Besin alerjisi konusunda farkındalık oluşturmak ve çocukların besinlerin nasıl yetiştiğini öğrenmesi amacıyla Akgül Ulusoy Anaokulunda kurulan serada öğrenciler, kendi yetiştirdikleri sebzeleri topladı. Türkiye Ulusal Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, Besin Alerjileri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Cansın Saçkesen ile Besin Alerjileri Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. Zülfikar Akelma, besin alerjilerinin görülme sıklığı, belirtileri ve tedavi yöntemlerine ilişkin basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Şekerel, genetik faktörlerin yanında sezaryen doğum, batı tipi yaşam, bebek beslenmesinin erken veya geç yapılması, ek gıda dönemindeki farklılıkların da besin alerjisi gelişiminde rol oynadığını söyledi. Şekerel, şu değerlendirmede bulundu:
"Çocuğunda besin alerjisi olduğunu öğrenen aileler öncelikle bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Alerjik gıdadan korumak için çocuğu doğadan koparıyor, sosyal ortamdan uzaklaştırıyorlar. Çocukları başkalaştırmadan, sosyal hayattan koparmadan doğasında büyütmek gerekiyor. Besin alerjisi, çocukları ayrıştıracak, doğadan ve sosyal yaşamdan uzak tutacak bir hastalık değildir. Etkilerini bilmek, önlemlerini almak alerjisi olmayan bireylerle yaşayabilecekleri bir alerji çeşididir."
"HER YÜZ ÇOCUKTAN 8'İNDE BESİN ALERJİSİ GÖRÜLÜYOR"
Besin Alerjileri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Cansın Saçkesen ise besin alerjisinin görülme sıklığının giderek arttığını belirterek, "Her yüz çocuktan 8'inde besin alerjisi görülüyor." dedi.
"TÜKETEMEDİĞİ BESİN YERİNE ALTERNATİF BESİN SUNULMALI"
Besin Alerjileri Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. Zülfikar Akelma da besin alerjisi tanısı konulduğunda ailelerde çocuğun büyümesi konusunda bir endişe ortaya çıktığını dile getirerek, şöyle dedi:
"Bu endişenin iyi yönetilmesi gerekir. Pek çok hastada besin alerjisinin düzelme şansı olsa da bazı hastalarda ömür boyu devam edebilme olasılığı da göz önünde bulundurulduğunda hasta, aile, hekim arasında güçlü bir iş birliği gerekir. Çocukların büyüme ve gelişmelerinin olumsuz etkilenmemesi için tüketemediği besinin yerine alternatif besin önerileri sunulması gerekir. Okullarda da bu konuda öğretmenlerimize büyük görev düşüyor."