İnce bağırsak yaklaşık 7 metre uzunluğunda olup tüm sindirim sisteminin yaklaşık yüzde 70'ini oluşturur. İnce bağırsak lenfoması (lenf kanseri) bağışıklık sisteminde başlayan, lenf bezlerinin tümör hastalığıdır. HİV virüsü olan ya da bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişilerde daha sık görülür. Tüm sindirim sistemi tümörlerinin yüzde 5 ile 10'unu oluştururlar. Sindirim sisteminde yer alan lenfomaların yüzde 20 ile 30'u bağırsaktan kaynaklanır ve Non-Hodgkin Lenfoma olarak adlandırılan tipte olurlar. Bağırsak lenfomalarının yüzde 60 ile 80'i 'B hücreli lenfoma' grubunda yer alırlar.
Mide lenfoması nedir?
Mide lenfoması, midenin habis tümörlerinin yüzde 15'ini ve tüm lenfomaların yüzde 2'sini oluşturur. Hastaların çoğunluğu 60 yaşın üzerindedir. Helikobakter pylori, HİV enfeksiyonu ve uzun dönem bağışıklığı baskılayan ilaçlar risk faktörlerini oluştururlar. Olguların yaklaşık yüzde 30'unda tümör büyüklüğü 10 cm'nin üzerindedir. MALT lenfomanın tedavisinde olguların yüzde 70 ile 80'inde Helikobakter pylori için uygun ilaç ve antibiyotiklerin verilmesi yeterlidir. Nadiren cerrahi ve ışın tedavisi yani radyoterapi gerekebilir.
Bağırsak lenfomasının belirtileri nelerdir?
Bağırsak lenfomasının belirtileri arasında hazımsızlık, kramp şeklinde karın ağrısı, karında ele gelen kitle, bulantı, kusma, iştahsızlık, zayıflama, karında şişkinlik, siyah renkli dışkılama (gizli kanama belirtisi), sarılık, bazen tümörün delinmesi (perforasyon) bulunmaktadır.
Bağırsak lenfoması tedavisi nasıl yapılır?
Tedaviyi yaş, cinsiyet, tıbbi öykü veya hastalığa etki eden tedavi seçeneklerinin kapsamı ve aşaması gibi birçok faktör etkiler. CHOP (siklofosfamid, hidroksidonorubisin, onkovin, prednizon), genellikle ilk kemoterapi seçeneğidir ancak bazen diğer tedavilerden sonra kullanılır.
Cerrahi tekniklerden de faydalanılır ve en sık uygulanan cerrahi yöntem, bağırsağın sorunlu bölgesinin çıkartılmasıdır (segmenter rezeksiyon). Tamamlayıcı tedavi olarak kemoterapi ya da tek başına radyoterapi de önerilebilir. Bağırsak lenfomasının teşhisi kolay değildir ve bazı durumlarda saldırgan olabilir, tedavi ihtimali oldukça yüksektir.
Prof. Dr. Korhan Taviloğlu