HER KAS AĞRISI VE ATEŞ SOĞUK ALGINLIĞI BELİRTİSİ DEĞİL!
Sıcaklık değerlerindeki değişkenlik tiroit bezlerimizi de etkiliyor. Aslında 'havadandır' diye geçiştirdiğimiz sıcak basması, üşüme, kas ağrısı veya depresyon belirtileri tiroit hastalıklarının işareti olabilir. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ethem Turgay Cerit, "Vücudunuzun sesine kulak verin" uyarısında bulundu.
METABOLİZMAMIZI O YÖNETİYOR
Tiroit, bir hastalık ismi değildir. Tiroit bezi; herkeste bulunan, boynun ön bölümünde 'adem elması' denen çıkıntının hemen altında yer alan ve yaklaşık 15-20 gram ağırlığında kelebek şeklinde bir organdır. En önemli görevi tiroit hormonu üretimidir ve bu da vücutta birçok metabolik aktivitenin düzgün yapılabilmesi için gereklidir. Tiroit hormonlarının dengesiz üretimini diğer organ ve sistemlerin çalışmasını olumsuz etkileyebilir. Tiroit bezinin ne sebeple olursa olsun her türlü büyümesine 'guatr' denir. Tiroit bezi fonksiyon bozukluğuna yol açan hastalıklar ikiye ayrılır:
Tiroit bezinin az çalışması (hipotiroidi): En sık sebebi iyot eksikliği ve kronik otoimmün tiroidit olan Hashimoto hastalığı.
Belirtileri: Halsizlik, yorgunluk, cilt kuruluğu, kilo alma, soğuğa tahammülsüzlük, hafıza problemleri, adet düzensizliği, depresyon belirtileri (isteksizlik, mutsuzluk), kas ve kemiklerde ağrı, saçlarda kuruma ve dökülme, kısırlık…
Tiroit bezinin fazla çalışması (hipertiroidi): En sık iki sebebinden biri toksik nodüler guatr, diğeri ise toksik diffüz guatr dediğimiz kronik otoimmün bir tiroit hastalığı olan Graves hastalığıdır.
Belirtileri: Çarpıntı, terleme, adet düzensizliği, sinirlilik-saldırganlık, huzursuzluk, sıcağa tahammülsüzlük kilo kaybı (iştahın iyi olmasına rağmen zayıflama), kısırlık, saçlarda incelme, kırılma ve dökülme, ishal…
HANGİ DURUMDA AMELİYAT GEREKİR?
Tanıda uzman hekim tarafından yapılan fizik muayene, tiroit bezinin ultrasonografik değerlendirilmesi ve kanda tiroit hormonu ve tiroit otoantikorları seviyelerine bakılması ve gereken durumlarda tiroit sintigrafisi ve tiroit nodüllerine yönelik ince iğne aspirasyon biyopsisi işlemlerinden yararlanılır.
'Biyopsi sonucu iyi huylu çıkan bir nodülün ne sıklıkla takip edilmesi gerektiği' de önemli bir konudur. Genel olarak 6 ay aralıklarla fizik muayene kan testleri ve tiroit ultrasonografi takibi yeterlidir. Aşağıdaki durumlarda ise ameliyat ile nodülün alınması seçeneği düşünülmelidir:
Tiroit bezindeki nodüllere yapılan biyopsi sonucu kanser şüphesi varsa,
Tiroit bezinin kendisi ya da tiroit bezindeki nodül iyi huylu da olsa, çok büyük olup hastada bası bulgusu yaratıyorsa,
Tiroit bezinde aşırı hormon üretimi ilaçlarla kontrol altına alınamıyor ya da hastada ilaçlara karşı yan etki nedeniyle ilaç kullanımı sakıncalıysa.
SOFRANIZDA YUMURTA VE SÜT OLSUN, EKMEĞİ AZALTIN!
Tiroit hastalarının mutlaka yeterli seviyede iyot tüketmeleri gerekir. Yumurta, süt, yeşil yapraklı sebzeler, deniz ürünleri, meyvelerden de kızılcık; C vitamini, K vitamini ve lif içeriği ile sağlığınıza fayda sağlarken iyot içeriği zengindir. Hipotiroidi ile birlikte çoğu zaman kanda insülin hormonu da yüksek olabilir.
Bu durumda beyaz ekmek, şeker, makarna, patates, tatlı gibi besinlerden uzak durmak gerekir. Ayrıca guatr hastalığına sebep olduğu düşünülen karalahana, şalgam suyu ve soya fasulyesi gibi yiyecekler de tavsiye edilmez.