Bursa'da yaşayan 16 yaşındaki Melis Bilgi, 10 yıl önce Nörofibromatozis (NF) adı verilen hastalığın yol açtığı, beynindeki hidrosefali ile omuriliğindeki ve sağ omuzundaki tümörlerden başarılı operasyonlarla kurtuldu. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Prof. Dr. Kaya Aksoy tarafından tedavi edilen Melis'in beyninde, büyümeye neden olan hidrosefali, endoskopik cerrahi operasyonu ile ortadan kaldırıldı. Genç kızın omuriliğindeki tümör yıllar önce başarılı bir operasyonla temizlenmişti. Genç kızın sağ omzundaki tümör ise geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen cerrahi yöntemle temizlendi. Başarılı bir operasyon geçiren Melis, sağlığına kavuştu.
KALITIMSAL BİR HASTALIK
Değişik sinirler boyunca tümörlerin büyümesine sebep olan ve ek olarak kemik ve deri gibi sinir harici dokuların gelişimini etkileyen genetik hastalıklar takımı olan Nörofibromatozis'in (NF) vücudun farklı yerlerinde tümoral oluşumlarla kendini gösterdiğini, ayrıca gelişimsel anormalliklere de yol açtığını ifade eden Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Prof. Dr. Kaya Aksoy, hastalığın kalıtımsal ve çok sık görülmeyen ender hastalıklardan biri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kaya Aksoy, iki tipi bulunan Nörofibromatozis'te vücudun değişik yerlerinde çeşitli tümörlerin oluşumunun yanı sıra öğrenme bozuklukları ve kemik displazilerinin de görülebildiğini ifade etti. Hastalığın ilk aşamasında 6 yaşında olan Melis'in beyin boşluklarındaki genişleme nedeniyle; baş ağrısı, bulantı, kusma ve yürümede problem şikayetiyle kendilerine başvurduğunu belirten Aksoy, "Melis'e o dönemde beynindeki hidrosefiliyi tedavi etmek için şant takmak yerine son teknolojik imkanlarla 'endoskopik third ventrikülostomi' dediğimiz endoskopik cerrahi bir işlem uyguladık" dedi.
ALTIDAN FAZLA LEKEYİ ÖNEMSEYİN
Nörofibromatozis (NF) hastalığının aileden geçen kalıtsal bir hastalık olduğunu kaydeden Aksoy, vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan kahverengi lekelerin hastalığın belirtileri arasında yer aldığını söyledi. Prof. Dr. Kaya Aksoy, şöyle konuştu: "Genellikle çocuklarda görülür. Çocuğun vücudunda altı veya daha fazla 1.5 cm'lik veya daha büyük (ergenlik sonrası) veya 0.5 cm. veya daha büyük (ergenlik öncesi) kahverengi leke varsa bu hastalığın olma ihtimali çok yüksektir; hastalığın en belirgin özelliği budur. Doğum lekesi diye geçiştirilmemeli, mutlaka bir uzmana danışılmalıdır. Çocuk doktorlarının, bu hastalığı doğuştan görmeleri gerekir. Çocuk doktorları, bu durumu fark edip muhakkak taramalar yapmalı ya da hastayı bir nöroloğa veya nöroşirürjene yönlendirmelidir." Prof. Dr. Kaya Aksoy, Melis'in hastalık ve tedavi süreci hakkında şu bilgileri verdi: "Melis'in vücudunda kahverengi lekeler vardı. Bu kahverengi lekeler altı adetten fazla olduğu zaman Nörofibromatozis denilen bir hastalık söz konusudur. Bu hastalığın birtakım göstergeleri, birtakım problemleri olabileceğini o zaman aileye de söyledik. Başlangıçta beyin ile ilgili problemi hallettik ama daha sonra başka yerlerinde başka problemler çıkabileceğini anlattık. Beyinde ortaya çıkan hidrosefali, bu hastalığa eşlik eden bir durum aslında. Daha sonra hidrosefalinin yanı sıra omuriliğinin kuyruk sokumuna doğru olan kısmında bir kitle çıktı. O kitleyi ameliyat ettik. O kitleden sonra ise vücudunun başka yerinde sinir kılıfından menşey alan bir kitle de sağdaki köprücük kemiği üzerindeki bölgede çıktı. Yapılan cerrahi operasyonlarla tümörlerin hepsi temizlendi."
BAZEN GÖZDE, BAZEN KULAKTA...
Aksoy şöyle konuştu: "Ameliyatlardan sonra Melis'in hiçbir tümörü kalmadı. Fakat bu, tekrar çıkmayacağı anlamına gelmiyor. Aynı yerde de çıkabilir, başka yerde de çıkabilir. Tüm vücuttaki dağılmış sinirlerin kılıfından tümörler çıkabilir. Bu hastalığın tip 1 ve tip 2 denilen formları var. Bu formların bazılarında beyinde tümörler çıkıyor. Bazılarında kollarda, bacaklarda, vücudun diğer kısımlarında çıkıyor. Beyin kısmında çıkan tümörlerde bazen göz sinirleri, bazen de kulak duyma ve denge sinirlerinden kaynaklanan tümörler oluşabiliyor ve bu yüzden o bölgeye ulaşılmada ve tümörün o bölgeden çıkartılmasında ameliyat sonrasında problemler olabiliyor."
HAREKETLİYKEN SESSİZLEŞTİ
Melis'in hastalığıyla ilgili bilgi veren annesi şunları söyledi:
"Melis 6 yaşındaydı, çok hareketli bir çocuktu. Ana sınıfının sonlarına doğru Melis'te bir kişilik değişikliği oldu. Sessizleşti ve içine kapandı. Birinci sınıfa başladığında da durum aynıydı. Melis sık sık düşmeye başladı. Korkmaya başladım. Bir psikoloğa gittik. Bir nöroloji uzmanına başvurmamız gerektiğini söyledi. Bu arada Melis'in vücudunda kahverengi lekeler oluşmaya başladı. Meğer bu lekeler bu hastalığın en önemli belirtisiymiş. Melis'i doktora götürdük. MR çekildi, çeşitli tetkikler yapıldı. Karnabahar şeklinde kötü huylu bir ur olduğu söylendi. Zor günler geçirdik, çok farklı ve karamsar bir tablo çizildi. Hidrosefali teşhisi konuldu ve beyne şant takılması gerektiği bildirildi. Şant taktırmaya karar verdiğimizde bir tanıdığımız gazetede okuduğu bir haberde şant yerine yeni bir uygulamanın yapıldığını söyledi. Araştırmalarımız sonucunda Prof. Dr. Kaya Aksoy'un bu operasyonu yaptığını öğrendik. Kaya Bey, beyninde sorunu olan çocukların mutlaka omuriliğine bakılması gerektiğini söyledi. Omurilik MR'ını da çektiren Prof.Dr. Kaya Aksoy, beyinde hidrosefali, omurilikte ise NF 1 teşhisi koydu. Kaya Hoca, önce hidrosefali tedavisini yaptı, sonrasında omurilikteki tümörü temizledi. Şimdi her yıl kontrole hocamıza geliyoruz."