Genel Cerrahi Profesörü ve Moleküler Onkoloji Doktoru Emel Canbay, Türkiye'de yeni bilinen kanser tedavi yöntemlerinden sıcak kemoterapi yöntemi hakkında doğru bilinen yanlışları açıkladı. Türkiye'de sıcak kemoterapi yönteminin çok yanlış uygulandığını ve maalesef bilinmediğini ya da yanlış bilindiğini belirten Prof. Dr. Canbay, "Sıcak kemoterapi, son aşamaya gelmiş hastalara uygulanan bir tedavi olarak sunuluyor.
Ne yazık ki uygulanan yerlerde de bu işin makinesi ve makineyi kullanan tıp dışı kişilerin bilgisi ile uygulanıyor. Kolon, rektum kanseri hastaları, mide kanseri hastaları, yumurtalık denilen bizim over kanseri dediğimiz hastalarda ve primeri periton (karın zarından) başlayan ve karın içine jelimsi salgı yapan sıvı ya da müsinöz sıvılar salgılayan tümörlerin psödomiksoma peritonei dediğimiz hastalıkların tedavisinde doğru zamanda doğru şekilde kullanıldığında hakikaten çok umut verici sonuç veren bir yöntemdir. Sıcak kemoterapi, bu hastalar ilk cerrahiye alındığı anda tamamen tümör alındığında eklenir ise hastalar fayda görüyor. Tedavi oluyorlar" dedi.
"GEÇ KALINDIĞINDA FAYDA ETMİYOR"
Sıcak kemoterapi yönteminden fayda görmek için hastaların geç kalmamaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Emel Canbay, "Sıcak kemoterapi, cerrahiyi yaptıktan sonra gözle görülen tüm tümörlü dokular alınıp temizlendikten sonra ameliyat esnasında bu konuda eğitim almış cerrahlar tarafından uygulanıp eklenildiğinde kolon, mide, yumurtalık kanseri ve primeri periton olan karın zarı kanserlerinin tedavisinde yeni bir umut. Geç kalındığında sadece yaşam süresini uzatıyor. Onun için biz hastaları ameliyat olmadan görmeyi öneriyoruz. Bu işlem önerilen birçok hastaya ameliyat dahi öneremiyoruz. Eğer cerrahi esnasında sıcak kemoterapiyi yapamazsanız daha sonrası için bu tedaviler eklenemiyor. Bizim şimdi Türkiye'deki serimiz 120 kişiyi aştı. Erken dönemde gelen ve bunu uyguladığım hastalarımız hakikaten tedaviden fayda gördü. Hastaların sağ kalımları artıyor ve kesinlikle tedavide ciddi bir başarı elde ediliyor. Son aşamada gelen hastalara da yaşam kalitesini arttırmak ve süreyi uzatabilmek gibi faydalarımız oluyor".
"TEDAVİ SAYISINI ARTTIRABİLİRSEK MUTLU OLACAĞIZ"
Canbay, amacımız, ülkemizde bu işlemin standardını oturtabilmek bu işlemden fayda görecek hastaların sayısını arttırmak ve bu hastalıkların tedavi edilebildiğini bildirmektir. Ülkemizin karın içine hapsolan kanserlerden ve tedavi edilebilen karın içine hapsolmuş tümörlere yaklaşımda alınacak ortak kararlar ile tedavi edilebilen kanser hastasının tedavisini ve sayısının artmasını sağlayabilirsek mutlu olacağız. Karın içinden başlayan mide kanseri, kalınbağırsak kanseri, yumurtalık kanseri, psödomiksoma peritonei artık tedavi edilebilir hastalıklardır. Türkiye'de bu işlemlerin merkezini oluşturduk. Lütfen başvurduğunuz merkezlerde deneyimlerini aldıkları merkezleri ve sonuçlarını sorun" dedi.
"BİZİM AMACIMIZ ULUSAL STANDARDI OLUŞTURMAKTIR"
Bu teknikte ulusal standardı oluşturmayı hedeflediklerini ifade eden Prof. Dr. Canbay, "Bizim amacımız ulusal standardı oluşturmaktır. Karın içine yayılan kolon (kalın bağırsak), mide ve yumurtalık kanserlerinin tedavisinde kullanılan teknik uzun bir öğrenim eğrisi gerektiren cerrahi olarak zor bir teknik, var olacak komplikasyonları ve ölümleri ancak bir standartla önleyebiliriz. Yetişen genç medikal onkologlara, gastroenterologlara ve cerrahlara, bu konu ile ilgilenenlere doğru bir referans noktası olmayı hedefliyoruz" diye konuştu.