Dr. Çabuk, Gün içinde alınan şekeri yani glikozu enerjiye dönüştürebilmek için insülin hormonuna ihtiyaç olduğu, Karaciğer, yağ ve kas dokusu gibi bölgelerinizde insüline karşı duyarsızlık gelişmesi sonucu insülin direncinin oluştuğunu söyledi. Yemek yedikten sonra halsiz hissetmek, kilo alıp zor vermek , verilen kiloları tekrar fazlasıyla almak ve sık sık acıkmanın insülin direncinin başlıca belirtileri olduğunun altını çizen Dr. Barış Çabuk, "Özellikle bel ve karın çevresinde yaygın olarak kalınlaşma görülüyorsa, açlığa tahammül edemiyorsunuz, çok su içiyor, çok idrar çıkıyor, dikkatinizi toplayamıyor, yemeklerden sonra baş dönmeleriniz oluyorsa bu şikayetler diyabetin ve diğer önemli sağlık sorunlarının öncüsü olan insülin direncinin işareti olabilir. Bu belirtiler gözleniyorsa mutlaka bir Uzman Hekime başvurmak gerekir. İnsülin direncinin tanısı için açken yapılan kan şekeri ve insülin testi belirleyicidir" ifadelerini kullandı.
BESLENME YANLIŞLARININ DÜZELTİLMESİ GEREKİR
Dr. Çabuk, İnsülin direncinin sebeplerini, yüksek trigliserit düzeyleri (bu insülin direnci için hem risk faktörü hem de bir sonuç olarak göze çarpıyor), aşırı kilo, fiziksel aktivite yetersizliği, polikistik over sendromu ve uyku bozukları olarak sıraladı. İnsülin direncinin başka hastalıkları da tetiklediğini kaydeden Dr. Çabuk, "Obezite, hipertansiyon ve damar sertleşmesi olarak bilinen ateroskleroz gibi kronik hastalıkların oluşması için uygun bir ortam hazırlamaktadır" dedi. İnsülin direncinin tedavi yöntemlerini anlatan Dr. Barış Çabuk, "Öncelikle beslenme yanlışlarının düzeltilmesi gerekir. Temel prensip meyve şekeri dahil her türlü şekerden uzaklaşmak, unlu-nişastalı yiyecekleri sofralardan uzak tutmak, rafine karbonhidratları mümkünse hiç kullanmamak, ekmekten, pirinçten, fırın-pastane ürünlerinden uzak kalmak olmalı.
İNSÜLİN DİRENCİ SADECE DİYET YAPARAK ÇÖZÜLEBİLECEK BİR SORUN DEĞİLDİR
Tatlılara, şekerlemelere, bala, reçele, pekmeze, tatlı meyvelere, taze sıkılmış olsalar bile meyve sularına, her türlü gazlı, gazsız meşrubatlarla da araya mesafe koymak lazım. Önemli bir noktaya değinmek gerekirse insülin direnci sadece diyet yaparak çözülebilecek bir sorun değildir, diyetin içeriği en az kalori değeri kadar önemlidir. Ayrıca egzersiz yapmadan insülin direncini yönetmek de mümkün olmaz. Her gün en az 45 dakika sürecek orta yüksek tempoda yürüyüşler yapmayı aksatmayın. Böylece spor yaparken kaslarınız ortamda olan şekeri kolayca kullanacak ve insüline ihtiyaç duymadan kalori yakımı başlayacaktır. Eğer düzenli aktiviteye devam ederseniz yağ yakıcı enzimler devreye girecek, depolanan yağlardan da kolayca kurtulmaya başlayacaksınız. Ayrıca Hekim kontrollerini aksatmamanız ve verilen ilaçları düzenli kullanmanız gerekir" diye konuştu.