Prostat kanseri nedir?
Prostat kanseri, erkeklerde bulunan prostat bezinde oluşur. Prostat bezi, mesanenin tam altında ceviz büyüklüğünde bir bez olup, meni sıvısının yapısına katkı sağlar. Erkeklerde, akciğer kanserinden sonra en fazla görülen ikinci kanser türüdür. Prostat kanserinin bazı tipleri, yavaş gelişme gösterir ve ciddi zararlar vermeyebilir. Ancak bazı türleri, özellikle genç yaşta başlayanlar daha agresif olup, hızlı bir şekilde yayılabilir.
Prostat kanserinin nedenleri
Bu kanser türü ağırlıklı olarak, yaşlı erkekleri etkiler. Vakalar, yaklaşık %85 civarında 65 yaş üstü erkeklerde kendini göstermektedir. Ailesinde prostat kanseri geçmişi olan kişilerde olasılık artmaktadır. Günümüzde dahi, prostat kanserinin oluşma nedenleri tam bir kesinlikle bilinmemektedir. Kişinin diyet sistemi, önemli etmenlerden birisidir. Yağlı kırmızı et yiyenlerde, risk yükselmektedir. Yine yüksek sıcaklıkta pişirilen etler de bu kanser türünü arttırmaya katkı yapabilecek birtakım yanma ürünleri meydana getirir. Hastalık bu verilere bağlı olarak, et ve mandıra ürünleriyle ağırlıklı beslenen ülkelerde, pirinç, soya fasulyesi ve sebzeyle beslenenlere göre çok daha fazla yaygındır.
Hormonlar da bu hastalıkta önemli bir rol oynar. Özellikle katı yağların aşırı tüketimiyle, vücuttaki testosteron miktarı yükselir. Bu da prostat kanseri büyümesini hızlandırır.
Bazı meslek gruplarında da, bu konu açısından iş tehlikeleri bulunmaktadır. Örneğin, kaynakçılar, pil üretiminde ve lastik üretiminde çalışanlar, kadmiyum metali içeren işlerde çalışanlar prostat kanserine daha çok açık durumdadırlar. Kişinin günlük hayattaki hareketsiz yaşam tarzı da prostat kanserine davetiye çıkarmaktadır. Kolesterol düşüren ilaçlar ve trigliserid düşüren ilaçlar, kullanan kişilerde risk azaltıcı olarak etki yapabilir. Ancak kesinlikle bilinmesi gerekir ki, diğer hastalık durumlarında olduğu üzere, hekime danışılmadan, herhangi bir kişinin kendi başına bu amaçla bu ilaçları kullanmaması gerekir. Domates sosu, brokoli, karnabahar ve lahana gibi bazı sebzelerin tüketilmesi ise riskin azaltılmasına olumlu katkı yapabilir.
Prostat kanserinin belirtileri
İlk evrelerde, prostat kanserinin hiçbir belirtisi olmayabilir. Hastalık ilerleme gösterdiğinde idrar kanalında tıkama etkileri, iyi huylu prostat büyümesine benzer şekillerde kendini gösterir. Özellikle geceleri olmak üzere sık idrara çıkma, idrar yapmaya başlanmasında veya durdurulmasında zorluklar, güçsüz veya kesintili idrar akışı, idrara çıkarken veya boşalma sırasında ağrı ve yanma hissi.
Prostat büyümesi mi, yoksa prostat kanseri mi?
Erkekler yaşlandıkça prostat büyüyebilir, böylece bazen mesane veya üretra (idrar kanalı) üzerine basınç suretiyle, prostat kanserine benzer belirtilere neden olabilir. Bu rahatsızlığa, benign (iyi huylu) prostat hiperplazisi (BPH) denir. Benzer belirtilere neden olabilen diğer bir sorun ise prostatittir (prostat iltihabı). Prostatit kanser değildir, ilaç uygulamaları ile tedavi edilebilir.
Kontrol edilemeyen risk faktörleri
Hastanın yaşı, 50'li yaşlar sonrasında ve özellikle 70'li yaşlar sonrasında prostat kanseri gelişimi hızla artar. Kalıtsaldır, erkeklerde prostat kanseri riskini artırır. Babasında ya da erkek kardeşinde prostat kanseri olan erkeklerde risk 2-4 kat artar.
Kontrol edilebilen risk faktörleri
Diyetin, prostat kanseri gelişiminde bir rol oynadığı bilinmektedir. Et ve yüksek yağlı süt ürünleri tüketen ülkelerde daha yaygındır. Bu ilişkinin nedeni belirsizdir. Diyette yer alan yağ, özellikle kırmızı etten gelen hayvansal yağ, erkeklik hormonu düzeylerini artırabilir. Bu da kanserli prostat hücrelerinin büyümesini uyarabilir. Meyve ve sebzelerden yana çok düşük bir diyet de bir rol oynayabilir. Beyaz un, beyaz pirinç, çok yağlı kırmızı etler, salam ve sosis gibi işlem görmüş et ürünleri, diyette kaçınılması gereken besin türleri arasında sayılabilir. Ağırlıklı olarak, tam buğdaylı ürünler, bol yeşil ve renkli sebze türleri ile mevsimine göre çeşitli meyvelerin tüketilmesi önerilir. Ispanak, brokoli, domates, narenciye türü meyveler bunlara örnek olarak gösterilebilir.
Prostat kanseri erken teşhis edilebilir mi?
Prostat kanserinin erken tanısı için bazı tarama testleri kullanılabilir. Ancak testler, kimi zaman tedavi edilmesi gerekli olmayan yavaş gelişen kanserleri de tespit edilebilir. Gereksiz uygulanan tedavilerde ciddi yan etkiler oluşabilir. Testler, doktor önerisiyle 40 yaşından sonra yapılmalıdır. Özellikle risk grubuna giren erkeklerde testler önem taşır.
Nasıl teşhis edilir?
Rektal muayene ve PSA tayini taramaları ile teşhis edilebilir. Prostat parmakla rektal muayene (rektal tuşe) denilen yöntemle muayene edilir. Doktorunuzun yönlendirmesiyle, bir kan testi olan prostat spesifik antijen (PSA), testi yapılır. Bu test, prostat hücreleri tarafından üretilen bir proteinin ölçülmesi için yapılır. Testte çıkan bir yüksek değer, kanser olasılığı gösterebilir. Ancak her PSA yüksekliği prostat kanseri anlamına gelmez. Tersi durumda da, test sonucunda normal PSA değeri çıkmasına rağmen, prostat kanseri varlığı da mümkündür.