'ÇOCUKLA GERÇEKÇİ BİR DİLLE KONUŞULMALI'
Ergen yaş grubunda kaygı oluşmaması için ebeveynlerin çocuklarıyla gerçekçi bir dille konuşmalarını öneren Karayağız, "Sağlık Bakanlığı'nın verilerini gerçekçi bir dille paylaşmak, bunun için gerekli tedbirlerin alındığını ve çocuğun da tedbir alması gerektiğini bilmesini sağlamak; ama panik yaratmanın da bir faydası olmadığı gibi zararı olacağını çocuğa anlatmak gerekiyor. Çünkü biz biliyoruz ki; kaygı yoğun, stres cevabınız yüksek olursa vücutta stres hormonları artarak savunma sisteminizi zayıflatır ve baskılar" ifadelerini kullandı.
'3 YAŞINDAN İTİBAREN KONUŞULABİLİR'
3 yaşından büyük çocuklara salgının etkilerinin korku ve kaygıya yer bırakmadan daha akılcı bir dille anlatılması gerektiğinin altını çizen Karayağız, "Burada kullanılacak dil önemli; virüs gelecek, ellerin pis, sarılma' değil de; 'ellerimiz kirli, dokunmadan yıkamamız lazım' gibi, korku ve kaygı ortamı yaratmadan tatlı dille izah etmeliyiz. Çocuklarda panik oluşturacak konuşmalardan uzak durmalıyız" dedi. Ailelere, çocuklarıyla daha fazla ve kaliteli vakit geçirmeleri önerisinde bulunan Karayağız, "'Çocuğu internetin, telefonun başına bırakalım oyun oynasın' demek yerine geçmişte kaçırdığımız fırsatları göz önünde bulundurup ailece kaliteli vakit geçirmeye odaklanmak lazım" diye konuştu.