Göz çapaklanması uykudan yeni uyandığımızın bir kanıtı olarak görülür. Oysaki göz alerjilerinden göze yabancı cisim kaçmasına kadar birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. İster tatlı bir uykunun izi, ister bir hastalık belirtisi olsun hiç kimsenin hoşlanmadığı göz çapaklanması konusunda, Kudret Göz İstanbul'dan Göz Hastalıkları Uzm. Op. Dr. Cem Selvi, bilgi verdi. Gözlerde çapaklanma konjonktivitin (göz iltihabının), gözyaşı kanal tıkanıklığının, göz alerjilerinin, göz kuruluğunun, kornea ülserinin belirtisi olabileceği gibi göze alınan darbeler ya da göze yabancı cisim kaçması sonucu da oluşabilir. İşte gözlerde çapaklanmanın sebepleri:
KOYU SARI RENKLİ AKINTI OLUR
Konjonktivit: Gözlerde çapaklanma, konjonktivitin belirtilerinden biridir. Yaygın olarak pembe göz ya da göz iltihabı isimleriyle bilinen bu hastalık, göz kapaklarının içini ve gözlerin beyaz kısmı olan sklerasını kaplayan ince, şeffaf zarın iltihaplanması nedeniyle oluşur. Viral yani virüslere bağlı olarak, bakteriler nedeniyle ya da alerjik olarak ortaya çıkar. Özellikle bakteri kökenli konjonktivitlerde fazla miktarda koyu sarı renkli akıntı olur. Bu akıntılar uyurken kirpik çizgisi boyunca, gözlerin açılmasını zorlaştıracak şekilde çapaktan bir kabuk oluşturabilir. Ilık suyla ıslatılmış temiz bir bez ya da pamuk yardımıyla çapak giderilir. Konjonktivitin oluşum nedenine bağlı olarak, uygulanacak tedavi metodu da değişir. Virüs kaynaklı konjonktivitler antibiyotiğe yanıt vermezken, bakteri kaynaklı konjonktivitlerin tedavisinde antibiyotikli krem, damla ya da haplardan faydalanılabilinir. Alerjik konjonktivitlerde alerjenlerden mümkün olduğunca uzak durmak gerekir. Konjonktivitin türüne göre en uygun tedaviyi uzman hekiminiz belirler.
KANALLAR İLTİHAPLANABİLİR
Gözyaşı kanal tıkanıklığı: Gözyaşları, gözün nemli kalarak göz kapaklarının rahat hareket etmesini sağlar. Gözün ön bölümünde yer alan kornea tabakasının tahrişini önler. Göze giren yabancı maddeleri dışa atarak bazı mikropları öldürmeye yardımcı olur. Gözlerin oksijen almasını ve beslenmesini sağlar. Gözyaşı kanal tıkanıklığı nedeniyle gözyaşlarının düzgün şekilde boşaltılamadığı durumlarda kanallar ve gözyaşı kesesi sıvıyla dolup şişerek iltihaplanabilir, bazen de enfekte olur. Gözyaşı kanal tıkanıklığı; çapaklanma ve yapışkan akıntı gibi şikayetlere yol açtığı gibi gözlerde aşırı yaşarmaya, göz kapaklarında ve gözün beyaz kısmında kızarıklığa, göz kapaklarının şişmesine, burun köküne, gözün iç köşesine yakın yerde ağrılı şişkinliğe ve bulanık görmeye neden olur.
Göz alerjileri: Göz alerjileri, bazı maddelere karşı bağışıklık sistemimizin devreye girerek gözlerimizin aşırı tepki vermesiyle oluşur. Gözlerimiz polen, toz, makyaj malzemesi gibi çeşitli maddelere karşı savunmaya geçebilir. Bu da gözlerde ödeme ve enfeksiyona neden olabilir. Gözlerde yanma, sulanma, çapaklanma, kaşınma, ışığa karşı hassasiyet (fotofobi) gibi şikayetlere yol açabilir.
KALICI GÖRME KAYBI OLABİLİR
Göz kuruluğu: Göz kuruluğu, gözyaşı salgısının normalden az üretilmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Göz kuruluğuna bağlı olarak göz kapaklarında sürtünme artar. Bu da gözümüzün en üst saydam katmanı kornea tabakasında kalıcı hasarlara yol açabilir. Kalıcı görme kayıplarının yaşandığı üzücü tablolar oluşabilir.
