Müziğin, kişinin kendini iyi hissetmesini sağladığına, acıların ve ağrıların bastırılmasında yardımcı olduğuna ve kaygıyı azalttığına değinen Yrd. Doç. Dr. Burçin Arıcan Öztürk, "Sağlık alanında yapılan birçok araştırmada müzik dinlemenin kanser hastalarında, koroner kalp hastalıklarında, sınav dönemindeki aşırı stres durumlarında, medikal bir prosedürü veya cerrahi işlemi bekleme sırasında oluşan kaygının azaltılmasında etkili olduğu gösterilmiştir. Artık dünyada bu süreci takip eden müzik terapistleri mevcut ve kişiye özel müzik seçimlerine yardımcı olmaktadır. Tüm dünyada müzik terapistleri hastanın aktif olarak odaklanmasını, müzik sayesinde rahatlamasını ve hayal kurmasını, müzik rehberliğinde derin nefes almasını öğretir" ifadelerini kullandı.
KAYGIYI GİDERMEDE EN ETKİLİ YÖNTEM ORTAM MÜZİKLERİ
Hastanede uygulanan müzikli tedavide ortam müziklerini kullandıklarına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Öztürk, "Hasta sadece işlem sırasında değil bekleme salonundayken de müzik dinlemelidir" dedi ve sözlerine şöyle devam etti: "Kulaklık ile dinletilen müzik, hastanın ortamdan kopmasına ve hekimi ile iletişim kuramamasına neden olur. Bu da kaygıyı arttırabilir. Ortam müziklerinde latin, soft veya piyano müzikleri en çok tercih edilenlerdir. Yapılan çalışmalarda hastanın kendi seçmiş olduğu müziklerin kaygı gidermede daha etkili olduğu görülmüştür. Orta şiddette diş hekimi kaygısı olan bireylerde müzik oldukça etkiliyken, aşırı kaygılı bireylerde en etkili yöntem ise sık ara vermektir. Müzik dinleme periyotları 5 dakika gibi kısa bir süre olmamalıdır. Müzik sesinin yüksekliği hasta isteğine göre ayarlanmalıdır. Diş hekimi koltuğu birçok hasta için tek başına yeterince kaygı vericidir. Özellikle ağrılı bir işlem olduğuna inanılan kanal tedavisi ve çekim işlemleri sırasında hastalarımız endişelenebilir. Bu ve bunun gibi birçok işlemde hekimin hastayla iletişiminin yanı sıra ortamda hastayı motive edecek uygun ses ayarındaki bir müzik de hastanın anksiyetesini azaltmada etkili olacaktır.''