Bir spor dalını seçecekse 10 yaşını bekleyin
Yaz tatilinin başladığı bugünlerde velilerde başka bir telaş başlıyor: 'Biz çalışıyoruz ve çocuklarımız tatil süresince ne yapacak?' FMV Işık Okulları Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi, ailelere özel tüyolar verdi: Pek çok ebeveyn; yaz tatili sürecinde çocuklarının, yaşamlarına renk ve farklılık katacak etkinliklerde yer almalarını, sosyalleşmelerini istiyor. Bu gereksinimi en iyi karşılayacak seçenek yaz okulları oluyor. Annebabaların bilmesi gereken en önemli konu şudur: Yaz okulu, iyi bir araştırma yapılarak seçilmesi gereken bir okuldur. Ders dışı etkinlikler gibi yaz okulları da çocuklarımıza çok önemli kazanımlar sağlamaktadır.
MÜTEVAZI OLMAYI ÖĞRENİR
Spor yapan bir birey kendi yeteneklerini ve başkalarının yeteneklerini tanımayı, eşit koşullarda yarışmayı, yenilgiyi kabullenerek başkalarını takdir edebilmeyi, kazandığı zaman mütevazı olabilmeyi, başkalarına yardım etmeyi, doğayla ve zamanla yarışarak zamanını ve emeğini en iyi şekilde kullanmayı öğrenir. Sanatsal çalışmalar ile yaratım sürecinde olan bir bireyin estetik bilinci, yaratıcılık, odaklanma, sabır, çaba, kendine güvenme, problem çözme yetileri gelişir. Bu kazanımlar; deneyimli kadrolar, güvenli ortam, zengin etkinlikler ve iyi tasarlanmış sosyal ortamlar ile en üst seviyeye çıkabilir. Çocuğunuzu bir yaz okuluna kaydettirmeye karar verdiğinizde seçiminizi yaparken o kurumun aşağıdaki özellikleri taşıyıp taşımadığını incelemeniz gerekmektedir:
Çocuklarınızın günü nasıl geçireceği ile ilgili detaylı bir program yapılmış mı? Bu programlar çocukların fiziksel gelişimine uygun etkinlikler ile donatılmış mı? Etkinlikler sporun yanında sanat, yaratıcılık alanlarına hitap ediyor mu?, eğlenceli mi?
SAATLER ÖNEMLİ
Başarılı sporcu ve sanatçıların çocukluk dönemlerine bakıldığında başarılarında en önemli etkenin öğretmenlerinin ve ebeveynlerinin sevecen ve destekleyici olmalarıdır. Çocuklarınızı teslim edeceğiniz kişilerin pedagojik yeterliliklerine dikkat emeniz çok önemlidir.
Kapsamlı bir program yerine sadece bir spor branşına yönelik yaz okulu seçilecekse başlangıç yaşının en erken 10 olması gerektiği unutulmamalıdır.
Seçilecek programın başlangıç ve bitiş saatleri de çocuklarımızın yaşları ile birlikte düşünülmesi gereken bir kriterdir. Tam gün süren programlarda pedagojik formasyon sahibi kişilerin çalışması durumunda 5 yaş başlangıç olarak düşünülebilir. 5 yaştan daha küçükler için yarım günlük programlar daha uygundur.
Karma programlarda özellikle 10 yaşına kadar yüzme branşının ağırlıklı olduğu seçenekler tercih edilmelidir. Bu durumda havuzların temizliği, sterilizasyon değerleri ve bu değerlerin hangi firmalar tarafından denetlendiği çok önemlidir.
SAĞLIK PERSONELİ VAR MI?
Çocuklarımızı emanet edeceğimiz usta öğretici ve antrenörlerin yeterlilik belgeleri olup olmadığının kontrol edilmesi gereklidir.
Çocuklarımızın yaz güneşinden faydalanmaları tabii ki çok önemlidir fakat fazla güneşin sakıncaları da ortadadır. Kurumun bu konuda ne tür önlemler aldığı kontrol edilmelidir.
Yaz okulu olarak seçilen kurum gezilirken çocukların dinlenme alanları, yemekhaneleri ve sosyalleşme ortamlarının nasıl olduğu özellikle incelenmelidir.
Herhangi bir sağlık sorununda çocuklarınıza en kısa sürede müdahale edebilecek sağlık personelinin olup olmadığı ve kurumun böyle bir durumda hangi sağlık kuruluşlarıyla anlaşmasının olduğu da araştırılmalıdır.
Hizmet alınan kurumun veli iletişim konusundaki donanımı kontrol edilmelidir.
Yaz okulu, programların sonunda ebeveynlere çocuğun gelişimi ile ilgili bilgi verecek bir sisteme sahip olmalıdır.
ABARTILI KUTLAMA VE ÖDÜLLERE GEREK YOK
Acıbadem
Maslak Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İrem Yaluğ Ulubil, çocukların getirdiği karneyi değerlendirirken dikkat edilmesi gereken bazı ipuçları verdi...
Her çocuk fiziksel, duygusal, sosyal, zihinsel gelişimi ile diğerlerinden farklılaşıyor. Doğal olarak öğrenme hızı, şekli, ilgi ve yetenekleriyle birbirinden ayrılan çocukların başarısı da aynı olmuyor. Sonuçta her çocuğun parmak izi gibi farklı olduğunu unutmadan birbiriyle kıyaslanmaması ve yarıştırılmaması son derece önem taşıyor.
ÇABASINI TAKDİR EDİN
Sorunsuz/akademik olarak başarılı karneler için abartılı kutlama ve ödüllerden kaçınılması gerekiyor. Her bireyin sorumlulukları vardır. Bir öğrencinin de ödev ve sorumluluklarını yerine getirmek için çabalamasının doğal, beklenen ve olması gereken bir süreç olduğunun hatırlanması gerekiyor. Bu nedenle de akademik olarak başarılı karneler için mütevazı ama çabalarını çok yürekten takdir eden kutlamalar yeterli olacaktır.
ÇÖZÜM ODAKLI OLUN
Aynı zamanda çocuklarımıza duyduğumuz sevginin, onların başarısı ile herhangi bir ilgisinin olmadığını fark ettirmek, başarılarının da sadece onların gelecekte 'daha mutlu, donanımlı, kendini yetiştirmiş' bireyler olmaları için önemli olduğunu anlatmak değerlidir. Bu yaklaşım çocukların kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacaktır.
Çocuk ve ebeveyn ilişkisinin temelinde güven yatıyor ve bu da sevgi ve duyarlılık üzerinden inşaa ediliyor. Yaralayıcı, yargılayıcı tutumlar, çocuklarda kaygı ve yetersizlik duyguları yaratabildiği için sorun çözümlenemediği gibi şiddetlenebiliyor.