Dünyaya yayılan ve Türkiye'de de ölümlere neden olan koronavirüs salgınına karşı ülke genelinde önlemler artırılıyor. Koronavirüs salgınından korunmak için vatandaşlar bağışıklığı güçlendiren bitkisel ürünlere yöneldi. Son günlerde sosyal medyada zerdeçalın virüse iyi geldiği ile ilgili yapılan paylaşımların ardından bitkiye olan ilgi de arttı. C ve D vitamini özelliği olan zerdeçalın kilosu, koronavirüs salgınına iyi geldiği söylentilerinin ardından iki katına yükselerek 40- 50 TL'den alıcı bulmaya başladı. Baharatçılar ve bitkisel ürün satanlar, zerdeçal satışlarının geçmişe göre 4- 5 kat artığını ifade ederken, vatandaşlar da virüsten sonra zerdeçalı günlük tüketemeye başladıklarını söyledi.
'ZERDEÇAL TEDAVİ AMAÇLI KULLANILMAMALI'
Prof. Dr. Hakan Parlakpınar, zerdeçalın baharat olarak tüketilmesinde bir sorun görülmediğini dile getirdi. Ancak, zerdeçalın tedavi amaçlı ilaç olarak ya da gıda takviyesi olarak kullanımı noktasında hekim görüşünün önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Parlakpınar şunları söyledi:
"Unutulamamalıdır ki; ilacı zehirden ayıran dozudur. Zencefilgiller ailesinden olan zerdeçal içinde yüzde 3 ile 5 oranında kurkumin benzeri maddeler içeriyor. Yüzde 3 ile 7 arasında uçucu yağlar içeriyor. Yüzde 30- 40 arasında da nişasta var. Dolayısıyla etken maddenin standardize olarak izole edilip çalışılması ve buna göre konuşulması lazım. Şimdi bu monograflara baktığımızda bunlarla ilgili yapılmış preklinik çalışmalar, in vitro dediğimiz laboratuvar ortamında çalışmalar, deney hayvanlarında yapılan çalışmalar ve kısıtlı da olsa insan çalışmalarına aslında rastlıyoruz. Yapılan çalışmalar daha çok ağrı kesici, iltihap giderici ve bağırsak sorunlarını gidermek için hazımsızlık çözücü ve son yıllarda üzerinde biraz daha durulan kansere karşı etkilerini araştırmak üzere kurulu. Burada çok önemli bir nokta var; bunu yapacak, bunun dozunu ayarlayacak kişi hekimdir."
'HAMİLELER, EMZİRENLER, MİDE ÜLSERİ OLANLAR ZERDEÇAL KULLANMAMALI'
Zerdeçalın virüse iyi geldiğine yönelik söylemlerin tıbbi karşılığının yapılacak araştırma ile ortaya çıkarılacağını ancak böyle bir analizin yapılmadığını da anlatan Prof. Dr. Parlakpınar, "Bundan dolayı kimse kendisine görev biçip, zerdeçalı tedavi amaçlı kullanmayı düşünmesin. Çünkü zerdeçalı kullanmaması gereken kişiler de var. Mesela, zerdeçalın gebelerde ve bebeklerini emziren anneler, safra kesesinde taş olanlar, mide ülseri olanların kullanılmaması gerektiğiyle ilgili bilgiler mevcut. Bizim korktuğumuz bir diğer nokta; kullanılan bitkiler ve ilaçların etkileşimidir. Tek başına bir bitkiyi kullanmak ve ilaçla birlikte kullanmak farklıdır" diye konuştu.
'DÜN SUMAK, BUGÜN ZERDEÇAL, YARIN BAŞKA BİR BİTKİ'
Prof. Dr. Parlakpınar, daha önce de sumak ile ilgili benzer söylemlerin ortaya atıldığını hatırlatarak, "Dün sumak, bugün zerdeçal, yarın başka bir bitki. Bunlar çok konuşuluyor ve konuşulacak. Çünkü süreç uzadıkça insanların sabrı tükeniyor ve doğal olarak bir tedavi arayışı içine giriyorlar. Lütfen hekiminizin kontrolünde bunları kullanın ama gıda olarak, baharat olarak normal alışkanlıklarınızı devam ettirebilirsiniz. Vatandaşlarımızın bu tür söylentiler yerine Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'nun titizlikle yapmış olduğu çalışmalar neticesindeki uyarı ve tavsiyelerine uymalarını ve mümkün mertebe evde kalmaya dikkat etmelerini öneriyorum" diye konuştu.
SATIŞLAR 2-3 KAT ARTTI
Öte yandan kentte baharatçılık yapan Turgay Baltacı, son dönemde koronavirüse iyi geldiğine yönelik söylentilerin ardından zerdeçal satışlarının önceki dönemlere oranla 2-3 kat arttığını söyledi. Baltacı, daha önce fiyatı 20-25 TL olan zerdeçalın artan talep sonrası 40-50 TL'den alıcı bulduğunu kaydetti.
Baharatçılardan ve bitkisel ilaç satıcılarından alışveriş yapan vatandaşlar ise virüse iyi geldiği yönündeki bilgiler nedeniyle zerdeçal tüketimlerini artırdıklarını anlattı.