Katarakt gençlere oranla ileri yaşlı insanlarda görülen ve ilaçla tedavisi olmayan bir hastalıktır. Katarakt rahatsızlığı olan kişiler hastalıkla ilgili bilgileri ve tedavi yöntemlerini araştırıyor. Katarakt hastalığının profesyonel şekilde tanı ve tetkikleri nasıl yapılır? Doğuştan bu hastalığa sahip olan bebekler ne zaman ameliyat edilmeli? İşte hastalığa ilişkin tüm detaylar...
KATARAKT NEDİR VE KİMLERDE GÖRÜLÜR? KATARAKT OLAN BİR KİŞİ BUNU NASIL FARK EDER?
Katarakt, gözün renkli kısmının yani irisin hemen arkasında lens dediğimiz göz merceğinin şeffaflığını kaybederek opaklaşmasıdır. Daha çok yaşlılarda görülmekle beraber, yeni doğan bebeklerde de görülür. Katarakt yavaş yavaş ilerler, katarakt olan kişi bir süre sonra göz bebeğinde grilik veya beyazlık fark eder, görmesinin zamanla azaldığını hisseder. Bebeklerde de göz bebeğinde grilik veya beyazlık olarak belirti verir. Ayrıca tek gözü katarakt olan bebeğin kataraktlı gözü içe kayabilir. Anne ve baba bebeklerinde bu belirtileri fark ettiklerinde zaman kaybetmeden göz doktoruna gitmelidirler.
DOĞUŞTAN KATARAKT OLAN BİR BEBEK NE ZAMAN AMELİYAT EDİLMELİDİR?
Teşhis edilir edilmez ameliyat edilmelidir. Özellikle tek gözünde katarakt olan bebeklerde erken tedavi çok önemlidir. Çünkü zaman geçtikçe kataraktlı gözde tembellik denilen bir görme kaybı gelişir.
HANGİ DURUMLAR KATARAKT OLUŞUMUNA NEDEN OLABİLİR?
Diyabet, delici veya delici olmayan göz yaralanmaları, göz içi iltihapları, steroidli ilaçların uzun süre kullanımı ve ultraviyole ışınlara, radyasyona maruz kalma katarakt oluşumuna neden olabilen durumlardır.
KATARAKTI ERKEN FARK ETMEK ÖNEMLİ Mİ? ERKEN TANI YAPILMADIĞI DURUMLARDA NE GİBİ RİSKLER VAR?
Kataraktta erken tanı önemli. Tanısı gecikmiş, dolayısıyla ilerlemiş bir kataraktta bazı önemli tetkikler gerektiği gibi yapılamaz. Bunlardan biri glokoma yani göz tansiyonu yüksekliğine bağlı göz dibi optik sinir hasarının, diğeri göz dibinde yaşlılığa bağlı senil makula dejenerasyonu yani sarı leke hastalığı olup olmadığının belirlenmesidir. Diyabeti olan hastalarda da göz dibinde damar patolojisi, kanama ve ödem görülemeyebilir. İleri kataraktı olan bir kişinin aynı zamanda diabeti, glokomu ya da senil makula dejenerasyonu varsa görmesindeki azalmanın nedeni aslında bu hastalıkların tümü olabilir. Katarakt tedavi edilir ancak arkasında yatan ve ileri katarakttan dolayı tanısı konamayan bu ikincil nedenlerden biri görmenin katarakt ameliyatı sonrasında beklenen ölçüde olmamasına neden olur. Ayrıca erken fark edilen ve ameliyat edilen kataraktlarda kişi günlük yaşamına daha çabuk döner.
KATARAKTIN PROFESYONEL TANI VE TETKİKLERİ NASIL YAPILIR?
Kataraktın tanısında temel muayene cihazlarımızdan biri olan özel biyomikroskop ile merceğin hem ön hem de arka kısmının merkezini ve çevresini detaylı olarak görebiliyoruz. Bu sayede henüz yeni başlamış kataraktlar da dahil olmak üzere tanı koyabiliyoruz. Ayrıca 'sıfır hata' özelliğini taşıyan IOL MASTER cihazı ile göz içine takılacak en uygun merceğin numarasını belirleyebiliyoruz. Böylece ameliyatı en güvenli şekilde gerçekleştiriyoruz. Önemli tetkiklerden birisi de speküler mikroskop yani kornea endotel hücre sayımı cihazıdır. Bu cihaz en öndeki saydam kornea tabakasında ameliyattan sonra bulanıklık yani ödem olup olmayacağını anlamamızı sağlar. Katarakt ameliyatı planlanan her hastaya rutin olarak bu tetkiklerin yapılması ameliyatın başarılı geçmesi için önemlidir.
PEKİ KATARAKT NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kataraktın tek tedavisi ameliyattır. Bugün katarakt ameliyatları FAKO denilen güvenli bir yöntemle yapılmaktadır. Bu yöntemde ultrasonik dalgalar oluşturan FAKO cihazının 1,5 mm'lik ucu ile göze girilir, kataraktlı lens parçalanarak çıkarılır, yerine kalıcı bir göz içi mercek yerleştirilir. Bu yöntem halk arasında lazer yöntemi olarak da bilinir. Bazı kişiler acı duyacaklarından endişe eder ancak ağrısız bir ameliyattır. Dikiş ya da iğne yoktur, damlayla uyuşturularak yapılır.
HER KATARAKT AMELİYATI AYNI ZORLUKTA MIDIR?
Katarakt ameliyatını zorlaştıran çeşitli faktörler vardır. Bunlardan biri lensi yerinde hamak gibi tutan asıcı bağların zayıflığı diğeri de kataraktın sertlik derecesidir. Katarakt ne kadar sert olursa parçalanması ve gözden çıkarılması o kadar zordur. Bu sebeple de FAKO cihazı ile çok daha fazla enerji kullanılmasını gerektirir bu da kornea iç yüzey hücrelerini etkileyerek ödeme sebep olur yani hasara yol açar. Gözün ön kısmındaki korneanın çok geç iyileşmesi hastanın günlük yaşantısını uzun süre etkileyebilir.
KATARAKT OPERASYONUN BAŞARISI NASILDIR? KATARAKT AMELİYATI OLAN BİR İNSAN GENÇ BİR KİŞİNİN GÖRMESİNE KAVUŞABİLİYOR MU?
Katarakt ameliyatının başarısı çok yüksektir. Ameliyattın başarısında ileri teknoloji bir FAKO cihazının kullanılması kadar doktorun cerrahi deneyimi de önemlidir. Özellikli bir göz içi lensi kullanıldığı zaman kişinin gençliğinde kullandığı gözlüğü bile kullanmasına gerek kalmayabilir.
KATARAKT GERİ GELİR Mİ?
Ameliyat gerektiği gibi uygulanmışsa katarakt geri gelmez. Ancak çocuklarda ve genç yetişkinlerde klasik yaşlılık katarakt cerrahisi uygulanırsa lens kapsülünde kirlenme şeklinde şeffaflık kaybı olabilir. Fakat bu durumun bile çözümü lazer ile mümkündür.