Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gıda Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Sibel Bölek,"Kan şekerinin çok hızlı bir biçimde yükselip düşmesine neden olan glukoz-fruktoz şurubu, şekerin en zararlı formudur. Glukoz-fruktoz şurubu içeren gıdalar açlığı bastırmak için tüketildiklerinde kan şekerini hızlıca yükselterek geçici bir tokluk hissi sağlasa da kısa bir süre sonra insülin hormonu artan kan şekerini düşürmek için hızlıca devreye gireceğinden daha şiddetli bir acıkmaya sebep olurlar. Böyle bir etki obezite, insülin direnci, diyabet, karaciğer yağlanması ve kalp-damar hastalıklarına kadar birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır." dedi.
Bölek, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın pazar günü Konya ziyaretinde "Nişasta bazlı şeker oranını yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürmüştük. Bu yılın sonunda oranı yüzde 2,5'e kadar indiriyoruz." dediğini hatırlattı.
Maliyeti düşük ve normal şekere göre daha tatlı olduğu için üreticilerin nişasta bazlı şekere yöneldiğini dile getiren Bölek, şöyle konuştu:
"Nişasta bazlı şekerler genellikle mısır nişastanın kimyasal işlemlerden geçirilmesi ile elde edilirler. Meyve sularından gazlı içecekler, gofretler, bisküviler, dondurmalar ve reçellere kadar pek çok paketli gıdada kullanılan nişasta bazlı şekerler gıda ambalajında genellikle glukoz-fruktoz şurubu olarak belirtilmektedir. Kan şekerinin çok hızlı bir biçimde yükselip düşmesine neden olan glukoz-fruktoz şurubu şekerin en zararlı formudur. Glukoz-fruktoz şurubu içeren gıdalar açlığı bastırmak için tüketildiklerinde kan şekerini hızlıca yükselterek geçici bir tokluk hissi sağlasa da kısa bir süre sonra insülin hormonu artan kan şekerini düşürmek için hızlıca devreye gireceğinden daha şiddetli bir acıkmaya sebep olurlar. Böyle bir etki obezite, insülin direnci, diyabet, karaciğer yağlanması ve kalp-damar hastalıklarına kadar birçok hastalığa davetiye çıkarmaktadır."
Bölek, araştırmalara göre, glukoz-fruktoz şurubunun kanserli hücreleri daha etkin beslediğine işaret etti.
Nişasta bazlı şekerin sağlık açısından birçok zararı olduğunu vurgulayan Bölek, şöyle devam etti:
"Yapılan bir çalışma fruktozun kalp kası hücrelerinin büyümesinde rolü olan KHK-C enzimini aktif hale getirdiğini dolayısıyla kalp yetersizliğine yol açabileceğini ortaya koymuştur. Ayrıca, fruktoz beyindeki besinlerle ilişkili sinirleri güçlü bir şekilde uyararak bağımlılık yapmaktadır. Daha ucuz olduğu ve daha az miktarda kullanılarak istenilen tadın elde edilmesine olanak sağlayan glukoz-fruktoz şurubu genellikle çocukların tükettiği gıdalarda kullanılmaktadır. Bu nedenle paketli gıdaların içindekiler bölümü dikkatlice okunarak bu tür gıdaların çocuklar tarafından tüketilmesi mümkün olduğunca engellenmelidir."
Birçok ülkenin nişasta bazlı şeker oranını sıfıra çektiğini anımsatan Bölek, ülkemizde de sıfıra çekilmesinin sağlık açısından önemli olduğunu vurguladı.