Türkiye'de sağlık turizminin liderlerinden Medipol Mega Üniversite Hastanesi, öncü tedavilerine yenisini ekledi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Güzelburç, doğuştan bel kemiğindeki açıklık nedeniyle idrar ve dışkısını tutamayan spina bifida hastası, 16 yaşındaki Libyalı S.A.S'yi mesane pili ameliyatıyla tedavi etti. Mesane pili ameliyatı bu sıkıntıya sahip çocuk yaş grubunda Türkiye'de bu alanda bir ilk olma özelliği taşıyor.
İKİ ÜLKEDEN HÜSRANLA DÖNDÜK
Başarılı geçen ameliyatın ardından sevinç gözyaşları döken aile Libyalı aile oğulları S.A.S.'nin tedavisi için yıllardır farklı ülkelerde umut aradıklarını ve her defasında hüsran yaşadıklarını anlatttı. S.A.S'nin annesi yaşadıkları süreci şöyle ifade etti:
"Oğlumu kucağıma aldığım ilk günden bu yana onun tedavisi için yurtdışında Tunus ve Mısır gibi farklı ülkelerdeki hastane ve kliniklerde çare aradık. Sonuç hep hüsran oldu. Son yıllarda Türkiye'de tıbbın pek çok ülkenin ilerisinde olduğuna dair bilgiler geliyordu. Bu alanda Medipol Mega Üniversite Hastanesi ve başarılarını öğrendikten sonra şansımızı bir de burada denemeye karar verdik. Hastane personeli bizi aile sıcaklığıyla karşılandı. Doktorlar tüm olasılıklar hakkında bilgilendirdi. Ameliyat sonrası müjdeli haber verildiğinde inanamadım. Oğlum şuan idrarını ve dışkısını tutabiliyor ve daha kaliteli bir hayat sürüyor. Onun bezden kurtulunca psikolojisi düzeldiğini ve özgüveni arttığını gözlemliyorum. Bir anne olarak yaşadığım mutluluğu kelimelere dökmem imkansız. Yaşadığımız sürece hastaneye ve doktorumuza minnettar kalacağız" dedi.
ÜÇÜNCÜ BASAMAK TEDAVİ TEK ÇÖZÜMDÜ
Ameliyatı gerçekleştiren Üroloji Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Vahit Güzelburç hastanın daha önce birçok tıbbi süreçten geçtiğini belirterek şu bilgileri verdi;
"Spina Bifida rahatsızlığı olan bel sinirlerinde açıklıkla doğmuş. Yedi günlük bebekken ülkesinde bel sinir ameliyatı yapılmış. Hastamız kendini bildi bileli idrarını ve büyük abdestini tutamaz halde yaşamış. Bize başvuruncaya kadara çeşitli ilaçlar ve sondalar denense de fayda sağlanamamış. Dile kolay 17 yıldır alt bezine bağımlı bir hayat sürüyordu. Bize ulaştığında yaptığımız tetkiklerde idrar torbasının normalden çok fazla çalıştığını ve kapasitesinin çok azalmış olduğunu tespit ettik. Hastanın idrar torbasına 2'inci basamak tedavi olarak ameliyatla yüksek miktarda botulinum toksini verdiysek de beklediğimiz sonucu alamadık. Bu aşamadan sonra tüm dünyada standart olarak hastalara geri dönüşümsüz ameliyatlar önerilerek idrar kaçırma kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Ancak bu ameliyatların büyük abdeste etkisi olmadığı için hastalar alt bezini kullanmaya devam ediyor. Biz de hastamız için genel ve beyin cerrahisi ile de görüşerek hem idrarı hem büyük abdesti tutma ihtimali olan 3'üncü basamak tedaviye yani mesane piline (sakral nöromodülasyon) karar verdik."
HASTA ARTIK ALT BEZİ KULLANMAYACAK
Ayrıntılı değerlendirilmiş, bel siniri veya omurilik hasarlı hastalarda mesane pili tedavisiyle idrar tutmanın sağlanabileceğini söyleyen Güzelburç, "Genç hastamızın operasyon sonrasındaki bir aylık süreçte büyük abdestini hiç kaçırmadığını, idrarı ise nadiren kaçırdığını, artık alt bezi kullanmadığını gözlemledik. Mesane pili operasyonuyla hem idrar hem de bağırsak sorunlarında iyileşme sağlanabiliyor. Hastalar geri dönüşümsüz standart ameliyatlardan önce yeni bir alternatife sahip olabiliyor" açıklamasında bulundu.
PİL SİNİRLERE UYARI GÖNDERİYOR
Son yıllarda daha çok tercih edilen mesane pili tedavisinin idrar kaçırma veya yapamama sorunlarında 3'üncü basamak tedavi olarak kullanıldığını bildiren Güzelburç, "Kalça içerisine yerleştirilen bir pil vasıtası ile bel sinirlerine uyarı gönderilerek idrar kaçırma veya yapamama sorunları tedavi edilebiliyor. Ayrıca büyük abdestle ilgili benzer sorunlarda da pil tedavisi kullanılıyor" diye konuştu.
DÜNYADA BUNU YAPAN ÇOK AZ MERKEZ VAR
Libyalı S.A.S gibi bel sinirleri doğuştan hasarlı hastalarda mesane pili takılmasının dünyada sınırlı sayıda merkezde denendiğini söyleyen Güzelburç, "Amaliyatta başarı şansı bel siniri hasar görmemiş hastalara göre düşük. Ancak operasyon başarılı geçtiği takdirde hasta ve yakınlarının hayat konforunda belirgin bir artış sağladığı için bu tedavi camiada heyecanla karşılanmaya başlandı" ifadelerini kullandı.
BAŞARINININ SIRRI MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIMDA
Ailenin ve hastanın bilgilendirilmesinin önemine değinen Güzelburç, sözlerini şöyle sonlandırdı;
"Tüm olması gereken branşların değerlendirmesi ve konsey kararı alınarak uygun görülen hastalara tecrübeli, multidisipliner çalışan kliniklerde mesane pili önerilebiliyor. Sinir yaralanması olmayan, başka sebeplerle idrar tutamayan uygun hastalarımızda mesane pili uyguladığımızda yüz güldüren sonuçlar alabiliyoruz. Fakat bel sinirindeki açıklığın başarı şansımızı düşürebileceğini ve bunun standart uygulanan bir tedavi olmadığını da hastaya ve ailesine anlatıyoruz."