BAKLİYAT DEĞİL, BİTKİ; KARABUĞDAY
Greçka olarak bilinen bir bitkinin tohumları olan karabuğday, daha çok kurak ve serin iklimlerde yetişiyor. Mineral bakımından çok zengin olan karabuğday; magnezyum, demir ve fosfat içermektedir.
Yapısında glüten olmadığından çölyak hastalarının rahatlıkla tercih edebileceği bir besindir. Her ne kadar ismi karabuğday olsa da kendisi bir bitkidir. Tadı daha çok bakliyattan ziyade kuruyemişle benzerlik gösterir. En yakın olduğu tat, bulgurdur ancak kara buğdayın daha aromatik bir tadı vardır.
BESİN DEĞERİ ÇOK YÜKSEK BİR BİTKİDİR
Karabuğdayın içeriğinde %13 -15 oranında protein bulunur. Diğer bitkisel ürünlerle karşılaştırıldığında protein seviyesi çok yüksektir. Dolayısıyla vegan kişiler tarafından çok sık tüketilebilir. İçeriğindeki yağ oranı yaklaşık olarak %2'dir. % 75 oranında kompleks karbonhidrat içeren kara buğday, yüksek oranda lif içerir. Bu sayede hem sağlıklı bir besin alternatifi sunar hem de uzun süre tok tutar, aynı zamanda kabızlık sorunu yaşayanlar için iyi bir lif kaynağıdır.
MUCİZE BESİN KARABUĞDAYIN FAYDALARI
İçerdiği P1 vitamini sayesinde kolesterolü azaltıcı etkisi vardır.
Damarlara esneklik ve güç kazandırarak yüksek kan basıncını önler.
Glüten içermediğinden bağırsak dostu bir besindir, posalı ve lifli olması sebebiyle sindirim sistemini düzenler.
İçeriğindeki; magnezyum, potasyum, fosfor ve demir sayesinde yüksek tansiyon, kansızlık ve kalp hastaları için çok faydalıdır.
Uzun süre tok tutar.
İçeriğindeki bileşenler ve antioksidanlar sayesinde kolon, göğüs kanseri gibi hastalıklara karşı önleyicidir.
Karabuğdayın içerisinde bulunan B1, B3, B5 VE B9 vitaminleri sayesinde sağlıklı bir cilt ve güçlü saçların oluşmasını sağlar.
Kolin bileşeni sayesinde karaciğer yağlanmasının azalmasına yardımcı olur.
Haşlandıktan sonra salatalara karıştırabilirsiniz.
Bulgur veya pirinç yerine dolmalarınıza kullanabilirsiniz.