Dr. Fevzi Özgönül, "Tüm besinler arasında bir tek lahana suyunda bulunan U vitamini sayesinde lahana, mide ve bağırsaklardaki yaraların iyileşmesini sağlar ve iç yüzeyinin korunmasına yardımcı olur. Kansere ve kalp krizine karşı koruyucu olduğu kadar içerdiği selenyum sayesinde de yaşlanmayı önler" dedi.
Lahananın vücuttaki iyot miktarını azalttığı için guatr hastalığı olan ve yeni doğum yapmış kadınların bir süre lahana suyu tüketmemesi gerektiğini kaydeden Özgönül, "Lahana suyunun olduğu kadar evde kendinizin yapacağı lahana çayının da faydalarını saymakla bitiremeyiz.''dedi.
Bu çay, özellikle vücudun bağırsak florasını düzenleyerek vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar, zindelik verir ve bağırsak florasını güçlendirdiği için probiyotik bakterilerin yerleşmesini sağlayarak tatlı ve hamur işi ihtiyacını azaltır ve kilo verdirip bölgesel olarak da incelmenizi sağlar.
Lahana çayında, lahana çok az kullanıldığı için lahana suyunun tersine hipotiroid hastaları, hamile ve yeni doğum yapmış süt veren annelerin abartmadığı sürece kullanmasında sakınca yoktur" şeklinde konuştu.
Dr. Fevzi Özgönül, evde kolayca hazırlanabilen lahana çayının tarifini şu şekilde sıraladı:
Yapılışı:
Lahanaları ince ince doğrayın. Soğanı 8 e bölün, sarımsağı ezin. Kerevizi soyup küp küp doğrayın. Zencefili ise ince ince doğrayın. Tuzu kişiye göre koyun. 1.5 lt klorsuz kaynamış suya atın. 30 dakika daha kaynatın.