Çocukları için kırtasiye malzemeleri alacak ailelerin ürün tercihlerinde dikkatli olmaları gerekiyor.
Ekonomik davranmak isteyen bazı aileler, ucuz kırtasiye ürünlerini tercih edebiliyor. Ancak ağır kimyasalların kullanıldığı bu ürünlerin yol açtığı hastalıklar, çocukların sağlığını tehdit ediyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Avcı, aileleri uyararak, tehlikenin boyutunu anlattı...
Kırtasiye malzemelerinde boyalar, antimon, arsenik, baryum, kadmiyum, nikel, krom, kurşun ve civa gibi ağır metaller kullanılıyor.
Bu tip maddeler tükürük veya ter bezi ile vücuda geçebilir. Özellikle anaokulu öğrencileri bilmeden bu malzemeleri ağızlarına götürebilir.
Okul çocukları; gün içerisinde kimyasal toksinler içeren oyun hamuru, renkli boya kalemleri, kokulu silgilerle çok uzun süre temas eder. Hatta boya kalemlerinin boyaları parmaklarına iyice yerleşmiş çocuklar ellerini iyice yıkamazsa kimyasal toksine maruz kalmaları 24 saat devam eder.
HORMONLARI BOZUYOR
Vücuda geçen bu gibi maddeler üreme
sistemlerine, karaciğere, böbreklere, sinir sistemlerine
zarar verebilir ve kanser riskini arttırabilir.
Pastel boya, suluboya, oyun hamuru ve silgi gibi kırtasiye ürünlerinde kanserojen olduğu için yasaklanan azo boyarmaddeler ve fitalatlar kullanılabiliyor.
Fitalatlar, östrojene benzeyen bir kimyasal yapısı olması nedeniyle hormon sistemine zarar vermekte ve çocukların hormonal sistemi henüz gelişme döneminde olduğu için tehlikeli olabilmektedir.
Kalemtıraş ve makas gibi ürünlerde kullanılan ağır metaller ise sinir ve bağışıklık sistemini tahrip edip zeka geriliğine neden olabilirken, bu metaller birçok kanser türünün oluşumunda da suçlanmaktadır.
TSE VE CE DAMGALARINA DİKKAT!
Kırtasiye malzemesi alırken çocuğun
yaş grubuna uygun, mümkün olduğunca
boyasız ürünler tercih edilmeli, plastik
baskılı, kokulu ürünler alınmamalıdır. İçeriği
belli, katkı maddeleri belirlenen standartları
aşmayan, kalite sorgulamalarını yürüten
merkezlerce onanmış ürünler kullanılmalıdır.
Mutlaka TSE ve CE damgalı ürünler
tercih edilmelidir. Kokulu kalem ya da silgi
gibi güzel kokan malzemelerden uzak durulmalıdır.
Özellikle kokulu silginin bağımlılık yapan kimyasal bir zehir olduğu unutulmamalıdır.
Her sınıfta bir lavabo bulundurulmalı ve çocuğun boya ile temasının uzun süre devam etmemesi için oyun hamuru ve pastel boya gibi ürünlerle temas bitince ellerinin iyice yıkandığından emin olunmalıdır.
UCUZ OKUL KIYAFETİ HASTALIK NEDENİDIR
OKUL çantası, ayakkabı ve kırtasiye malzemelerinde olduğu gibi kıyafet seçiminde de cilt sağlığı kriterlerine dikkat etmek önem taşıyor. Medical Park Fatih Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Canan Öztürk, okul kıyafeti seçerken kaliteden ödün verilmemesi gerektiğini belirtti. İşte Dr.
Öztürk'ün ailelere tavsiyeleri...
SENTETİKTEN UZAK DURUN
Polyester, naylon, akrilik
gibi sentetik ipliklerden dokunan
kumaşlar, vücudun ısı dengesini
bozarak aşırı terlemeye neden
olabilir. Özellikle sağlıksız kimyasal
boyalar terle birleşince alerjik
döküntülerin oluşmasına neden
olabilir.
