Fareler ve bazı kemirgenlerin taşıyıcı olarak farklı canlılara bulaştırdığı hanta virüsü, Çin'de bir kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu. Tüm dünyanın Corona virüsüne karşı verdiği mücadele sırasında yaşanan bu olay, yeni bir salgın ihtimaline karşı alarma geçilmesine sebep oldu. Hipertansiyon, akciğer ödemi böbrek yetmezliği gibi hastalıklara sebep olarak ölümcül sonuçlar doğurması muhtemel hanta virüsü, geçtiğimiz yıllarda Arjantin'de 9 kişinin ölümüne sebep olmuş, ülkemizde ise Bartın'da görülmüştü. Peki hanta virüsü nedir, nasıl bulaşır?
"Hantaan yada hanta" virüs olarak adlandırılan etken Bunyaviridae grubunda yer alan tek sarmallı bir RNA virüsüdür. İlk olarak 1976 yılında Kore'de izole edilmiş ve Seul virüsü olarak adlandırılmıştır. Hanta virüs insanlarda böbrek tutulumu ile seyreden dolaşım ve solunum sistemini etkileyen farklı klinik tablolara neden olmaktadır. Hastalık değişik bölgelerde, farklı klinik formlar ve tablolarla seyreder. Hanta virüs'ün doğadaki başlıca kaynağı kemiricilerdir (özellikle fareler). Etken, hayvanların vücutlarında hastalığı neden olmadan uzun süre kalmaktadır. Virüsü taşıyan hayvanların idrarlarında virüs bir seneye kadar saptanabilmektedir. İnsanlara bulaş, virüsü taşıyan hayvanların ısırması (salya, tükürük) veya idrar (sulara bulaşması yoluyla) ve tükrük gibi çıkartıların deri ve mukozalardan girmesi (enfekte materyalin batması vb.) ile olabilir.
Tükrük, idrar gibi maddelerle enfekte olmuş havadaki partiküllerin solunması ile de hastalık bulaşabilmektedir. Yapılan epidemiyolojik araştırmalar bulaşın daha çok solunum yolu ile olduğunu göstermektedir. Hastalık 20-50 yaş grubunda daha çok erkeklerde ve sıklıkla ilkbahar ve sonbahar aylarında görülmektedir. Çiftçiler, askerler, liman işçileri gibi kemiricilerle teması yüksek olan şahıslarda daha sık görülmektedir. Hanta virüs laboratuar enfeksiyonlarına da yol açabilmektedir. Hanta virüs enfeksiyonlarında Andes virüsü haricinde insandan insana geçiş yoktur.
Hantavirüs enfeksiyonları damar çeperlerinin hasar gördüğü viral bir hastalıktır. Damar geçirgenliğinin artması ve trombositopeni sonucu hemorajik (kanamalı) belirtilerle seyredebilir. Hipertansiyona, akciğer ödemi, böbrek yetmezliği ve şoka kadar gidebilen ölümcül bir tabloya yol açabilir.
Erken belirtiler: Yorgunluk, ateş, kalça, sırt, omuz gibi büyük kas gruplarında ağrıyı içerir. Ayrıca baş ağrısı, baş dönmesi, karın ağrısı, ishal, kusma, bulantı gibi belirtiler görülebilir.
Geç belirtiler: Hastalığın başlangıcından 4-10 gün sonra, Hantavirüs Pulmoner Sendromu tablosu gelişir. Akciğer ödemi ve buna bağlı olarak öksürük, nefes darlığı gibi geç bulguları görülür. Hantavirüs Pulmoner Sendromu tablosu gelişmişse, Oliguri (idrar miktarında azalma) ve böbrek yetmezliği gelişir.
Nadiren kulak ağrısı, boğaz ağrısı gibi belirtiler de görülebilir.
Hanta virüs enfeksiyonun önlenmesinde en önemli konu, yerleşim yerleri çevresinde kemiricilerin kontrolüdür.
Evlerde evcil hayvan olarak fare yada benzeri kemirgenler beslenmemelidir.
Evde kedi besleyenler için eğer kedi enfekte olmuş bir kemirgeni, fareyi yemişse konut içerisinde hastalık etkenini taşıyabilir ve çeşitli sekresyon ve çıkartıları ile enfeksiyonu insanlara bulaştırabilir olduğu akılda tutulmalıdır.
Evlerde genel olarak farelere yönelik önlemler (yiyeceklerin kapalı kaplarda saklanması, farelerin yerleşebileceği boşlukların tamiri, genel hijyen kurallarına uyulması) alınmalıdır.
Kemirgenlerin yaşadığı ortamlarda çalışanlar eldiven ve maske takılması, dezenfektan kullanılmalıdır Kapı ve pencerelere sineklik konulmalı, çöp konteynırlarının kapakları sürekli kapalı tutulmalıdır.
Kemirgenlerin yaşam alanı olan rögar kapakları tamir edilmelidir.
Depolarda fare gibi kemirgenlere yaşam alanı olabilecek gereksiz eşya saklanmamalı, hijyen tedbirlerine özen gösterilmelidir.
Bulaşma şüphesi varsa ilk olarak vücudunuzun bu virüsle temas etme ihtimali olan kısmını dezenfekte edip en kısa zamanda doktora başvurmalısınız.
Farenin yaşadığını tahmin ettiğiniz alanları eğer kullanıyorsanız, karıştırmadan (süpürmeden, kurcalamadan) alan deterjanlı su ile yıkanmalıdır.
Fare veya herhangi bir kemirgenin leşlerinin bulunduğu bir alanda bulunmak zorundaysanız eldiven ve maske kullanarak alan karıştırılmadan çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir.
Hantavirus enfeksiyonun aşısı veya özel bir tedavisi yoktur. Hastanın hayati fonksiyonları desteklenmelidir.
Bir ortohantavirüs, Bunyavirales takımının Hantaviridae familyasındaki tek sarmallı, zarflı, negatif-duyulan bir RNA virüsüdür. Bu virüsler normal olarak kemirgenleri enfekte eder, ancak içlerinde hastalığa neden olmaz. İnsanlar kemirgen idrar, tükürük veya dışkı ile temas yoluyla hantavirüslerle enfekte olabilir.
Bazı suşlar, böbrek sendromlu hantavirüs hemorajik ateşi (HFRS) veya hantavirüs kardiyopulmoner sendromu (HCPS) olarak da bilinen hantavirüs pulmoner sendromu (HPS) gibi insanlarda potansiyel olarak ölümcül hastalıklara neden olur. diğerleri ise bilinen insan hastalığı ile ilişkilendirilmemiştir.
HPS (HCPS) "hantavirüs partikülleri ile kontamine olmuş aerosolize kemirgen dışkılarının (idrar ve dışkı) solunmasıyla ilişkili nadir bir solunum hastalığıdır."
Hantavirüslerin insan enfeksiyonları neredeyse tamamen kemirgen dışkısı ile insan temasıyla bağlantılıdır; ancak 2005 ve 2019'da Andes virüsünün insandan insana bulaştığı Güney Amerika'da rapor edilmiştir.
Hantavirüs, Güney Kore'de erken salgının gözlendiği Hantan Nehri bölgesi olarak adlandırılmıştır ve 1976 yılında Ho-Wang Lee tarafından izole edilmiştir.