Ülkemiz dahil tüm İslam alemi ramazan ayının heyecanını yaşamaktadır. Dünyada farklı kültür ve coğrafi bölgede yaşayan yaklaşık 1.5 milyar İslam alemi bu mübarek Ramazan ayını en verimli bir şekilde geçirmek için tatlı bir telaş ve heyecan içine girerler. Ramazan ayının gelişi ile sıkça sorulan bir soru ; kalp hastalığı olanlar ramazanda oruç tutabilir mi? Kalp hastalığı olanlar oruç tutabilir ya da kalp hastalığı olanlar oruç tutamaz diye bir genelleme yapılamaz. Riskleri bireysel olarak değerlendirmek gerekir. Doğal olarak farklı coğrafi bölgelerde iftar ve sahur arasındaki süre de farklı olmaktadır. Farklı coğrafi bölgelerdeki mevsim durumu , çalıştığı iş ve ağırlığı, iftar sahur arasındaki süre, kişinin mevcut hastalığı, kullandığı ilaç ve dozları ve tedaviye uyum göz önünde bulundurularak bir öneride bulunmak daha iyidir. Kalp hastalıkları temel olarak 4 kategoride değerlendirilip ona göre bir öneride bulunmak daha akıllıca olur diye düşünüyorum. Bunlar; 1-Aterosklerotik Kalp Hastalığı 2-Kalp Yetersizliği 3-Kapak Hastalıkları ve 4-Aritmiler
1-ATEROSKLEROTİK KALP HASTALIĞI
Ramazanda oruç tutmanın verdiği manevi huzur dışınde insan vucüdu için bir çok yararlı etkisi olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yapılan çalışmalarda uzun süreli açlığın ateroskleroz gelişimi için önemli bir risk faktörü olan inflamasyon ve sempatik aktiviteyi azalttığı , aynı zamanda ramazan öncesi ile karşılaştırıldığında ramazanda iyi huylu olan HDL kolesterolün arttığı , zararlı olan LDL kolesterolun ise azaldığı gösterilmiştir. Bu da kalp hastalığı olanlar için olumlu bir etki oluşturur. Genel kural olarak stabil koroner arter hastalığı olan ve düzenli ilaçlarını kullanan hastalar oruç tutabilir. Yapılan çalışmalarda ramazan ayında oruç tutanlarda ramazan ayı öncesi ile karşılaştırıldığında, ramazan ayında akut kalp krizi nedeni ile hastaneye başvurularda bir değişiklik olmadığı hatta bazı çalışmalarda azalma eğilimi olduğu gösterilmiştir. Ancak aktif göğüs ağrısı-nefes darlığı olanlar, son 6 ay içinde koroner by-pass ameliyatı olanlar, son 3-4 ay içinde kalp krizi geçirenler ya da koroner stent takılanlarda ramazan ayında oruç tutmamaları önerilir.
2-KALP YETERSİZLİĞİ OLAN HASTALAR
Kontrol altında ve diyet-tedaviye uyum gösteren stabil kalp yetersizliği olan hastalar doktor gözetimi altında oruç tutabilirler. Kalp yetersizliği olan hastalarda en önemli sorun diyet ve tedaviye uyumsuzluktur. Ramazan ayında yaşam tarzı değişikliği, uyku düzeni ve diyet değişikliği olduğu için kalp yetersizliği olan hastaların uyumu zor olabilir. Bu nedenle ramazanda diyet ve tedaviye uyum göstermeyen hastalar, sıcak bir iklimde oruç tutanlar ve idrar söktürücü dediğimiz diüretik ilaç kullanan kalp yetersizliği hastalarında dehidratasyon sorunu gelişebilir. Bu hastalarda sıvı ve elektrolit denge bozukluğu sonucu kalp yetersizliğinin kötüleşmesi ve çeşitli aritmilere sebep olabilir. Kalp yetersizliği olup oruç tutmak isteyen hastaların, ramazan öncesi eğer mümkün ise hekimine danışarak günde 1 ya da 2 dozda (iftar ve sahurda) kullanılacak şekilde daha uzun yarı ömrü olan ilaçlara geçmek uygun olur. Yapılan çalışmalarda tedaviye uyum gösteren stabil kalp yetersizliği olan hastalarda ramazan ayında kalp yetersizliğinin kötüleşmesinde bir artış olmadığı gösterilmiştir. Genel olarak kontrol altında olmayan dekompanse kalp yetersizliği hastaları, günde 2 doz ya da daha fazla dozda diüretik ihtiyacı olanlar veya gün içinde 2 den fazla dozda ilaç alması gereken hastalar ramazanda oruç tutmamaları önerilir.
3-KALP KAPAK HASTALIĞI OLAN HASTALAR
Kapak hastalıkları ; hafif bir mitral kapak kaçağından ileri mitral darlığı-aort darlığı ve mekanik kapak ameliyatından (replasmanından) oluşan geniş bir alanı kapsar. Hafif kapak rahatsızlıklarında ramazanda oruç tutmalarında hiçbir sakınca yoktur. Ancak ileri evre kapak hastalıkları ve kapak ameliyatı olan hastaların mevcut durumu ve kullandıkları ilaçlar göz önünde bulundurularak bir öneride bulunmak gerekir. Tedaviye rağmen nefes darlığı şikayeti olan hastaların oruç tutmamaları gerekir. Mekanik kapak replasmanı olan hastalar eğer durumları stabil ise oruç tutabilirler. Ancak bu hastalar sürekli olarak coumadin adlı antikoagülan ilacı kullanmak zorundalar. Coumadin ilacı bir çok faktörden etkilendiği için ramazan boyunca sık sık aralıklarla INR kontrolü yapılması gerekir.
4-ARİTMİ VE KALP PİLİ OLAN HASTALAR
Aritmiler ; sinüs taşikardisi, supraventriküler taşikardiler, atriyal fibrilasyon ve hayatı tehdit eden ventrikül taşikardi/fibrilasyondan oluşur. Bu hastaların ramazanda oruç tutmaları ya da tutmamaları altta yatan primer hastalığına bağlıdır. Eğer alttan yatan asıl hastalığı stabil ise oruç tutmalarında bir sakınca yoktur. Ancak ileri derecede kalp yetersizliği ile birlikte hayatı tehdit eden bir aritmi varsa oruç tutmamaları önerilir. Aynı zamanda düzenli kontrolleri yapılan kalp pili olan hastaların da oruç tutmalarında bir sakınca yoktur.
Sonuç olarak kalp hastaları ramazanda oruç tutamaz ya da oruç tutabilir şeklinde bir genelleme yapılamaz. Mevcut hastalığın tipi, hastalığın derecesi, kullandığı ilaçlar, hastanın diyet ve tedaviye uyumu dikkate alınarak bireysel bir karar verilir. Diyet ve tedaviye uyum göstermeleri koşulu ile ramazanda stabil kalp hastalarının çoğu oruç tutabilir. Ancak kalp hastalığı olan ve ramazanda oruç tutmak isteyen hastalar; ramazan öncesi bir hekime danışıp hekimin önerileri doğrultusunda hareket etmeleri uygun olur.