Sentetik içerikli kumaşlar
sıcak havalarda isilik, alerjik
döküntü ve kaşıntıya yol açabilir.
Bunun için aileler kıyafetlerin iç yüzüne yerleştirilen etiketleri mutlaka okumalı ve uygun olmayan malzemeden yapılmış giysilerden kaçınmalıdır. Çocukların içinde rahatça hareket edebildiği, ölçüleri uygun kıyafetler alınmalıdır.
MANTARA DAVETİYE ÇIKARIR
Terledikten sonra çocukların
üzeri mümkünse hemen değiştirilmelidir,
aksi takdirde ıslak kalan
ciltte 'samyeli' dediğimiz mantar
oluşabilir. Bu mantar, özellikle
sırtta ve göğüste kahverengi lekelerle
ortaya çıkar. Çok dar, sentetik
içerikli kıyafetler sırtta ve kalçada
kabarık ve kaşıntılı sivilce
oluşumuna neden olabilir. Özellikle
soğuk havalarda, çocukları
olduğundan fazla kalın giydirmek
uygun değildir.
Özellikle yün içerikli ürünler,
çocuklarda alerji yapma riskine
sahiptir. Bu nedenle alerjiye
yatkın ciltlerde bu ürünlerden
kaçınmak gerekir. Ama kesinlikle
aldığımız kıyafeti çocuğa giydirmeye
niyetliysek, önce evde bir
süre giydirerek denemeli sonrasında
herhangi bir kızarıklık
veya kaşınma yapmıyorsa
tercih edilmelidir.
ÇORAP DEYİP GEÇMEYİN
Ortalama günün 7-8
saatini okulda geçiren
çocuklarda çorap ve ayakkabı
seçimi bir diğer önemli
konudur. Çorapları seçerken
de mutlaka pamuklu, teri
çeken ve zararlı kimyasal boyalar
içermeyen ürünler tercih edilmeli.
Özellikle kapalı ortamda terleyen ayaklarda, kimyasal boyalarla birleştiğinde egzama sorunu ortaya çıkabilir.
Yine hava almayan kapalı ayakkabı içerisinde terleyen ve ıslak kalan ayaklarda mantar oluşumu riski artabilir. Bu nedenle, ayakkabı seçerken deri ve hava alan ayakkabılar tercih edilmelidir.
Çocuk eve geldikten sonra mutlaka çorapları çıkarılmalı, ayakları yıkandıktan sonra güzel bir şekilde kurulanmalı ve bir süre çorap giydirilmemelidir. Ayakkabılar mümkünse dışarıda havalandırılmalıdır.
ÜTÜSÜZ ÇAMAŞIR GIYMESIN
Kıyafet tercihlerinden sonra
diğer önemli bir konu, bu kıyafetlerin
yıkanma işlemidir. Beyaz
iç çamaşırları mutlaka yüksek
ısıda yıkanmalıdır. Beyaz ve renkli
çamaşırlarda kullanılan deterjanlar
kimyasal içeriği olmayan
ürünlerden oluşmalı ve çamaşırlar
mutlaka bol suyla durulanmalıdır.
Özellikle alerjik cilde sahip
olan çocukların çamaşırlarında
yumuşatıcı kullanılmamalıdır.
Yumuşatıcı kullanmak isteniyorsa, hassas cilt ürünleri tercih edilmelidir.
Özellikle çocukların iç çamaşırları, tenlerine direkt olarak temas ettiğinden mutlaka ütülenmelidir.
Arkadaşlarıyla ortak havlu, çamaşır, çorap, ayakkabı kullanmamasının gerektiği çocuklara öğretilmelidir. Okul dolaplarına veya çantalarına yedek kıyafet konmalı ve terlediği zaman değiştirmesi gerektiği anlatılmalıdır.