Merkezefendi ilçesinde yaşayan, ailesiyle birlikte pazarda süt ürünleri satarak geçimini sağlaya 4 yıl önce yemek yerken ağzındaki lokmaları düşürmeye başladı. İlk etapta rahatsızlığını önemsemeyen Avcı'nın hastalığı gün geçtikçe ilerledi. Yemek yerken ağzına aldığı lokmaları yutamayan Avcı, dilini ve dudağını da ısırmaya başladı. Rahatsızlığı nedeniyle sosyal hayattan kopan ve eve kapanan Avcı'yı, ailesi, Denizli'deki Pamukkale Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, İzmir'deki Dokuz Eylül Üniversitesi ve Ege Üniversitesi Hastanesi ile Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Ancak sara hastalığından kaslara botok uygulanmasına kadar yapılan farklı tedavilerden sonuç alınamadı.
Dilini ısırmamak için parmaklarını ağzından çıkaramıyor
Dilini ısırmamak için elini sürekli ağzının içerisinde tutan, güçlükle konuşabilen ve aile bireyleri tarafından mamalarla beslenen Avcı'nın yemek yeme ihtiyacı ise bu süreçte adeta çileye döndü. Eli sürekli ağzında durduğu için konuşmakta güçlük çeken Avcı, Tedavi olmak istiyorum. Tedavim için her şeyi yaparım. Yeter ki şu elim ağzımdan çıksın. İyileşmek istiyorum. Başka bir şey istemem dedi.
SERVET HARCADI
Gittikleri doktorların kardeşine teşhis koyamadığını söyleyen ağabey Hüseyin Avcı ise şöyle dedi Kardeşim yapılan testlerde gayet sağlıklı görünüyor. Doktorlar hiçbir teşhis koyamıyor. Kardeşim sürekli dilini ve dudaklarını ısırıyor. Yutkunamıyor ve yemek yiyemiyor. Biz onu mamalarla besliyoruz. Sadece kardeşimi iyileştirecek bir doktor çıksın karşımıza. Ben pazarcılık yapıyorum. Kazandığım parayı kardeşim için harcıyorum. Biz yardım istiyoruz. Ben parayı vermeye razıyım yeter ki bir şifa bulunsun.