AÇIK YARALAR MEY DANA GELEBİLİR
Kornea ülseri: Gözümüzün en üstünde yer alan ve gözümüzü korumakla görevli olan kornea tabakasında açık yara oluşmasına kornea ülseri denir. Bu yaralara mantar, bakteri ve virüslerin yol açtığı enfeksiyonlar neden olur. Şiddetli göz kuruluğu, göze alınan travmalar, kontakt lens kullanımı, A vitamini eksikliği, bazı göz ve göz kapağı hastalıkları, genel sağlığımızı etkileyen bazı hastalıklar; kornea ülserine neden olan enfeksiyonlara zemin hazırlayan başlıca etkenlerdir. Kornea ülseri, iltihaplı akıntılara ve çapaklanmalara yol açar. Şiddetli batma, kaşıntı, sulanma, yanma, sızlama, göz kızarıklığı, bulanık görme, ışığa karşı hassasiyet, gözün içerisinde bir cisim olduğu hissi, göz kapaklarında şişlik, kornea tabakasında beyaz leke; kornea ülserinin diğer belirtileridir. Kornea ülseri, tamamen görme kaybı ile sonuçlanan tablolara neden olabilmektedir.
Göze yabancı cisim kaçması ve göze alınan darbeler: Göze yabancı cisim kaçması ve göz alınan darbeler de çapaklanmaya yol açar. Çapaklanmanın nedeni göz içine kaçan bir cisimse çıkarılması gerekir.
PULLANMALAR VARSA DİKKAT!
Çapaklar gözümüzün doğal işleyişi sonucu oluşmakla birlikte bazen de bir hastalık belirtisi olabilir. Aşağıdaki durumlarla karşılaşıyorsak vakit kaybetmeden göz hastalıkları uzmanına başvurmamız gerekir:
Sadece uykudan kalktığımızda değil günün herhangi bir saatinde yaşanan çapaklanma problemi
Koyu sarı, yeşil, gri renkli çapaklar
Çapakların, göz kapaklarımızı ve kirpiklerimizi hareket ettirmemize engel olacak düzeyde yoğun kıvamlı ve yapışkan olması
Çapaklanma ile birlikte gözlerde kızarıklık ya da şişme
Gözlerde batma hissi
Göz kapaklarında kepek benzeri pullanmalar, kabuklanmalar
İplik iplik yapışkan bir akıntı
Çapaklanma ile birlikte yaşanan net görememe problemi
Düzenli kontakt lens kullananların çapaklanmanın yanı sıra kontakt lens kullanımında zorluk yaşamaları Bu ve benzeri belirtiler varsa çapak gözün olağan bir yapısı değil, uzman bir doktor muayenesinin gerekliliğine işaret eden önemli bir uyarıdır.
YENİDOĞAN BEBEKLERDE GÖZLER NEDEN ÇAPAKLANIR?
Bebeklerin bir kısmı gözyaşı kanalı gelişimi tamamlanmadan doğar. Yeni doğanlarda gözyaşı kesesinin burna açıldığı kanaldaki ince zarın kapalı olması sıklıkla görülen bir durumdur. Gözyaşı kanalları tıkanık olduğunda fazla gözyaşı buruna boşalamaz. Bu da göz yaşı kanallarının ve göz yaşı kesesinin sıvı ile dolmasına neden olarak iltihaplanmalara ya da enfeksiyonlara neden olabilir. Kanal tıkanıklığı, gözyaşı kesesi bölgesine masaj yapılarak 1 yaşına kadar genellikle açılır. Yenidoğanlarda çapaklanmaya neden olan bir diğer hastalık da yenidoğan konjonktivitidir. Yenidoğan konjonktiviti genellikle yoğun, koyu sarı, yeşilimtırak akıntılı çapaklanmalara neden olur. Bebeklerde ilk bir ay içerisinde görülen bu konjonktivitin diğer belirtileri de gözlerde kızarıklık, şişme, yaşarma ve tahriştir. Yeni doğan konjonktiviti, gözyaşı kanal tıkanıklığına bağlı olarak, enfeksiyon kaynaklı ya da kimyasal nedenlerle ortaya çıkar. Enfeksiyona yol açan nedenler anneden geçen bakteri ve virüslerdir. Doğumda kullanılan topikal antimikrobiyaller adını verdiğimiz koruyucu tıp uygulamaları ise kimyasal konjonktivite yol açabilir.