Öztürk, 29 Ekim Dünya İnme Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, inme belirtilerinin kişiden kişiye değişiklik gösterdiğini söyledi.
Aniden ortaya çıkabilen belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Öztürk, "Vücudun tek tarafında, yüz, kol veya bacakta hissizlik ve kuvvet kaybı, bilinç bulanıklığı veya konuşma ile anlamada güçlük, yürüme güçlüğü, baş dönmesi, denge ve görme kaybı, şiddetli baş ağrısı belirtilerini hisseden kişinin en yakın sağlık kuruluşuna başvurması ya da 112'yi araması gerekiyor." diye konuştu.
"BEŞ YÖNTEM İLAÇ TEDAVİSİ KADAR ETKİLİ"
Öztürk, inme riskinin azaltılmasında etkin koruyucu yöntemlere ilişkin şu bilgileri verdi:
"İnme hastalarının risk faktörlerini azaltacak yaşam tarzı değişiklikleri konusunda aydınlatılmaları ve bu konuda toplumun bütün organlarının uygun ortamı hazırlaması ve sürdürmesinin, ilaç tedavileri kadar etkili olduğu kanıtlandı. Buna ilişkin beş yöntem 'tansiyon, şeker, kalp hastalıklarının kontrolü', 'sigara kullanımının önlenmesi', 'sağlıklı beslenme', 'fiziksel aktivite' ve 'kullanılan ilaçların doktor kontrolüyle alınması' şeklinde."
OKULLARA İNMEYLE MÜCADELE UYARISI
Öztürk, her yıl 17 milyon kişinin inme geçirdiği düşünüldüğünde, bu önemli sağlık sorunu hakkında bilinçlenmenin ve hastalıkla mücadele etmeyi öğrenmenin önem taşıdığını vurguladı.
Okullardaki çocuklardan başlamak üzere topluma yeterince sebze ve meyve içeren doğru beslenme alışkanlıklarının kazandırılması gerektiğini anlatan Öztürk, şunları kaydetti:
"Son açıklanan TÜİK raporlarına göre, inme sebebiyle ölenlerin sayısı, tüm kazalarda hayatını kaybedenlerden iki kat fazla. Fiziksel aktiviteyi artıracak ortamların sağlanması, şeker ile kalp hastalıklarının düzenli kontrolü ve tedavisi ile obezitenin önlenmesi lazım. Sadece sağlık merkezlerinin değil, okullar, spor ve halk eğitim merkezlerinin de bu mücadeleye ortak olması lazım."