Bebeğin hamilelik süresi boyunca anne karnında korunarak yaşamasını sağlayan berrak ve steril sıvıya amniyon sıvısı denir. Amniyon sıvısı, bebeğin anne karnındayken rahatça hareket etmesini sağladığı gibi dışarıdan gelecek darbe ya da diğer tehlikelere karşı da bebeği korur. Amniyon sıvısının bir özelliği de 37 derecede sabit kalarak fetüsü yazın sıcaktan kışın da soğuktan korumasıdır. Anne karnındaki hayati sıvı olarak geçen amniyon sıvısı ile ilgili tüm detayları haberimizin devamında bulabilirsiniz..
Amniyon sıvısının kaynağı nedir?
Hayatın üçüncü haftasından itibaren embriyonun üstünde çok küçük bir boşluk olarak ortaya çıkar. Kademeli olarak büyüyerek fetüsün etrafındaki su kesesi oluşur. Bu keseyi dolduran amniyotik sıvı esas olarak keseyi oluşturan zarlardan ve dördüncü aydan itibaren böbreklerin çalışmaya başlaması ile fetüsün idrarından oluşur.
Amniyotik sıvının büyük bir kısmı %97 – 99'u su ve mineral tuzlarından oluşur. Bunun yanı sıra amniyosentez yapıldığında incelenen fetüsün deri hücreleri, bakteri öldürücü özelliği olan proteinler, fetüsün derisini kaplayan beyaz salgı olan verniks ve hatta tüyler geri kalan kısmı oluşturur.
Bebek bu suyu yutabilir mi?
Evet, bu tamamen normaldir. Amniyotik sıvı fetüs tarafından yutulur ve idrar olarak atılır. Bu da sıvının sürekli yenilenmesini sağlar. Dördüncü aydan itibaren fetüs tarafından yutulan amniyotik sıvı sindirim ve solunum sisteminde bol miktarda bulunur. Bu sıvının bir kısmı idrara dönüşürken bir kısmı da bağırsak tarafından emilerek kana geçer. Bu da plasenta yardımıyla annenin organizmasına taşınır.
Amniyotik sıvının miktarı değişir mi?
Sıvının miktarı bebeğin kilosunun artması ile birlikte yükselir. Yedinci gebelik haftasında 20 ml olan sıvı miktarı, 30. – 32. haftalar arasında tepe noktası olan 1 litreye ulaşır. Sonrasında 38. haftaya kadar biraz azalır 800 ml olarak doğuma kadar sabit kalır.
Sıvının fazla olması nelere yol açar ve nasıl tedavi edilir?
Ultrasonda bebeğin etrafında görülen siyah kısımlar amniyotik sıvıdır. Hamilelik başlangıcında fetüs bu sıvının içinde serbest yüzerken sonlara doğru ağırlığının artması ile amniyotik sıvı bebeğin etrafından cepçikler olarak görünür. Sıvı miktarının normal olması bebeğin sağlıklı olduğunu gösteren önemli bir belirtidir. Fazla miktarda amniyotik sıvı olabilir. Amniyotik sıvı miktarında dönem dönem değişiklikler olabilir. Bu durum gebeliğin gelişimi açısından bir sorun yaratmaz. Sıvı miktarının rahim boyutlarına göre fazla arttığı durumlarda 2 litre veya daha fazlası durumlar endişe vericidir. Bu duruma polihidramniyos adı verilir. Bu durum sıvının fazla üretilmesine bağlı olabileceği gibi, fetüs tarafından yetersiz üretime de bağlı olabilir. Anneye bağlı sebeplerden en sık rastlanılanları diyabet ve kan uyuşmazlığıdır. Bu durumda sıvının fazla salgılanması söz konusudur. Bazen de bebeğin yutmasına engel olan yemek borusu ve mide çıkışındaki darlıklar da sıvının emilmesini engelleyerek hidramniyosa neden olabilir. Hidramniyos rahimde fazla gerilmeye neden olarak doğum sancılarını başlatarak erken doğuma yol açabilir. Bu riski engellemek için bazen ilaç tedavisi yeterli olmakta. Ancak bu tedavinin yeterli olmadığı durumlarda sıvının bir iğne yardımıyla boşaltılması gerekmekte.
