Bu hastalık maalesef çok az sayıda ve nadir hastalarda şikâyetlere yol açar. Bu şikâyetlerin en başında ense kökünde baş ağrısı ve burun kanaması gelir. Yüksek tansiyona iyi gelen birçok besin bulunur. Bu hastaların bu besinler ile beslenerek ilaç tedavilerine de çok dikkat etmesi gerekir. İlaçlarını günü gününe, saati saatine ve gerektiği miktarda kullanmalıdırlar.
Tansiyon yükselmesi durumunda hastanın sakin bir ortama alınması önemlidir. Psikolojik görünümler tansiyonun yükselmesine neden olabilir. Dolayısıyla hastanın sakinleştirilmesi bazen tansiyonun tamamen düzelmesini sağlayabilir. Ancak buna rağmen tansiyon düzelmiyorsa o zaman ilaç tedavisine geçilmesi gerekir. En sık uygulanan basit tedavi halk arasında ''dil altı'' denilen bir tansiyon ilacının dil altı verilmesi veya çiğnetilmesi şeklindedir. Bu da tansiyonun düşmesi için son derece etkili bir yöntemdir. Sadece bir tablet çiğnemek yeterli olmayabilir. 24 sata içerisinde 5-6 tablete kadar çıkılması gerekebilir. Eğer sakin bir ortama alınmış olmasına rağmen ve çiğneme tableti verilmesine rağmen tansiyon kontrol altına alınamıyorsa, hastanın genel durumu kötü ise o zaman tedavi hastanede yapılmalıdır.
Hipertansiyon hastalığı maalesef çoğu hasta da hiçbir şikâyete yol açmıyor. Yüksek tansiyon çoğu hastada şikâyete yol açmadığından dolayı ''sessiz katil'' denilir. Sinsi bir hastalıktır. Şikâyetlere az bir hastada yol açar bunların en başında da baş ağrısı gelir. Tabi ki her baş ağrısı yüksek tansiyona bağlı değildir.
Yüksek tansiyon hastalarında ortaya çıkan baş ağrısının yeri çok tipiktir. Ense kökünde ağrı yapar. Şakaklarda veya üstte bir baş ağrısı nadiren yüksek tansiyona bağlıdır. Dolayısıyla bir bireyin ense ağrısı varsa mutlak suret ile tansiyonun ölçülmesi gerekir.
İkinci sık görülen şikâyet burun kanamasıdır. Bu da nadir görülen şikâyetlerden birisidir. Her burun kanaması şikâyeti olan hastaya mutlaka hipertansiyona bakmak gerekir.
Hipertansiyon hastaları eğer ilaç kullanıyorlarsa bu ilaçları düzenli kullanmaya son derece dikkat etmeliler. İlaç dozunu atlamamaya çalışmalılar, eğer günde 2 diyorsa günde 2 kez almalılar. İki tane ilaçları varsa ikisini birden almalılar. Farklı günlere bırakmamalılar. Dolayısıyla disiplinli ilaç kullanımı çok önemlidir.
Yüksek tansiyon hastaları, yaşama tarzı değişikliklerine de riayet etmeleri çok önemlidir. Eğer kilolularsa mutlaka kilo vermelidirler. Çok sodyum tüketiyorlarsa sofra tuzu veya çok sodyum içerden gıdaları çok tüketiliyorsa mutlak suretle azaltılması gerekir.
Tansiyonların takip edilmesi çok önemlidir. Her şeyi çok iyi yapıyor olabilirsiniz ancak buna rağmen tansiyon yüksek seyrediyor olabilir. O zaman ilaç artırımına gitmek gerekebilir. Dolayısıyla hipertansiyon hastalarının bir tansiyon aleti edinmesi gerekir. Bilekten ziyade koldan ölçen bir alet olabilir. Genellikle ilaçlarını almadan önce hastaların tansiyonunu ölçmesi tavsiye edilir. O dakikada dahi hastanın tansiyonu 50 ise hastanın tansiyonu iyi kontrol altında demektir.
Hipertansiyon hastaları tansiyonlarını dengelemek için kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi minerallerden zengin yiyecekleri almalılar. Özellikle potasyumdan zengin muz gibi ya da koyu yeşillerden tüketilirse yine tansiyon daha düzenli olacaktır.
Yüksek tansiyon hastaları, süt ve yoğurt gibi kalsiyumdan zengin yiyecekleri de tansiyon dengelemek için çok rahatlık ile bolca tüketebilirler.