıtılmış tereyağıdır. Anadolu ve Kafkaslarda 'sade yağ' olarak bilinen ghee, inek sütünden yapılmış tereyağından elde edilen, yağın en doğal ve katkısız halidir. Ghee ve tereyağı ikisi de doymuş yağlardır. İkisi de diğerinden daha fazla veya daha az sağlıklı değildir. Ghee, özellikle son dönemlerde 'daha sağlıklı' diye adlandırılsa da normal tereyağından daha sağlıklı değildir. USDA'nın (Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı) diyet rehberi, doymuş yağ alımının toplam günlük kalori alımınızın % 10'undan daha fazla olmamasını öneriyor. Günde 2.000 kalori tüketen biri için, bu yaklaşık 22 gram doymuş yağ anlamına geliyor. Bu da 3 yemek kaşığı tereyağı veya ghee olarak hesaplanıyor.
SÜT ALERJİSİ OLANLAR TÜKETEBİLİR Mİ?
Ghee süt katılarından arındırılmış olmasına rağmen yine de alerjiye neden olabilir. Yani süt ve süt ürünlerine alerjisi olanlar süt katıları çıkarılmış olsa da ghee yemekten kaçınmalıdır. Ne kadar arındırılmış olsa da ghee yağının içinde süt katıları kalabilir.
Bununla birlikte, laktoz intoleransı olan biri, ghee yağındaki laktoz seviyeleri sıfır olduğundan, rahatlıkla bu yağı tüketebilir.
YEMEKLERDE HANGİSİNİ KULLANMAK DAHA İYİ?
İkisi de yemek pişirmek için kullanılabilir. Ancak ghee yüksek sıcaklıkta pişen yemekler için daha uygundur. Tereyağını kızgın bir tavaya koyarsanız ya da uzun süre ocakta bekletirseniz yanar, rengi siyaha döner. Bu durum ghee yağında meydana gelmez.
Özetlemek gerekirse ghee kızartma, soteleme gibi yüksek ısı gerektiren yemeklerde daha rahat kullanılabilir.
PEKİ GHEE YAĞINI DİĞER YAĞLARDAN AYIRAN ÖZELLİKLER NELER?
-Kolay bozulmaz.
-Yüksek yanma ısısına sahiptir.
-Diğer yağların yakımına yardımcı olarak yağ yakımını hızlaştırır ve kolaylaştırır dolayısıyla kilo kaybına katkı sağlar.
-Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
-Bağırsak hareketlerini düzenler ve bağırsak sağlığını korur.
-Antikanserolojen etkisi mevcuttur, kansere karşı korur.