Değerli okurum; sizlere bu hafta kireçlenme ve romatizma başta olmak üzere soğuk havalarda daha çok hissedilen rahatsızlıklara yönelik kür önerilerimden bahsedeceğim.
Kireçlenme, bugün modern tıbbın çözüm bulamadığı bir şikayettir. Kireçlenmeye bağlı dizini bükemeyen, yürümekte zorluk çeken yüzlerce insan tanıyorum. Bunun için bulunmaz bir nimet, bizim Anadolu topraklarımızda yetişen derin yırtıklı çınar yaprağıdır. Bir su bardağı suda bir tutam çınar yaprağı, altı dakika demlenir ve günde iki defa çayı yapılarak içilir. Beraberinde bir saat sonra kuşburnu bitkisinin de kullanılması gerekir. Eğer kireçlenme şikayetinde sıvı kaybı da söz konusuysa, kuşburnu bitkisinin kullanımı bu şikayet için daha da etkili olacaktır. Burada soğuk sıkım yöntemi ile üretilen susam yağının günde bir defa aç karnına bir yemek kaşığı tüketilmesini de öneririm.
YAĞ İLE MASAJ DA YAPABİLİRSİNİZ
Ek olarak dıştan uygulama yöntemiyle; soğuk sıkım susam yağı ve acı elma yağının kullanılması faydalı olacaktır. Günde bir defa susam yağı ve acı elma yağı, ağrıyan bölgeler üzerine çok fazla bastırmadan, parmak uçları ile dairesel hareketler şeklinde 10 dakika etki ettirilir.
Günümüzde romatizma için verilen ilaçlar ömürlük ilaçlardır. Bu ilaçlar organ rahatsızlıklarına sebebiyet veriyor olsa da insanlar bu ilaçları kullanmak durumundalar. Burada benim önerim ise kurutulmuş kiraz sapı, ısırgan ve karabaş bitkisidir. Eğer eklemlerde ağrıyan bölgeler varsa, haftada üç-dört kez dıştan ardıç yağını, diğer günler de parmak uçlarıyla hafif masaj yaparak kaz yağı kullanmanız oldukça faydalı olacaktır.
Ek olarak kaz yağını; romatizma ağrıları, bel ve boyun ağrıları, eklem ve kemik ağrıları üzerinde yardımcı ve destekleyici olarak kullanabilirsiniz.
Bel ve boyun fıtığı şikayetlerinde, atkuyruğu bitkisinin çay olarak tüketilmesini önermekteyim. Ayrıca atkuyruğu (kırkkilit) bitkisinin çayını, ağrıyan bölgeler üzerine çok fazla bastırmadan, ense kökünden kuyruk sokumuna doğru 10-15 defa beş parmağınızın ucuyla sürmelisiniz. Bitkiyi sürdükten bir saat sonra ardıç yağını da aynı bölgeye sürmeniz faydalı olacaktır. Bu uygulamalardan bir saat sonrasında da susam yağı ve acı elma yağı belirli oranlarda karıştırılmalı ve problemli bölge üzerine dıştan masaj yapılmalıdır.
Özellikle kadınlarda gözaltı morluğu ve torbalanması sıkça görülen bir durumdur. Burada benim önerim siyah hardal tohumudur. Dikkat edilmesi gereken husus ise siyah hardal tohumunun bayat olmaması, raf ömrünü doldurmamış olmasıdır. Birkaç yudum su ile çiğnemeden bir çay kaşığı yutulur. Günde bir defa ve aç karnına tüketilmesini öneririm. Belirtmekte fayda görüyorum; böbrek yetmezliği ve tiroit şikayeti olan kişiler için siyah hardal tohumu kullanımını önermiyorum. Dıştan uygulama yöntemiyle de problemli bölge üzerine soğuk pres (sıkım) üzüm çekirdeği yağını sürmelisiniz. Ek olarak üzüm çekirdeği yağını, günde bir defa aç karnına bir yemek kaşığı tüketmeniz de faydalı olacaktır.
DOĞRU BİTKİYİ SEÇMENİZ ÖNEMLİ
Tüm bu kürleri kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus; bitkinin raf ömrüdür. İkincisi; bitkinin doğru zamanda toplanmış olmasıdır. Üçüncüsü ise bitkinin nasıl kurutulmuş olduğudur. Her bitkinin özelliğine göre uygun koşullarda kurutulmuş olması gerekir. Bazı bitkiler gölgede, bazıları güneşte, bazıları ise karanlıkta kurutulması gerekir. En önemlisi ise kullanacağınız bitkinin mutlak surette doğru tür olmasıdır. Eğer doğru bitki türü değil ise kürün etkisini azaltır.
DİŞLERİNİZİ KEKİK ÇAYI İLE FIRÇALAYIN
Diş doktorlarının tedavide zorlandığı rahatsızlıklardan biri, diş eti çekilmesidir. Burada yapılacak olan yöntem; dişleri kekik çayı ile fırçalamaktır. Beş dakika demlenen kekik çayından bir yudum alıp dişlerinizi bununla fırçalamalısınız. Kalan bitki çayı ile günde üç kez gargara yapabilirsiniz. Ek olarak propolis tüketimini de öneririm. Günde bir defa öğlen yemeğinden iki saat sonra yarım su bardağı suya 10 damla damlatılan Propolis'in gargara yapılarak içilmesini de tavsiye ederim.
DEPRESYONA SARI KANTARON ÇAYI
Depresyon döneminde, reseptör açlığı dediğimiz süreçte hastalar 'Ben şifa bulamadım, başa dönüyorum' şeklinde bir ifade kullanırlar. Bu noktada kişilere kedi otu çayını veya sarı kantaron bitkisi kullanmalarını öneriyorum. Kaynayan bir su bardağı suda beş dakika demlenen sarı kantaron bitkisinin, günde bir defa öğle yemeğinden yarım saat önce içilmesi gerekir. Aynı şekilde kaynayan bir su bardağı suda beş dakika demlenen kediotu bitkisinin de günde bir defa akşam yemeğinden iki saat sonra içilmesi faydalı olacaktır.
SİNÜZİTE PAPATYA VE BİBERİYENİN BUHARI
Sinüzit, yüz kısmında ve burun çevresinde sürekli bir baskı ile insanı keyifsiz kılan, yaşam kalitesini bozan, zaman zaman baş ağrısını tetikleyen bir şikayettir. Burada yapacağınız şey, kaynayan 1 litre suya kır papatyası ve biberiye yağı ekleyerek yüzünüzü buharına tutmaktır. Ayrıca burun üzerine biberiye yağını dıştan da sürebilirsiniz.