Behçet hastalığı şeklinde bilinen hastalığın belirtileri çok fazla olduğundan, herhangi birine sahip olsanız dahi vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmanız en doğrusudur. Sıklıkla ağızda yaralar (aft) ve cinsel bölgede yaralar şeklinde ortaya çıkan bu hastalık, kimi hastalarda göz tutulumuna neden olurken kimilerinde ise eklem tutulumuna sebebiyet verebilir.
Yaraların çoğunlukla ortası beyaz, etrafı kızarık noktalar şeklinde kendini gösterdiği bilinmektedir. Hastalığın belirtileri ilk kez Mehmet Behçet isimli Türk doktor tarafından tanımladığı için hastalık Behçet hastalığı olarak anılmaya başlanmıştır.
HASTALIĞIN NEDENLERİ NELERDİR?
Öncelikle hastalığın bulaşıcı olmadığı bilinmelidir. Günümüzde hâlâ kesinliği kanıtlanmamakla birlikte bazı hekimlerce hastalığın kalıtsal olarak bireye ailesinden geçebileceği hipotezi savunulmaktadır. Bunun yanında çevresel faktörlerin de Behçet hastalığına neden olabildiği görülmüştür.
NASIL TANI KONULUR?
Belirtilerden herhangi birine sahipseniz yapacağınız ilk şey vakit kaybetmeden doktorunuza başvurmak olmalıdır. Doktorunuzun yapacağı tetkikler neticesinde hastalığa doğru tanı koyulacaktır. Kan tahlilleri tek başına Behçet hastalığının varlığı ya da yokluğu hususunda bir bilgi sağlayamayabilir.
KİMLERDE/NERELERDE SIKLIKLA GÖRÜLÜR?
Bugüne kadar elde edilen verilere göre Behçet hastalığının en sık görüldüğü yaş aralığı 20-40 olarak saptanmıştır. Cinsiyete göre bakıldığında ise kadın ve erkek hasta oranı hemen hemen eşit olmakla beraber, genç erkeklerin bu hastalığa yakalanma sayısının biraz daha fazla olduğu görülmektedir. Orta Doğu, Uzak Doğu ve Akdeniz ülkelerinde görülme oranı fazladır. Ülkemizde ise yaklaşık olarak her 300 kişiden birinde Behçet hastalığına yakalanma riski vardır. Ayrıca ülkemizdeki oranlara göre erkek hastalar kadınlardan daha fazladır.
TEDAVİ SÜRECİ
Behçet hastalığı birden çok tıp alanını ilgilendiren bir hastalıktır. Dolayısıyla hekiminizce koyulan tanı sonrasında, gereken alanlardan destek almalısınız. Bu alanlar çoğunlukla dermatoloji, kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı, romatoloji-immünoloji gibi alanlar olmaktadır. Tedavi, hastalığın seviyesine göre şekillenmektedir.
İlaçla tedavi, fizik tedavi ve rehabilitasyon gibi tedavilerden istenilen sonuç alınamadığında cerrahi müdahalede bulunmak gerekebilir. Bu sürece karar verecek olanlar doktorlarınızdır. Her türlü sağlıkprobleminde olduğu gibi bu hastalıktan şüphelendiğinizde de ilk başvuracağınız yer sağlık kuruluşları olmalı ki, onlar size en doğru tedaviyi sunabilecektir.