BEBEĞİN TÜM BESİN İHTİYACINI KARŞILIYOR
Bebeklerin beslenmesi konusunda mucizevi özelliklere sahip anne sütü, bebeklerin ihtiyacı olan tüm besin ögelerini tek başına içermektedir. Özellikle doğumdan sonra gelen ve halk arasında 'ağız sütü' olarak bilinen kolostrum, bebeği hastalıklara karşı koruyan ilk aşıdır. Bebeği enfeksiyonlardan koruyan anne sütü, yeterli miktarda su ve vitamin içeriği sayesinde yaşamsal öneme sahiptir. Anne sütü, anne ve bebeğin mutlu olması için de gerekli bir besin kaynağıdır. Ancak anneler, doğumdan sonra bebekleri için çok önemli olan emzirmeyi yeteri kadar yapamadıklarını düşünerek çoğunlukla endişe duyar. Birçok besini, süt miktarını artırdığını düşünerek tüketir. Yapılan birçok araştırmada, hiçbir besinin tek başına süt miktarını artırmadığı belirlenmiştir. Süt miktarının artması, öncelikli olarak annelerin bebeklerini emzirme sıklığıyla ve sıvı tüketimiyle doğru orantılıdır. Emzirme sıklığı arttıkça, meme başı uyarısına bağlı olarak vücutta üretilen süt miktarı da artmaktadır.
BAŞARILI EMZİRMENİN 4 KURALI
Emzirme sırasında meme başı doğru şekilde bebeğin ağzına verilmeli, bebeğin gerçekten emdiğinden emin olunmalıdır.
Bebeğin her iki memeden eşit miktarda emzirmesi sağlanmalıdır. Çünkü emzirilmeyen memedeki süt miktarı azalacaktır.
Emzirme sırasında annenin ve bebeğin rahat bir pozisyonda olması gerekir. Uygun olmayan pozisyon bebeği ve anneyi strese sokacağından süt miktarını azaltabilir. Memelerin tamamen boşaldığından emin olunmalıdır. Tamamen boşalan memelerdeki süt üretimi daha fazla olacaktır.
STRES SÜT MİKTARINI AZALTIYOR
Doğumdan sonra anneler, hormonlara bağlı olarak daha hassas bir döneme girer. Süt salgısını, hipofiz bezinden salgılanan 'prolaktin' isimli hormon uyarmaktadır. Stres, prolaktin hormonunun seviyesini azaltarak süt miktarını da olumsuz etkileyecektir. Bundan dolayı annenin emzirmeyle ilgili kaygılarının artması strese neden olacağından süt salgısı da azalacaktır. Özellikle ilk 3 ay boyunca anneler hormonlara bağlı olarak bir anlamda evin büyük bebekleri haline gelir. Öte yandan, anne düzenli beslenmese bile bebek emzirme sırasında kendisi için gerekli olan her besini anne sütü yoluyla almaktadır. Ancak süt miktarı ve kalitesi açısından bu dönemde dengeli ve düzenli beslenme önem kazanmaktadır. Ayrıca dengeli ve düzenli beslenme, emzirmeye bağlı ortaya çıkacak kemik ağrılarının ve diş çürüklerinin oluşmasını da engelleyecektir.
ANNE SÜTÜNÜ ARTIRMAK İÇİN ÖNERİLER
1. Anne sütünün% 87'si sudan oluşmaktadır. Her gün en az 10-12 bardak su tüketimi anne sütünün artmasını sağlayacaktır.
2. Lohusa şerbeti ile şekerli içeceklerin ve bazı bitki çaylarının süt miktarını artırmadığı belirlenmiştir. Bunun yerine rezene, ısırgan otu, fesleğen ve biberiye çayı tercih edilebilir.
3. Vücudun ihtiyacı olan bitkisel hem hayvansal protein kaynakları süt üretiminde etkilidir. Yeşil mercimek, fasulye ve nohut gibi bakliyatlar ile ıspanak ve brokoli gibi mevsim sebzeleri tercih edilebilir. Semizotu, roka, maydanoz ve ıspanak gibi yeşil yapraklı bitkileri de tüketmek dengeli beslenmek açısından yararlı olacaktır,
4. İçeriğinde bol miktarda vitamin bulunan mevsim meyvelerini tüketmek sütün kalitesini artıracaktır.
5. Sigara ve alkol tüketmek süt miktarını azaltmaktadır. Ayrıca emzirme döneminde günlük 3 kupaya kadar kahve tüketilebilir. Anne sütünden bebeğe geçecek az miktardaki kafeinin bebeğe zararı olmamaktadır. Ancak kafeine karşı daha duyarlı olan bazı bebeklerde uykusuzluk ortaya çıkabilir. Bunun için kafeine duyarlı bebekleri olan annelerin kahve tüketimini sınırlamaları gerekir.
6. 6.Omega 3 den zengin beslenme bebeğin zihinsel gelişimine katkıda bulunacaktır. Omega 3 balıklarda yüksek oranda bulunduğu için haftada 2 defa balık tüketimi gerekir. Balık tüketirken dikkat edilmesi gereken cıva içeriği yüksek olan derin su balıklarından kaçınmak gerekir. Somon, levrek, hamsi, karides gibi su ürünlerinde cıva oranları düşük olduğu için güvenli bir şekilde tüketilebilir. Omega 3 bazı bitkisel ürünlerde de bulunur. Ceviz ve semizotu omega3 içeriği bakımından zengin bitkisel ürünlerdir.