Sağlık Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı(AFAD) ve Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) liderliğinde yürütülen "Türkiye'deki Suriyeli Mültecilerin Sağlık Durumu Araştırması; Türkiye'de Yaşayan Suriyeli Mültecilerde Bulaşıcı Olmayan Hastalık Risk Faktörleri Sıklığı" başlıklı araştırmanın sonuçları yayınlandı. Araştırmayı değerlendiren Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof.Dr.Şerefnur Öztürk, Türkiye'nin göçmenlere sağlık hizmetlerinin tamamını ücretsiz sağladığını ancak göçmenlerin sağlık hizmeti almak konusunda isteksiz ve bilinçsiz olduklarını belirterek, "Tüm göçmenlerin sağlık hizmetlerine ücretsiz erişim hakkı olmasına rağmen yüzde 60'ı kültürel sebepler başta olmak üzere savaş sonrası travma ve dil problemleri nedeniyle sağlık hizmeti almıyor" dedi. Araştırma sonuçlarına ilişkin Prof. Öztürk şunları kaydetti:
YARISI HİÇ TANSİYON ÖLÇTÜRTMEMİŞ
Beyin damar hastalıklarında en önemli belirtisi hipertansiyondur. Ancak araştırma sonuçlarında göçmenlerin yarısı hayatları boyunca hiç tansiyonlarını ölçtürmemişler. Bu inme ve felç için çok büyük bir risktir. Tansiyon ölçümü yaptırmış olan 3'te birlik grup ise teşhis konmasına rağmen hiç tedavi almamış. Diyabet hastası grubun ise sadece yüzde 30'u ilaç tedavisini uyguluyor.
ŞİFACI OTLARI TERCİH EDİYORLAR
Suriyeli göçmenlerin bitkisel ilaç kullanmak ya da şifacı denilen kişilere başvurmak gibi kültürel bir alışkanlığı var. Bu kronik hastalıkları daha da ağırlaştırıyor. Yetersiz ve dengesiz beslenmenin sonucu obezite göçmenlerde görülme sıklığı yüzde 40'e kadar ulaşıyor. Göçmenlerde meyve-sebze tüketim alışkanlığı hiç yok denilebilecek düzeyde.
YÜZDE 80'İNDE UYKU BOZUKLUĞU
Savaş ve göç nedeni ile yaşanılan strese bağlı göçmenlerin yüzde 50'i sigara kullanıyor. Türkiye'de bu oran yüzde 27 düzeyinde. Uyku bozukluğu hemen hemen tüm göçmenlerde görülüyor. Uyku bozukluğu yaşayanların oranı yüzde 80.
AŞIRI TUZLU TÜKETİYORLAR
Yine alışkanlıklara bağlı olarak Suriyeli mültecilerde tuz kullanımı çok fazla olduğu tespit edildi. Türkiye'deki yemekleri tuzsuz buluyorlar. Yüzde 37'si tadına bakmadan yemeğe tuz ekliyor. Tuz en büyük hipertansiyon sebeplerinden birisi. Obezite, hipertansiyon, sigara, tuz, uykusuzluk beyin damar hastalıkları için tüm riskleri barındırıyor. Bu gruplar üzerindeki kronik hastalık yükünü daha yakından takip etmemiz gerekiyor.