Çocuklarda besin alerjilerinin görülme sıklığı, tüm dünyada artış gösteriyor. Besin alerjileri, vücudun besinlere karşı gösterdiği aşırı duyarlılık reaksiyonları sonucu gelişiyor.
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Doç.
Dr. Ercan Tutak, çocuklarda besin alerjileri hakkında bilgi verdi...
Genetiğe bağlı olarak anne ya da babada besin alerjisi olması, bağışıklığı güçlendirmek için erken yaşta mikropla tanıştırılması gereken çocuklara karşı aşırı korumacı davranmak ve sokağa ya da parka çıkarmamak, besinlerin içeriği, gıdaların işlenme yöntemleri ve çevresel etmenler, besin alerjilerinin görülme sıklığını artırır.
REFLÜ VE NEFES DARLIĞI YAPABILIR
Besinlere karşı vücudumuzun gösterdiği aşırı duyarlılık reaksiyonları besin alerjilerine sebep olur. Bu reaksiyonlar, normal şartlarda bağışlık sisteminin tolere etmesi gereken bazı besinlere karşı göstermiş olduğu ani tip veya gecikmiş tip aşırı duyarlılık halleridir. Besin alerjisi belirtileri; deride, sindirim sisteminde ya da solunum yollarında görülebilir. Besin alerjisi belirtileri şu şekilde gruplandırılabilir:
Ciltte: Ürtiker-anjioödem, egzama.
Sindirim sisteminde: Kusma, gastroösofageal reflü, kilo alamama, dışkılama sorunları.
Solunum yolunda: Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık, öksürük, hırıltı ve nefes darlığı.
Anafilaksi: Besin alerjisinde görülebilen hayatı tehdit edebilen reaksiyonlardandır.
Besin alerjisinden şüphe edilen bir çocuğun klinik değerlendirmesi; bir çocuk doktoru ve ardından çocuk alerji uzmanı tarafından yapılmalıdır.
Laboratuvar yöntemlerinden de yararlanılır.
Kandan bakılan serum spesifik IgE düzeyleri, deri testleri ve klinik ortamda yapılan besin provokasyon testleri; besin alerjisi tanısını koymada kullanılan yöntemlerdir.
ÇAPRAZ REAKSIYON İHTİMALI GELİŞİR
Çocuklarda yaygın olarak görülen besin alerjilerinin önemli bir kısmında inek sütü karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle çocuklarda 1 yaşa kadar yasaklı gıdalar arasında inek sütü yer alır. 1 yaş sonrası da azar azar denenerek çocuktaki reaksiyonların gözlenmesi gerekir. Eğer çocuğun inek sütü alerjisi varsa diğer memeli sütlerine başvurulmamalıdır.
Örneğin keçi ya da manda sütüne de reaksiyon gösterme ihtimali mevcuttur.
Dolayısıyla; inek sütü ile çapraz reaksiyon ihtimali yüksek olan keçi sütünün, inek sütü alerjisi olan çocuklarda klinik olarak değerlendirilmeden kullanması önerilmez.
YAŞ İLERLEDİKÇE İYİLEŞME BAŞLIYOR
BESIN alerjileri çocuğun yaşı ilerledikçe ortadan kalkmakla birlikte bazı vakalarda uzun yıllar sürebilmektedir. Reaksiyon gösterilen besinin belirli sürelerde diyetten çıkarılması ve daha sonra tolerans gelişiminin değerlendirilmesiyle besin alerjileri kontrol altına alınabilir. Çocuğun alerjisi olduğu besine karşı toleransın gelişip gelişmediği mutlaka klinik ve laboratuvar yöntemleri ile saptanmalıdır. Ailesinde alerji öyküsü olan çocuklar mutlaka bir çocuk alerji uzmanı tarafından değerlendirilmelidir. Çocuklar, büyüklerin minyatürü değildir. Bu nedenle çocukluk çağındaki alerjik hastalıkların doğal seyrini bilmek, besin alerjilerine yaklaşım ve büyümekte olan çocuğa uygun diyet önerilmesi hayat kalitesini artıracaktır.
YUMURTA VE SUSAM RİSKİ ARTIRIYOR
ÇOCUKLARDA besin alerjileri, farklı besin maddelerine karşı görülebilir. Her çocuğun farklı bir besin ya da besin grubuna alerjisi olabileceği gibi en bilindik alerjen besinler şu şekilde sıralanabilir:
İnek sütü
Yumurta
Tahıllar
Kuruyemişler
Soya
Susam
Balık ve kabuklu deniz ürünleri