Boyun fıtığı omurlar arasındaki kıkırdak diskin ortasında yer alan yumuşak parçanın etrafındaki tabakaları yırtarak dışarı taşması sonucu oluşur. Dışarı çıkan disk materyali omurga kanalının orta kısmından fıtıklaşırsa omuriliğe, kanalın yanından fıtıklaşırsa kola giden sinirlere baskı yapabilir. Orta bölümden çıkan fıtıklarda kişi ağrıyı, omuzlarında, boynunda ve kürek kemiklerinde veya sırtında hissedebilir. Yandan olan fıtıklaşmalarda ise hasta kolunda ağrı ve elinde uyuşma karıncalanma veya güçsüzlük hissi ile kendini belli edebilir. Tüm bu bulgular insanların günlük yaşamında olumsuz yönde etkileyecek şekilde gelişebilir.
Doç.Dr.Ahmet İnanır sözlerine şöyle devam ediyor;
Kişinin duruşuyla ilgili yanlış hareketler yapması, stres, gerginlik, hareketsizlik, fazla kilo sorunları boyun fıtığına zemin hazırlayan etkenlerdir. Gergin ve stresli kişilik yapısında olan bireyler potansiyel bir boyun fıtığı adayıdır.
Boyun fıtığında tanı öncelikle muayene ile konulalı ve sonrada MRI görüntüleme sistemi ile de teyit edilmelidir. Boyun fıtığında sinir köküne bası veya basınç varsa öncelikli olarak tek tedavi yöntemine başvurmaktan uzak durulmalıdır. En erken iyileşmenin sağlanması için en uygun yöntemin belirlenip uygulanması hayati öneme sahiptir. Mutlaka en uygun seçeneği önce uygulayacak bilgili ve deneyimi yeterli bir hekim seçilmelidir. Şiddetli ağrı dolayısıyla başını taşımakta ve boyun hareketlerinde aşırı ağrısı olan vakalarda boyunluk tedavisi kullanılabilir.
Denilse de boyunluk çok gerekli vakalarda seçilmeli ve ani hareketleri kısıtlamak amacı öncelikli olarak hedeflenmelidir. Her ne kadar kaslarda zayıflamaya yol açacağı söylenip duruyor olunsa da gerekli süreyi doktor belirlemelidir demektedir son yayınlar. Fizik tedavi alanındaki tüm yöntemler hastaların hizmetine sunulmalı ve eksik bırakılmamalıdır. Cerrahi tedavi ise nadir olarak gerekir ve son yöntem olarak algılanmamalı bazı nadir vakalarda ise ilk olarak başvurulabilir. Bu kararı kesinlikle deneyimi ve bilgisel donanımı olan bir uzman hekim verebilecek yeteneği kazanmış olmalıdır.
Doç.Dr.Ahmet İnanır son olarak sözlerine şunları ekliyor; Tereddütte kalınması durumunda fizik tedavi uzmanı ve beyin cerrahı fikir alışverişinde bulunmalı sadece bir hekimin inisiyatifine bırakılmamalıdır.