İmmünoterapi, kanser tedavisinde yeni kullanılmaya başlanan bir tedavi yöntemidir. Kanser tedavisinin geleceği olarak özetlenebilir. Çok yeni bir tedavi çeşitidir. Yaklaşık 10 yıl önce bu tedavi yöntemiyle ilgili çalışmalar başlamıştır. Başlangıçta umut vaat eden bir tedavi yöntemi olarak dikkat etse de, özellikle son 4-5 yıldır kanser tedavisinde kullanılacak esas yöntem olarak öne çıkmaktadır. Çalışmaları bittikten sonra bütün dünyada ruhsatlandırılarak kullanılmaya başlanmıştır. Bugün birçok kanser çeşitinde tek başına veya kemoterapi ile immünoterapi kullanılmaktadır.
Temel olarak, vücudun bağışıklık sistemini uyarılarak kanser hücrelerinin yok edilmesi, yani vücudunuzun kendi hücrelerinin kanser hücrelerine karşı uyarılması ve o hücrelerin yok edilmesine dayanır.
İmmünoterapi'nin birçok yöntemi vardır. Gündemde olan ve en etkili olan yöntem, damardan ve bir takım ilaçların verilmesi yoluyla yapılan immünoterapidir. Damardan kana verilen immünoterapi ilaçları kanser hücresinin yüzeyindeki reseptörlerine bağlanıyor. Bunun ardından kanser hücreleriyle vücudun mücadelesi başlamış oluyor.
Her tedavi gibi immünoterapinin de yan etkileri vardır. İmmünoterapinin yan etkileri kemoterapiye oranla çok daha azdır. Kemoterapi ve radyoteropide saç, sakal dökülmesi gibi durumlar yaşanırken hastalar psikolojik olarak da bir çöküntü içine girebiliyor. İmmünoterapi de ise yan etkiler oldukça sınırlı. Örneğin saç dökülmesi, bulantı gibi etkiler bulunmuyor. Ölümcül yan etki hemen hemen bulunmadığı gibi, var olan yan etkiler de oldukça azdır. Peki hangi yan etkileri vardır?
Özetle, kemoterapiye oranla yan etkileri oldukça az ve daha düşük profillidir. Uzun kullanıma bağlı olarak farklı yan etkileri bulunmaktadır.