Tarım ve Orman Bakanlığı'nın kamuoyu ile paylaştığı listede içinde ilaç etken maddesi "Sildenafilö ilaç etken maddeli içecek ve çikolatalar da yer aldı.
"ANİ ÖLÜMLER İLE KARŞILAŞIYORUZ"
Bu maddelerin kontrolsüz alınmasının ani ölümlere neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Bilal Boztosun da şöyle konuştu:
"Ne yazık ki merdiven altı ürünlerinde ilaç etken maddelerinin miligramları kontrolsüz. Bazı ilaçları o kadar yüksek dozda yüklüyorlar ki, kullanan insanlarda ciddi komplikasyonlarla, aritmilerle, ani ölümler ile karşılaşıyoruz. Bir de bazı hastalarımız bunları bazı içeceklere katarak alıyor daha etkili olsun diye. O zaman kalbinde problem olan, ailesinde kalp rahatsızlığı olan insanlarda ciddi problemlerle karşımıza geliyor. Kalp krizleri ile ciddi aritmilerle geliyorlar ve ölüm vakaları görüyoruz. dolayısıyla tedbiri elden bırakmamamız lazım. O ilaçları illa kullanmanız gerekiyorsa, bakanlık onaylı ürünleri kullanmalısınız" ifadelerini kullandı.
"BU MADDELERE KARŞI TOLERANS GELİŞİYOR"
Prof. Dr. Boztosun, "Sizin önce kalbinizin kapasitesi değerlendirilsin. Bunlara doktor karar vermesi gerekiyor. Bir de bunları belli hastaların kesinlikle kullanmaması lazım. Bunlar öyle ilaçlar ki kullanıyorsunuz, alışıyorsunuz, gittikçe dozu artırıyorsunuz. Çünkü bunlar öyle ilaçlar ki, tolerans gelişiyor. Özellikle bazı ilaçlar ile birlikte alınırsa, tansiyonu aniden düşürüp şok ile geliyor. Dolayısıyla ilaçların etkileşimlerine de bakmalıyız" dedi.
"ETİKETLERİNDE YAZMAMASINDA RAĞMEN İÇİNE KOYULUYOR"
İlaç etken maddelerinin herhangi bir gıda maddesinin içinde olmaması gerektiğini vurgulayan İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Zozan Padel, "Herhangi bir gıda maddesinin, çikolatanın, enerji içeceğinin içinde olması kesinlikle kabul edilebilir bir durum değil. İlaç olduğu için doktor kontrolünde, eczacının denetiminde kullanılması gereken maddelerdir çünkü bize üniversitede ilk öğrettikleri şey 'ilaç ile zehir arasındaki fark dozajıdır.'
Aslında aldığımız her ilaç potansiyel bir zehir. Ne yazık ki marketlerde, akaryakıt istasyonlarında, bazı aktarlarda satılan enerji artıran gıdalara bakıldığında, etiketinde yazmamasına rağmen, içine bu maddelerin konduğunu görüyoruz. Bunlarla sürekli savaşıyoruz ama farklı bir isimde farklı bir şekilde yine çıkıyor. Yapılması gereken tek şey aslında halkın bilinçlendirilip bu tip yerlerden herhangi bir yiyecek, içecek almaması" dedi.
"KALP, BÖBREK VE KARACİĞERLERDE SORUNLARA YOL AÇIYOR"
Bu maddeleri içeren gıdaların tüketilmesinin iki temel soruna yol açtığını dile getiren Zozan Padel, şöyle devam etti:
"Birinci sorun bu tip ürünlerdeki dozajın kontrol edilmesi söz konusu değil. İkinci sorun da oluşabilecek yan etkiler. Bazı durumlarda bu ilaçların kullanılması zaten yasak. Bu ilaca ihtiyacı olmasına rağmen kullanmaması gerekenler de var. Enerji vereceği iddia edilen içeceklerin içinde çok fazla sayıda elektrolit var ama her şeyin olduğu gibi elektrolitlerin de bizim vücudumuzda dengede olması gerekiyor.
Dolayısıyla bu elektrolitlerin bazılarının vücutta artması, bazı mekanizmaları harekete geçirir ve kalpte, böbreklerde, karaciğerde sorunlar meydana getirir. Dolayısıyla bu içecekler düzenli olarak her gün, her spordan önce gibi asla tüketilmemeli. Bunu alıp daha uzun süre spor yaptığınızda vücudunuzda aşırı zorlamaya bağlı da etkiler meydana geliyor. Kalpte büyüme gibi, akciğerlerde birtakım sorunlar meydana gelmesi gibi. 'Sağlıklı olacağım' diye spor yaparken, sağlığından olmaması gerek insanların."
"CEZAİ YAPTIRIMLAR ARTMALI"
Cezai yaptırımlar yetersiz olduğu için üretici firmaların farklı isimlerle yeniden aynı ürünleri ürettiğini söyleyen Padel, "Bu tip ürünlerin zaten ruhsatını alırken 'içine ilaç etken maddesi koyacağız' demiyorlar. Dolayısıyla bir gıda gibi izin alıyorlar ancak denetimler sırasında yakalanana kadar bu ürünleri satıyorlar. Dolayısıyla da cezai yaptırımların mutlaka artırılması lazım" dedi.