İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Öksüz, yaz aylarının yaklaşması ile birlikte birçok kişiyi diyet telaşının sardığını belirterek, "Bilinçsizce yapılan diyetler vücuda zarar verir. Uzun süre aç kalındığında yeterli gıda alınmadığından vücut dirençten düşer. Hipoglisemi adı verilen düşük kan şekeri rahatsızlığı ortaya çıkabilir. Diyet yapayım derken hipoglisemi olmayın" uyarısında bulundu.
Düşük kan şekeri rahatsızlığı yani hipogliseminin, kişiyi komaya sokabilecek kadar tehlikeli olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Öksüz, rahatsızlığın nasıl geliştiği ve nelere dikkat edilmesi gerektiği hakkında önemli bilgiler verdi.
"ŞEKER İLACI KULLANANLAR DİKKATLİ OLSUN"
Şeker ilacı kullananları dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyaran Uzman Dr. Öksüz, "Kan şekerinin normalden fazla düşmesinin (50 mg/dl'nin altı) hipoglisemi olarak adlandırılır. Hipoglisemi, en sık ağızdan şeker ilacı alan ve insülin kullanan şeker hastalarında rastlanır. Hasta şeker ilacını aç karnına alıp, yemeğini geç yediğinde, ilaçla yemek arasını çok açtığında, ilaç dozunun aynı kaldığı ve günlük yediği yemek miktarının çok az olması durumunda, aşırı efor sarf edildiğinde, şeker ilacını kullanmış olduğu dozun üstünde aldığında kan şekeri düşer, hipoglisemi gerçekleşir. Ancak hipoglisemi sadece şeker hastalarında değil, bilinçsizce yapılan diyetlerde, gün içinde koşu yapmak, ağır yük taşımak gibi vücudu zorlayacak aktiviteler sonucunda da ortaya çıkabilir" dedi.
"DOKTOR VE DİYETİSYENDEN DESTEK ALIN"
"Fazla kilosu olanların, hekim ve diyetisyen kontrolünde diyet yaparak kilo vermeye çalışması sağlık açısından daha doğrudur" diyen Öksüz, sözlerine şöyle devam etti:
"Kilo vermeye başlamadan önce vücutta herhangi bir hastalık olup olmadığı kontrol ettirilmelidir. Fizik muayeneleri yapılıp, tetkikleri görüldükten sonra bir plan dahilinde kilo vermeye başlanmalıdır. Kilo almaya neden olan hipotiroidi (tiroit bezinin az çalışması) gibi bir hastalık varsa tedavilerinin yapılması gerekmektedir. Aç kalmak kilo vermek anlamına gelmez, uzun süre aç kalındığında, yeterli gıda alınmadığında vücut direnci azalır, kan şekeri düşebilir. Uzun süre aç kalmak hipoglisemiye neden olabilir."
"HALSİZLİK, TERLEME, ÇARPINTI VE SİNİRLİLİK YAPAR"
Hipogliseminin uzun sürdüğü ve müdahale edilmediği durumlarda ağır klinik sonuçlar ortaya çıkabileceğini ifade eden Öksüz, halsizlik, terleme, çarpıntı ve sinirlilik halinin en erken ortaya çıkan bulgular olduğunu söyledi.
Hızlıca düşen kan şekeri ve hipoglisemi atağında yiyecek ve içeceklerden destek alınabileceğine dikkat çeken Öksüz, "Ancak bu konuda da çok dikkatli olunması gerekir. İçinde şeker olduğu için çikolata, bisküvi, meyve suları, dondurma gibi yiyecekler tüketmeye çalışmak bu zorlu durumu daha da zorlu bir hale getirebilir. Çünkü içindeki şeker vücuda önce fayda veriyor gibi gözükse de hemen ardından daha büyük zarar verebilir. Bunun yerine şeker oranı düşük meyveler, sebzeler, ceviz ve badem gibi sağlıklı kuruyemişler kan şekeri sorununuza iyi gelebilir" diye konuştu.
"YÜKSEK TANSİYONLA KARIŞTIRMAYIN"
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Öksüz, hipogliseminin sıklıkla yüksek tansiyonla karıştırıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Hipoglisemi derinleştikçe konsantrasyon güçlüğü, uykuya meyillilik, uyku hali, hatta komaya kadar ilerleyebilir. Bu durumda vakit geçirmeden hızlı davranıp kan şekerini yükseltmek gerekir, ev şartlarında müdahale edilemiyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Hastanede şekerli serum verilerek, takip edilerek hipoglisemi düzeltilebilir. Tansiyon yüksekliğine bağlı beyin problemi geliştiğinde, bilinç bulanıklığı, sesli ve mekanik uyaranlara yanıt vermeme olabilir. Bu tablo ileri hipoglisemili hastalarda da görülebilir. Var olan beyin probleminin hipertansiyona mı yoksa hipoglisemiye mi bağlı olduğunu yapılan tansiyon ve kan şekeri ölçümleri ile anlaşılabilir. Erken davranmak, ne yaptığımızı, ne yapacağımızı bilmek her zaman problemlerin çözümüne yardımcı olur."