DHI tekniğinde, diğer tekniklerden farklı olarak, donör bölgeden alınarak saç greftleri hiçbir işlemden geçirilmeden doğrudan kelleşen veya seyrekleşen alanlara ekilir. DHI tekniğinde doğala en yakın sonuçlar elde edilebilir. Çünkü DHI saç ekimi tekniğinde her bir saç grefti; doğru yön, açı ve derinlikte yerleştirme imkanı bulunmaktadır. Saç ekiminde ekilen saç kökleri kalıcıdır, kişinin yaşamı boyunca büyümeye devam eder.
DHI saç ekimi tekniği acısız ve oldukça güvenilir bir saç ekimi prosedürüdür. Saç köklerini almak ve yerleştirmek için bir milimetreden daha küçük çaplı ince uçlu iğneler kullanılır. Bu nedenle kişi operasyon esnasında herhangi bir şekilde ağrı ya da sızı hissetmez. Alınan saç greftlerinin tutunma potansiyelini artırmak için greftler ekilmeden önce özel bir solüsyon içinde tutulur.
DHI TEKNİĞİNDE SAÇIN TIRAŞLANMASINA GEREK OLMAZ
Saçın tıraşlanmasına gerek olmadığı için DHI saç ekimi tekniği hem erkek hem de kadınlar için uygun bir saç ekimi tekniğidir. Saç ekiminden sonra hastalar, ertesi gün rahatlıkla normal hayatlarına devam edebilirler. Ekilen saçların uzaması ikinci aydan itibaren başlar ve ortalama bir yıl boyunca büyümeye devam eder. Ekilen tüm saçların büyümesi tamamlanınca saçın uzama döngüsü doğal saçlarla birlikte normal düzenine girer.
DHI TEKNİĞİNDE İZ KALMAZ
Op. Dr. Güncel Öztürk denetimindeki Saç Ekim Merkezi Uzmanları; DHI ile saç tıraşlanmaz, verici ve alıcı alanda kanal açılmasına gerek olmaz, her bir greftin derinliği, yönü ve yerleştirilme açısı en doğru şekilde belirlenebilir. Kesi ve dikiş olmaz, bu sayede iyileşme diğer tekniklere göre çok hızlı olur. Bu teknikle ömür boyu garantili ve doğal görünümlü sonuçlar elde edilebilir. Oldukça güvenilir sonuçlar sağlar. İnce uçlu iğneler kullanıldığı için acı hissedilmez. Ekilen saçların canlılığını koruma oranı %90'a yakındır. En modern saç ekimi tekniği olan DHI ile kellik ve seyreklik sorunu olan kadın ve erkekler sağlıklı bir saç ekimi yaptırma imkanına sahip olabilir.
Alanında uzman bir saç ekimi cerrahı seçilmesi ve işlemin mutlaka hastane ortamında gerçekleştirilmesi tavsiye edilir.
Op. Dr. Güncel Öztürk