Omurganın yana doğru eğriliği anlamına gelen skolyoz her hastada kendine has bir şekilde görülüyor, buna göre tedaviden alınan sonuç da değişebiliyor. Günümüzde her 100 çocuktan 3'ünde görülen skolyozda erken tanı, tedavi yöntemini de değiştiriyor! Bu nedenle skolyoza karşı farkındalık yaratmak büyük önem taşıdığından her yıl Haziran ayı Skolyoz Farkındalık Ayı olarak kutlanıyor. 15 Haziran 2019, Cumartesi günü 7'nci kez halka açık, skolyoza karşı farkındalık etkinliği düzenlendi; "Erken Teşhis ile Kişiye Özel Tedavi" konulu etkinlikte hastalarla uzmanlar bir araya geldi. Toplantıda konuşan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Alanay son yıllarda skolyoz tedavisinde çok önemli ilerlemeler sağlandığını, artık 'dikte eden doktor değil, aile ile konuşan ve hastaya özel tedavi modeli uygulayabilen ekip' kavramının ortaya çıktığını belirterek "Özellikle skolyoz erken teşhis edildiğinde, mevcut cerrahi olmayan yöntemlerle (korse, egzersiz) veya büyümeyi engellemeyen, hareketi kısıtlamayan minimal invaziv cerrahi yöntemlerle (bant ile gerdirme) eğriliklerin kontrolü ve tedavisi mümkün olabilmekte ve füzyon (omurganın sabitlenmesi, büyümenin durdurulması) gibi büyük cerrahi işlemlere gereksinim ortadan kaldırılabilmektedir" dedi.
EKİP ÇALIŞMASI TEDAVİDE ÇOK ÖNEMLİ!
Tedavi başarısında erken teşhis dışında en önemli unsurun cerrah, fizyoterapist, psikolog ve korse ekibinin, aile ile iyi bir işbirliği yaparak aynı çatı altında, bir arada çalışabilmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Alanay şunları söyledi: "Hastanın uzmandan uzmana taşındığı dağınık sistemlerde tedavi başarısı düşmektedir. Oysa profesyonellerin sıkı işbirliği ile kişiye özel en uygun tedavi seçilmekte ve birden fazla tedavi yöntemi aynı hastada duruma göre uygulanabilmektedir. "Günümüzde tedavi seçiminin sadece eğriliğin derecesine göre değil, kişisel özelliklere, beklentilere ve skolyozun yaşam kalitesinde yarattığı etkilere göre de yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Alanay, bu şekilde klasik yöntem olan tedavi odaklı, tek bir doktorun dikte ettiği bir tedavi yönteminden ziyade, birden fazla profesyonelin rol aldığı kişiye odaklı tedavi uygulanımının başarıyı artırdığını vurguladı. Prof. Dr. Ahmet Alanay, tedavi edilmediğinde akciğer, solunum ve kalp problemlerine, ağrıya neden olarak yaşam kalitesini bozabilen skolyozda geç teşhis durumunda da günümüzde füzyon yöntemi ile yaşam kalitesinde bozulmanın önüne geçilebildiğini belirterek; "Artık ameliyat edilemez denilen ya da ameliyatın hayati risk taşıdığı ifade edilen hastaların dahi büyük kısmı günümüzde başarıyla ameliyat edilebilmektedir" diye konuştu.
MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIMLA TEDAVİ DÖNEMİ!
Toplantının moderatörlerinden ÇABA Derneği Onursal Başkanı Dr. Özlem Cankurtaran da, konuşmasında; kendisine 12 yaşında skolyoz teşhisi konulduğunu, çocukluğundan bu yana devam eden 'skolyoz şikayetim artarsa nereye gideceğim' fobisinin bugün Omurga Sağlığı Merkezi'nin açılışıyla son bulduğunu belirterek şöyle konuştu: "Hizmet vermeye başlayan Omurga Sağlığı Ünitesi'nin Türkiye'de olduğu gibi dünyada da ilklerden olacağını söyleyebilirim. Nörologdan ortopedistine, algoloji uzmanından psikoloğuna ve fizik tedavi uzmanından beyin cerrahına dek mutlidisipliner bir yaklaşımla çok ciddi bir ekip çalışması söz konusu."
İKİ DANSÇI GENÇ KIZ AVRUPA'DAN TÜRKİYE'YE GELİP TEDAVİ OLDULAR
Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında düzenlenen etkinliğe Avrupa'dan gelerek katılan dansçı iki genç kız Kuzey İrlandalı Megan Fleming ve İngiliz Alice McLoughlin de, Prof. Dr. Ahmet Alanay'ın başarıyla tedavi ettiği hastalardan. Fleming ve McLoughlin Avrupa'dan Türkiye'ye skolyoz tedavisi için gelmişlerdi. Hastalıkları başarıyla tedavi edildi. İki genç dansçı bu kez de kendileri gibi skolyoz hastası olan diğer gençlere örnek olabilmek için geldi İstanbul'a ve konuşmalarının ardından danslarıyla skolyoza meydan okudular. Prof. Dr. Ahmet Alanay'ın başarılı tedavisi sayesinde kendilerini yeniden doğmuş gibi hissettiklerini belirten iki genç kız, en büyük tutkuları olan dansı bu sayede profesyonel olarak yapmaya devam edebildiklerinden duydukları mutluluğu dile getirdiler. Toplantıda konuşan İngiliz dansçı Alice McLoughlin "Ahmet hoca benim kahramanım. Artık dans edemezsem diye çok korkuyordum ama Ahmet hoca sayesinde yeniden dans edebiliyorum. Skolyozu ilk duyduğumuzda ailemle şok olmuştuk ama Türkiye'de sağlığıma kavuştum. Bütün ekiben minnettarız" dedi. İrlanda'dan gelen dansçı Megan Fleming de "Skolyoz teşhisi konulduğunda bu hastalıkla ilgili hiçbir bilgimiz yoktu. Şok olmuştuk. Ölecek miyim yaşayacak mıyım onu bile bilmiyorduk. Ama artık hastalığımdan kurtuldum ve kendimi çok iyi hissediyorum. Ahmet hoca ve ekibi sayesinde yeniden dans etmeye de başladığım için çok mutluyum" diye konuştu. Prof. Dr. Ahmet Alanay'ın başarıyla tedavi ettiği bir başka Skolyoz hastası genç kız Nevin Süeda Gümüşer de başarılı tedavi sonrası sonsuz mutluluğunu vurguladı. Prof. Dr. Ahmet Alanay ile tanışmadan önce kendisine iki yıl yanlış tedavi uygulandığını belirten Nevin Süeda Gümüşer, çok şiddetli ağrılar çektiğini, ancak Prof. Dr. Ahmet Alanay'ın 8 saat süren ameliyatının ardından sıkıntılarından kurtulduğunu söyledi. Okulda iki arkadaşının omurgasındaki eğriliği kendisinin fark ettiğini ve onların da skolyoz tedavisine başlandığını belirten genç kız konuşmasının ardından bateri performansıyla katılımcılardan tam not aldı.