Diyabet, kan şekerinin yükselmesi, idrarda şeker çıkması gibi belirtilerle kendini gösterir. Halk arasında sıkça karıştırılan tip 1 diyabet ve tip 2 diyabet birbirinden farklıdır. Öncelikle Tip 1 diyabet; genellikle 30 yaşından önce başlar. Hastalar, normal kiloda veya zayıftır. Tip 2 diyabet; genellikle 40 yaşından sonra başlar. Diyabet hastalarının büyük çoğunluğu bu tiptedir. Sağlıklı beslenme, kilo ve kontrolü diyabetin tedavisinde önemli faktörlerdir. Peki Diyabet nedir? Diyabet belirtileri nelerdir? Tip 1 diyabet ve Tip 2 diyabet nedir?
Diyabet diğer adıyla şeker hastalığı vücudumuzda midenin arka kısmında bulunan pankreasın yeterli miktarda insülin hormonu üretememesi ya da üretilen insülin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması sonucu oluşan ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Zamanında önlem alınmadığı ve kan şekeri kontrol edilmediği takdirde diyabet şeker yüksekliği ile birlikte diyabet olumsuz etkiler gösterebilir.
Diyabet yani şeker hastalığının üç türü olarak tip 1 diyabet ve tip 2 diyabet ve gebelik diyabeti vardır.
Tip 1 diyabet vücudumuzdaki pankreasın otoümmün olaylar sonucunda hasar görerek insülin üretemez hale gelmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Tip 1 diyabette insülin tedavisi mutlaka en başından itibaren gereklidir ve bu hastalar insülin kullanmadıkları takdirde yaşamlarını idame edemezler.
Tip 2 diyabet: Genelde yetişkinlerde çok daha yaygındır ve tüm diyabet vakalarının yaklaşık % 90'dan fazlasını oluşturur. Tip 2 diyabette, vücut ürettiği insülini gerektiği gibi kullanmaz. Tip 2 diyabetin tedavisi ilaç almadan mümkündür. Bunun için önce yaşam tarzını değiştirmek, fiziksel aktiviteyi artırmak ve sağlıklı beslenme de dahil olmak üzere genel alışkanlıkları değiştirmek gerekir. Buna ilaveten tip 2 diyabet sorunu yaşayanların çoğuna kandaki glikoz seviyelerini kontrol altında tutmak için ilaçlar verilir ya da daha ileri aşamada insülin iğneleri kullandırılır.
Kadınlarda hamilelik sırasında ani yüksek kan şekeri içeren ve hem anne hem de çocukta komplikasyonlarla ilişkili olan bir diyabet türüdür. Genellikle hamilelikten sonra geçer, ancak kadın bu dönemde yüksek şekerden etkilenir ve çocuğu da ileriki yaşamının bir döneminde tip 2 diyabetin yüksek gelişme riski altındadır.
Gece uyurken bile susamak. Gece yarısı kalkıp su içme isteği.
Bacaklarda ve elllerde ya da ayak uçlarında ağrı ve karıncalanma
Gün içinde kendini miskin, yorgun ve uyuşuk ve hımbıl hissetmek
Uyku sırası dahil daha çok idrara çıkmak.
Bazen açıklanamayan ani kilo kaybı (tip 1 diyabete özgü)
Ruh halinde zaman zaman dengesizlikler
Dönem dönem baş ağrısı
Diyabet tedavisinde amaç kan şekeri ayarını sağlamak diğer bir ifade ile kan şekeri yükselmelerini ve kan şekeri düşmelerini önlemektir. Bu ayarın sağlanması komplikasyonların gelişimini önlemek veya gelişmiş komplikasyonların seyrini yavaşlatmak için son derece önemlidir. Diyabetli kişiler, şeker yüksekliği sorunuyla karşı karşıyadır, ancak hücrelerinde enerji açlığı mevcuttur. Diyabette beslenme, sanılanın aksine özel bir diyabet diyetini içermez. Akdeniz tipi beslenme yani daha çok meyve, sebze, yağsız protein ve kepekli tahıllara (besin ve lif bakımından yüksek, yağ ve kalorinin düşük olduğu) ve doymuş yağları, paketli gıdaları rafine karbonhidratları ve tatlıları azaltmaya odaklanmanız gerekir.
İyi bir diyabet kontrolü, kan şekeri seviyenizi mümkün olduğunca normale en yakın tutmak anlamına gelir. Bu durum, aşağıdakilerin yapılmasıyla sağlanabilir.
Sağlıklı Beslenme: Yenilen besinlerin özellikle karbonhidrat içeren besinlerin vücudun ihtiyacından fazla tüketilmesi kan şekeri seviyelerini yükseltir. Kan şekeri kontrolünün sağlanmasında diyabetli bireye özgü beslenme tedavisinin verilmesi önemlidir. Diyabetli kişilerle diğer kişilerin besinlere olan gereksinimi aynıdır. Her insanın enerji, karbonhdirat, protein, yağ, lif, vitamin, mineral gereksinimi vardır. Bir kişide diyabetin olması bu gereksinimlerden birini veya birkaçını azaltması veya arttırması anlamına gelmez.