Belirgan, yaptığı yazılı açıklamada, geçmişte sadece çocukluk çağıyla sınırlı olduğu düşünülen DEHB'nin erişkin dönemde de sürebildiğini vurgulayarak, nörogelişimsel bir bozukluk olduğu bilinen bu durumun çocukluk çağında başladığını, erişkin hayatta da devam ederek önemli bir işlev kaybına yol açtığını aktardı.
Belirgan, "ABD'de yapılan bir çalışmada, genel popülasyonu temsil ettiği düşünülen örneklemdeki erişkin DEHB yaygınlığı yüzde 4,4 olarak bulundu. Yol açtığı sorunlar göz önünde bulundurulduğunda bunun oldukça önemli bir oran olduğunu söyleyebiliriz. DEHB'ye yol açan sebepler henüz tam olarak aydınlatılamamış olsa da bugüne kadar yapılmış olan çalışmalar biyolojik ve psikososyal faktörlerin birlikte rol aldığını düşündürmekte. DEHB tanısı olan çocukların anne-babalarında DEHB için 2-8 kat risk artışı, kardeşlerinde ise 3-5 kat risk artışı saptanmış olması genetik geçişi büyük oranda desteklemekte. Bunun yanı sıra gebelikte ve doğumda yaşanan bazı problemlerin de DEHB oluşumunda rol oynayabileceği söylendi." ifadelerini kullandı.
Erişkinlerde DEHB'nin sıkça görüldüğünü belirten Belirgan, "Riskli araç kullanımı, aşırı egzersiz, işkoliklik gibi durumlar DEHB'in belirtileri olabilir." ifadesini kullandı.
"HEM FİZİKSEL HEM DE ZİHİNSEL BELİRTİLERLE GÖSTEREBİLİR"
Dr. Sercan Belirgan, DEHB'nin erişkinlerde gözden kaçan bir durum olmasında klinik görünümünün çocuklardakinden farklı olmasının etkili olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Örneğin, hiperaktivitesi olan bir çocuk, motor takılıymış gibi hareket edip koltuk tepelerinde gezinir. Erişkin dönemde bu durum kendisini riskli araç kullanımı, aşırı egzersiz yapma, bilgisayar oyunlarına düşkünlük, sürekli bir iç huzursuzluğu, bir şeylerle meşgul olmadan duramama ya da işkoliklik gibi hem fiziksel hem de zihinsel belirtilerle gösterebilir. Karakteristik özelliklerinden bir diğeri olan dürtüsellik ise düşünmeden konuşmaya, karşısındakinin sözünü kesmeye, aceleci ve sabırsız olmaya, sırasını bekleyememeye, ani kararlar almaya, sık sık iş değiştirmeye, riskli davranışlarda bulunmaya, madde kullanımına veya öfke denetim sorunlarına neden olabilir. Söz konusu belirtilerin kişinin kendisi ve çevresindekiler tarafından yıllar boyunca kişilik özellikleri olarak algılanmış olması sık karşılaştığımız bir durum."
Belirgan, DEHB'nin erişkinlikte de birçok alanda soruna yol açıp hayatı zorlaştırabildiğini belirterek, "DEHB'nin dikkatsizlik tarafına baktığımızda da kişilerin dikkatlerini sürdürmekte zorlandığı, dikkatlerinin çabuk dağıldığı, dikkatsizce hatalar yaptıkları ve organize olmakta zorlandıkları görülür. Karşısındakini dinlemekte zorlanma, dalıp gitme, zamanı ayarlayamama, basitçe hatalar yapma, randevulara geç kalma, kendisi için önemli olabilecek eşyayı kaybetme, dağınıklık, unutkanlık, sakarlık, başlanılan işi bitirmekte güçlük çekme, dikkat gerektiren işlerden kaçınma gibi belirtilerle karşılaşılabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Kişilerin ilgi çekici uyaranlarla karşılaştıklarında ise dikkat sorunlarının belirgin olmadığı, hatta zaman zaman aşırı odaklanabildiklerinin de akılda tutulması gerektiğini belirten Belirgan, şunları kaydetti:
"Bu belirtilerin sonucunda DEHB; mesleki ve ekonomik güçlüklere, kişiler arası sorunlara, sigara, alkol ve madde kullanımı riskine ve eşlik eden depresyon, anksiyete bozukluğu gibi psikiyatrik rahatsızlıklara neden olabiliyor. Depresyonla, anksiyete bozukluklarıyla, madde kullanımı bozukluklarıyla veya ilişki sorunlarıyla psikolojik destek almak için başvuran kişilerde altta yatan DEHB'nin bulunması çok da nadir bir durum değildir. Dikkatlice sorgulanarak ortaya çıkarılan DEHB'de farmakolojik destek ya da bilişsel davranışçı terapi yöntemleriyle kişilerin sosyal, ailevi, mesleki ve akademik işlevselliklerinde önemli bir iyileşme sağlanmakta."