Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü ve Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, böbrek hastalarının olası afetlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirterek, "İlaç ve dozajlarınızın güncel bir listesini tutun ve yanınızda taşıyın. Afet veya acil durum sonrası aile üyeleriyle aranızdaki iletişimi sağlayacak irtibat kişilerini belirleyin." ifadelerini kullandı.
Bezmialem Vakıf Üniversitesi açıklamasında görüşlerine yer verilen Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü ve Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, Türkiye'nin fay hattı kuşağında yer aldığını, bu nedenle böbrek hastalarının olası afetlere karşı hazırlıklarını yapması gerektiğini belirtti.
Böbrek hastalarının ilaç ve dozajlarının güncel bir listesini tutup yanlarında taşıması gerektiğini vurgulayan Kazancıoğlu, şu önerilerde bulundu:
"Evde iki haftalık ilaç ve diyet ihtiyaçlarını sağlayın. Ev dışında çalışıyorsanız, iş yerinizde fazladan ilaç bulundurun. Afet veya acil durum sonrası aile üyeleriyle aranızdaki iletişimi sağlayacak irtibat kişilerini belirleyin. Acil durumlarda cep telefonları sinyallerini kaybedebilir. Bir müddet sonra tekrar sinyal alınabileceği için şarjlı bir telefon olması önemlidir.
Evde veya ev dışında çalışıyorsanız, önemli tıbbi bilgilerin bir kopyasını evinizde ve işinizde saklayın. Özellikle güncel diyaliz reçetelerinizi saklamanızda fayda var. Bu, tıbbi durumunuz ve tedaviniz hakkında hayati bilgileri içerir ve tıbbi personeli özel ihtiyaçlarınıza göre uyarır. Acil durum malzemelerini güvenli bir yerde saklayın. Bir kişiye üç gün yetecek kadar su, bir kişiye üç gün yetecek miktarda bozulmaya dayanıklı gıda, pilli radyo, el feneri, ekstra pil, yedek batarya, ilk yardım çantası, yardım çağırmak için düdük, acil durum telefon listesi, önemli evraklar, düzenli kullanılan ilaçlar, kişisel hijyen malzemeleri, mevsime uygun temiz giysi ve çöp poşeti gibi malzemeler saklanabilir."
"YARDIM İHTİYACINIZI KURUMLARA BİLDİRİN"
Kazancıoğlu, doğal bir felaket meydana gelmesi durumunda önceden belirlenen toplanma alanlarında buluşulması gerektiğini aktararak, "Eğer diyaliz hastası iseniz, ünitenize erişememe veya ünitenizde hasar olması halinde farklı bir ünitede diyaliz olabileceğinizi unutmayın. Bölgenizdeki diyaliz ünitelerinin ve hastanelerin adlarına, konumlarına ve telefon numaralarına sahip olduğunuzdan emin olunuz. Toplu taşıma hizmetleri düzenli çalışmayabileceğinden, diyalize girmek için başka düzenlemeler yapmaya hazırlıklı olun. Yardım ihtiyacınızı bildirmek için AFAD veya AKOM'a başvurun." değerlendirmesinde bulundu.
Ciddi bir felaket durumunda, diyaliz hastalarının kişisel programına devam edemeyebileceğini belirten Kazancıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Standart bir diyalizör ve daha kısa bir tedavi süresi içerebilen acil durum prosedürlerinin kullanılması gerekebilir. Böyle bir durumda da diyetine maksimum özen göstermesi gerekebilir. Hastalara mümkün olan en uygun tedaviyi vermek için her türlü çabanın gösterileceğinden emin olun. Eğer hasta diyaliz cihazına bağlı durumdayken doğal afet gerçekleşirse, diyaliz personeli hastayı bir tahliye prosedürüne yönlendirecek ve diyaliz makinesinden mümkün olduğunca çabuk ayrılmasına yardımcı olacaktır.
Gerektiğinde evde diyalizlerini yapan hastalar, eğitildikleri şekilde cihazlarından ayrılmalı, acil durum prosedürleri hakkında diyaliz ünitesindeki sağlık ekibi ile mutlaka iletişime geçmelidir. Cihazdan ayrılma işlemi gerçekleşen hastalar, eğer diyaliz ünitesinde iseler diyaliz personellerinin yönlendirmesi ile toplanma alanına yönlendirilecektir; eğer evde iseler AFAD tarafından belirlenen toplanma alanına gitmeleri gerekecektir."
"TÜRKİYE'DE HER 7 KİŞİDEN BİRİ KRONİK BÖBREK HASTASI"
Kazancıoğlu, dünyada her 10 kişiden, Türkiye'de ise her 7 kişiden birinde kronik böbrek hastalığı bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Erken tanı bu hastalıkta da önemlidir. Çok su içme, sık idrara çıkma, yorgunluk, bulantı-kusma ve şişlikler, uyarıcı olmalıdır. Diyabet (tüm vakaların yaklaşık üçte birinin nedeni olarak belirlenmiştir) ve yüksek tansiyon (hipertansiyon), böbrek hastalığının en sık nedenleridir. Yüksek tansiyon, tüm böbrek yetmezliği vakalarının dörtte birinin nedenidir.
Riskli grupta yer alan bireyler, şeker yani diyabet hastaları, yüksek tansiyonu olan hastalar, ailesinde böbrek hastası olanlardır. Ayrıca sigara kullanan, fazla kilosu olan, sağlıksız beslenen, uygunsuz bitkisel ürün kullanan, yetersiz sıvı tüketen bireyler de risk altındadır."