Haşimoto hastalığı veya tıptaki adıyla Hashimoto tiroiditinin tiroid hormon eksikliği nedeniyle şikayetler oluşturan hormonal bir hastalık olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Selim Kum, "Haşimoto hastalığı tiroid bezinin otoimmun bir hastalığıdır. Nedeni tam olarak bilinmemekle beraber tetikleyici bir sebepten dolayı (viral hastalıklar, stres, otoimmun diğer hastalıklar gibi…) bağışıklık sisteminin bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi vücuda zarar veren antikorları tiroit bezine yönlendirerek yok etmeye çalışması ile ortaya çıkar" diye konuştu.
"TÜM DÜNYADA HIZLICA YAYGINLAŞIYOR"
Hastalığın belirtilerinin tiroid hormonlarının seviyesine göre değişiklik gösterebileceğini söyleyen Dr. Selim Kum şunları söyledi:
"Özellikle ilk dönemlerde hızlı çalışması durumunda terleme, çarpıntı, sıcak basması, sinirlilik, uykusuzluk gibi belirtiler ortaya çıkabilirken, yavaş çalışması sonucu, ödem, cilt kuruluğu, kabızlık, uyku hali, unutkanlık gibi sonuçlar doğurabilir. Fakat buna rağmen hastaların çoğunluğu belirti vermez ve yapılan kontroller sırasında tesadüfen rastlanır ve teşhis edilir. Haşimoto otoimmün tiroid hastalıklarından sadece bir tanesidir. Fakat son yıllarda diyabet gibi tüm dünyada çok hızlı bir yaygınlaşma söz konusudur. Haşimoto hastalığı, iyot eksikliği olan kişilerde ve kadınlarda daha sık görülmektedir. Östrojen ve genetik yatkınlık risk faktörleri arasındadır. Genç-orta yaş grubunda daha sık görülmekle birlikte her yaşta ortaya çıkabilir."
"PAÇA ÇORBASI İÇEBİLİRSİNİZ"
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Selim Kum teşhis için tiroid bezinin çalışması ve yapısının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Tiroid bezinin çalışması kanda tiroid hormonlarının yani TSH, T3 ve T4'ün ölçülmesi ile, yapısı ise ultrason ile değerlendiriliyor. Ama asıl Haşimoto için tanı koydurucu olan kanda anti-TPO ve anti-tiroglobulin antikor düzeylerinin yüksekliğidir" dedi.
Dr. Selim Kum, Haşimoto hastalarına şu beslenme tavsiyelerinde bulundu:
"Gluten, tahıl, yumurta, soya, süt ürünleri, baklagillerden uzak durun. Sebze ağırlıklı beslenmelisiniz. Ancak lahana, karnabahar ve brokoliyi sınırlı tüketmekte fayda var. Haftada 1-2 porsiyon pancar yenilebilir. Kemik suyu ve jelatin bakımından zengin sığır ve koyun ayak paça çorbası içilebilir. Yemeklerinize zerdeçal ekleyebilirsiniz. Ilık bir suya limon ekleyerek günde bir bardak içebilirsiniz. Böğürtlen, yaban mersini, ahududu ve kuş üzümü yiyebilirsiniz."