Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Belgin İkidağ, Tüberküloz'un (verem) görülme sıklığı azalmasına rağmen dünyada hala en çok ölüme neden olan hastalıklar arasında yer aldığını söyledi. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Belgin İkidağ, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi: "Tüberküloz, solunan hava ile akciğerlere giren TBC mikrobunun neden olduğu, akciğerlerde yerleşen, fakat kan ve lenf yoluyla tüm vücuda yayılabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Tüberküloz tokalaşmak, hastaların kullandığı eşyalara temasla bulaşmaz. Hastalık eğer hasta tedavi altında değilse ve mikrop saçıyorsa kolaylıkla bulaşabilir. Örneğin, mikrobu taşıyan kişilerin öksürmesi, hapşırması ya da konuşurken etrafa yaydıkları, içinde mikrop bulunan damlacıkların sağlıklı kişiler tarafından nefes yoluyla alınması bulaşması için yeterlidir. Diğer yandan mikrobu alan her kişi hemen hasta olmayabilir, vücutta yıllarca gizlenen mikrop, vücut direnci düştüğünde hastalığa neden olabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması hastalığa zemin hazırlarken, tedavinin aksatılması da mikrobun dirençli hale gelmesine yol açabilmektedir."
GÜNEŞ GÖREN ORTAMLARDA BULUNUN!
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Belgin İkidağ, sinsi bir hastalık olan tüberkülozun basit gibi göründüğü için önemsenmeyen belirtilerini şöyle sıraladı:
"Uzun süren inatçı kuru öksürük, öksürükle birlikte ağızdan kan gelmesi, göğüs ağrısı, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik, yüksek ateş, nefes darlığı, terleme gibi belirtiler gösteren hastalık hafif başlar ve yavaş yavaş ilerler. Dolayısıyla hastalık geç fark edilebilir." Hastalığın özellikle güneş almayan nemli, kapalı ortamlarda ve kalabalık yerlerde daha hızlı yayıldığına dikkat çeken Dr. İkidağ, UV ışınlarının mikropların hızla yok olmasına yol açtığı için güneş gören ortamlarda hastalığın yayılma olasılığının düşük olduğunu dile getirdi.
TEDAVİ EDİLMEZSE ÖLÜM RİSKİ VAR!
Tüberkülozun hala yaygın enfeksiyon hastalığı olduğunu, stres, uykusuzluk, beslenme bozukluğu, içki ve sigara gibi etkenlerin vücut direncini düşürdüğü için hastalığa yakalanma riskini arttırdığını ifade eden Dr. Belgin İkidağ, erken tanı ve tam tedavi ile hastalığın geçeceğini, tedavi edilmeyen durumlarda ise hastanın ölüm riski bulunduğunu söyledi.