Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgınıyla mücadele sürerken, salgına karşı vatandaşlar önlem amaçlı günlerini evde geçirmeye devam ediyor. Bu kaygılı süreçte uzmanlar ise, evde kalan vatandaşların rahatlıkla uygulayabilecekleri nefes terapilerine dikkat çekiyor. Doğru tekniklerle nefes almanın ruh halini dinginleştirdiğini ifade eden denizcilik firmasında çalışan ve aynı zamanda yoga eğitmenliği yapan nefes terapisti Görkem Yaman Şahin, "Solunum dediğimizde vücudumuzun sistemlerinden birinden söz ediyoruz. Aynı dolaşım boşaltım sistemi gibidir. Fakat nefes dediğimizde bir alışkanlıktan, davranıştan bahsediyoruz. Omurgamız uzun olacak şekilde bir elimizi göbek deliği ve göğüs kafesi arasındaki alana koyuyoruz. Burundan nefes alıp burundan nefes veriyoruz ve bu şekilde diyafram kasını aktifleştiriyoruz. Bu uygulamayı günde 2-3 dakika yaptığınızda 10-15 gün sonra diyafram kasının aktifleştiğini ve nefesinizin değiştiğini fark edeceksiniz. Bu terapiyle vatandaşlar, kendilerini mental olarak en iyi şekilde hissederken, akciğerlerine girecek oksijen kapasitesini de yükseltecekler ve bağışıklık direncini arttıracaklar" diye konuştu.
'ENDİŞELENDİĞİMİZDE NEFESİMİZ SIKLAŞIYOR'
Korku ve endişe biriktirme süreci başladığında nefes alışkanlıklarının geliştiğini söyleyen Şahin, "Bu durum da solunum sistemimizi direkt etkiliyor. Korktuğumuzda hızlı ve sık nefes alıyoruz. Sakin olduğumuzda ise nefesimiz yavaşlıyor ve derinleşiyor. Düzenli solunum alışkanlığı elde edebilmemiz için doğru nefes tekniklerini uygulamamız gerekiyor. Doğru nefes tekniklerini uygulamak için öncelikle diyafram kasını etkin biçimde kullanmak gerekiyor. Bunun için de diyafram kası üzerine egzersizler yapmamız gerekiyor. Frenik sinir, beyinden gelen motor sinyalleri vücudumuza, diyaframdan gelen duyuları beynimize iletiyor. Bu şekilde direkt duygu ve davranışlarımız üzerinde etkisi olabiliyor" dedi.
'HER İKİ BURUN NEFESİNİ EŞİTLEMEYİ AMAÇLIYORUZ'
Her iki burun deliğinin eşit nefes almadığını belirten Şahin, şöyle devam etti: "Bizim hedefimiz de iki burun nefesini birbirine eşitlemek. Bunu da sağ burun deliğime sağ baş parmağımı yerleştirerek, soldan nefes verip soldan nefes alarak yapıyoruz. Nefesimizi boşalttığımızda bütün toksinlerden kurtuluyoruz. Bu şekilde sol burun deliğimizi açmış oluyoruz. Bunun anlamı, sağ burun deliği sol beyin lobunu etkiliyor.
Sol beyin lobunun etkilenmesi sempatik sinir sisteminin harekete geçmesi demektir. Sempatik sinir sistemi vücuda 'savaş ya da kaç' komutu verir ve stres yaratır. Bu durum adrenalini hızlandırır. Kalp atışları hızlanır ve tansiyon yükselir. Bu şekilde vücudun daha hızlı çalışmasına, aksiyon almasına sebep olur ve stres seviyesini artırır. Sağ burun deliği kapatılır ve soldan nefes alınırsa stres seviyesi düşürülmüş olur. Doktorlar kalp hastalarına özellikle bu nefes egzersizini önerirler ve sol burun deliğinden nefes almalarını sağlarlar. Sağ burun deliği kapatılır ve soldan nefes alınırsa, bu da konsantrasyonu artırır. Bunu 8'er defa uygulamalarını öneriyorum."