Sıvının az olması nelere yol acar ve nasıl tedavi edilir?
Tersine sıvı miktarı az olabilir. Amniyon sıvısını azlığına oligohidramniyos denir. Bu durum bebeğin sağlığını ciddi anlamda tehdit eder. Oligohidramniyos bebekte anomalilere özellikle böbrek anomalilerine veya plasenta yetmezliklerine bağlı olabilir. Bazen de su kesesinin farklı edilmeden açılması veya kesenin sızdırması ile ortaya çıkar. İçinde bulunulan döneme ve nedene göre gebeliğin devamı konusunda karar verilir. Erken dönemde ortaya çıkan oligohidramniyos bebeğin akciğer ve ekstremite gelişimi ciddi olarak etkileneceğinden gebeliğin sonlandırılması gündeme gelebilir. Geç dönemde ortaya çıkan oligohidramniyos genellikle plasenta yetmezliğine bağlı olduğundan çoğu zaman bebeğin hayatta kalabileceği dönem geldiği andan itibaren doğumun gerçekleştirilmesi düşünülebilir.
Amniyosentez nasıl yapılır?
Amniyosentez işlemi esnasında çok ince bir iğne ile bebeğin içinde yüzdüğü amniyon kesesine girilir ve sıvı çekilir. İşlemden önce detaylı bir ultrason incelemesi yapılarak bebeğin durumu ve pozisyonu değerlendirilir. Daha sonra amniyosentez için uygun bir alana karar verilerek hazırlıklara başlanır. İşlem sırasında iğnenin bebeğin plasentasından geçmeyeceği bebekten uzakta bir bir alan bulmak önemlidir.
İşlemden önce hamile kadın ultrason masasında sırtüstü uzanır. İğnenin girileceği alan antiseptik solüsyonlar ile temizlendikten sonra karın steril örtü ile örtülür. Bir doktor ultrason ile işlemi gerçekleştirecek olan doktora rehberlik eder. İşlem tek kişi ile yapılacak ise özel tasarlanmış ultrson guide'ları kullanılmalıdır. İşlemi yapacak olan kişi ultrason görüntüsü altında iğneyi karın üzerinden yerleştirir ve önce karın katlarını daha sonra rahim kasını geçerek amniyon kesesine girer. İğnenin ucunu ultrasonda gördükten sonra arkasına bir enjektör takarak yaklaşık 20 mililitre sıvı alır.Bu aşamada bebeğin tüm amniyon sıvısının miktarı yaklaşık 200-300 mililitredir. Alınan sıvının kanlı olmaması gerekir. Yeterli miktarda sıvı alındıktan sonra iğne tek bir hamlede çıkarılır ve işlem tamamlanmış olur. Alınan sıvıyı bebek 1-2 saat içinde yeniden üretir. Daha sonra ultrasonografi ile bebek ve kalp atımları yeniden değerlendirilir. Hasta 10-15 dakika dinlendirildikten sonra evine gönderilebilir. Alınan sıvı oda sıcaklığında muhafaza edilerek laboratuara gönderilir. Tüm işlem 1 - 2 dakika kadar sürer.
Çok içmek sıvı miktarını arttırır mı?
Amniyon sıvısının miktarı direkt olarak annenin susuzluğu ile bağlantılı değildir.
Amniyon sıvısı nasıl enfekte olur?
Bu çoğu zaman vajinal veya idrar yolları enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişir. Bazen de listeriyoz gibi anne kanında bulunan bakteriler enfeksiyona sebep olabilir.
Amniyon sıvısının rengi değişebilir mi?
Amniyon sıvısının rengi normalde berraktır. Renginin bulanık veya yeşilimsi olduğu durumlarda bebeğin dışkısını yapması söz konusudur. Bu durum çoğu zaman bebeğin rahim içindeki beslenmesinin bozulduğu anlamına gelir. Doğum esnasında veya doğuma yakın fark edilen bu durum doğumun hızlandırılmasını gerektirebilir. Amniyon sıvısında kan olması durumun nedeni ise plasentanın erken ayrılması olabilir. Anne ve bebek için çok büyük tehlikeler yaratabilecek bu durumlarda derhal hastaneye başvurmakta fayda vardır.