Prof. Dr. Tuncay Dilci, koronavirüs nedeniyle evde geçirilen zamanda aşırı dijitalleşmeye karşı uyarılarda bulundu. Aile içerisinde dijital nesnelerle yoğun temasın davranış bozukluklarına neden olduğunu söyleyen Dilci, "Ülke olarak, hatta dünya olarak bir takım büyük sorunlar yaşamaktayız. Hal böyle olunca evde kalma durumundayız. Evde kalan kişilerin dışarıda vakit geçirmeye çok eğilimleri varsa, evde kalma fobisi şeklinde kendinde bir sıkıntı varsa, bu tarz kişilerin evde kalması bir takım davranış problemlerine neden olacaktır. Bu problemleri hızlandıran bozukluğun bir dürtüselliğe dönüşmesi de dijital nesnelerle kurmuş oldukları temas ve bu temasın içeriği ve süresiyle alakalıdır. Dijital nesneler, yoğun ve kontrolsüz bir şekilde kullanıldığı zaman kas koordinasyonunda bir takım dezenformasyon oluşturmaktadır. Bu oluşum zamanla biraz daha kronikleşirse bir takım davranış ve tutum bozukluklarına neden olmaktadır. Bu davranış ve tutum bozukluklarının önüne geçmek için halkımızın bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerekir" dedi.
'DİJİTALLEŞME AİLE İÇİ HUZURU BOZUYOR'
Dijital nesnelerle ev içerisinde aşırı temasın aile içerisinde huzursuzluğa neden olduğunu söyleyen Dilci, "Saplantılı bir şekilde dijital nesnelere bağlı hareket eden kişiler genellikle karşısındaki kişinin davranışlarına hep eleştirel bakabilir. Bu bir çatışmaya davetiye çıkaracak konuma gelmektedir. Bu saplantılı dijital nesnelerle temas, aynı zamanda bireyde bir depresyon veya bir takım kişilik bozuklukları veya aile içerisinde iletişime bir takım sıkıntılar varsa, bunları olumsuz yönde etkileyecektir. Bu olumsuzluk da aile içerisinde çatışma ve kavgaya neden oluyor. Araştırmalar bu durumun yüzde 27 oranında aile içi şiddetin ve çatışmanın artmasına neden olduğunu gösteriyor. Bu nedenle dijital nesnelerden olabildiğince uzak durmak, EBA veya benzer uygulamaların dışında zorunlu olmadıkça dijital nesnelere gömülmemek, bunu bir zorunluluk veya başka bir yolu yokmuş gibi algılamak doğru değildir. Çünkü yağmurdan kaçarken doluya tutuma söz konusu ve arkasından da başka türlü sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bunların başında da iletişim sorunu geliyor. Bu anlamda dijital nesnelerle temas kurarken kullandığımız dijital nesnelerin içeriğinin sunumuna, izlediğimiz filmlerin içeriğine kadar vermiş oldukları mesajlara kadar çok dikkatli olmalıyız. Çünkü bizi gerecek, strese sokacak, asabi yönümüzü geliştirecek ya da gelecek adına bir takım planlarımızı olumsuzluğa düşürecek içeriklerden kaçınmak gerekir. Bu anlamda haberleri çok fazla izlemeyelim. Onun dışında bizi ve yaşamımızı sabote edecek her şeyden uzak kalmak, bu anlamda ev içerisinde nefes egzersizleri, fizik hareketleri, jimnastik, balkona çıkma, kitap okuma ve diğer iletişim becerilerimizi artırmakta fayda var" diye konuştu.
'BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATIYOR'
Dijital nesnelerle aşırı temasın bağışıklık sistemini de olumsuz yönde etkilediğini belirten Prof. Dr. Dilci, "Dijital nesnelerin evde kullanımı esnasında özellikle sınırsız internete bağlı olma durumundan vazgeçelim. Yani wifi gibi sistemleri kapatalım. Belli bir süre televizyonu, telefonları, tabletleri ve hatta yatarken gece 23.00'dan itibaren bu tür dijital nesnelerin hepsini kapatmakta fayda var. Çünkü kas koordinasyonunu olumsuz etkileyerek yorgunluk, halsizlik ve depresif bir kişilik sergilenmesine neden olmaktadır. Bu da uyumsuz iletişim becerisine dönük bir sonuç vermekte ve aile içerisindeki çatışmayı hızlandırmaktadır. Koronavirüs sürecinde belki de şu ana kadar bilinmeyen bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Dijital nesnelerle aşırı temas bağışıklık sistemimizi zayıflatmaktadır. Çünkü dijital nesnelerle yoğun temas içerisinde bulunan kişilerde uykusuzluk problemi başlamaktadır. Uykuya geçiş sorunları yaşanmaktadır ve kişi uyku esnasında da yeterince dinlenememektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar da bunu göstermiştir. Uyku esnasında yeterince dinlenemeyen kişi yorgun ve halsiz kalmaktadır. Bu da bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır. Bağışıklık sistemi zayıflayan kişi koronavirüsle mücadelede vücudun biyolojik sisteminin güçlü olmamasından kaynaklı zafiyetler yaşayabilir" ifadelerini kullandı.