YAZIN GÖZ SAĞLIĞINI KORUMANIN YOLLARI
Havadaki bazı maddelere gözlerin aşırı duyarlılık göstererek tepki vermesine bağlı olarak görülen durum, tıbben alerjik konjonktivit olarak adlandırılıyor. Kudret Göz İstanbul'dan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Cem Selvi, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bu hastalığın belirtileri ve tedavisi ile ilgili önemli bilgiler paylaştı…
Konjonktivit, halk arasında bilinen ismiyle pembe göz; hem yetişkinlerde, hem de çocuklarda en sık rastlanan göz hastalıklarından biridir. Göz kapaklarının içini ve gözlerin beyaz kısmı olan sklerasını kaplayan ince, şeffaf zarın iltihaplanması nedeniyle oluşur. Bu saydam zar, gözün beyaz kısmını kaplayan kan damarlarını barındırır. Kan damarlarının genişlemesi, hastalığın pembe göz diye anılmasına sebep olan görüntüye neden olur.
Konjonktivit, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Polen, kimyasal, toz, hayvan tüyü, küf gibi çeşitli maddeler bazı kişilerde aşırı duyarlılığa neden olarak gözlerde ödem, enfeksiyon, yanma, sulanma, kaşınma, ışığa karşı hassiyet (fotofobi) gibi reaksiyonlara yol açar. Gözlerimizin bazı yabancı maddelere karşı savunmaya geçerek aşırı tepki göstermesi, alerjik konjonktivite neden olur.
ALERJİNİN SEBEPLERİ NEDİR ?
Alerjik konjonktivitler, nedenleri ve sebep oldukları belirtilere göre çeşitli isimlerle anılırlar. Havada bulunan polen, ev tozu akarı gibi belirli maddeler nedeniyle gelişen göz alerjileri; dönemsel olarak şikayetlere yol açıyorsa mevsimsel, süreklilik gösteriyorsa pereniyal konjonktivit olarak adlandırılır. Bunun yanı sıra alerji yapan madde ile temasa bağlı olarak aniden ve hızlı gelişen konjonktivitler de vardır. Göz damlası, göz merhemi, makyaj malzemesi, kozmetik ürünleri gibi kimyasallar ya da böcek sokmaları, akut alerjilere neden olabilir. Göz kapaklarında şişlik, sulanma, kaşıntı, kızarıklık gibi belirtiler şiddetli bir şekilde alerji yapan maddeyle temastan sonra birden ortaya çıkar.
Şikayetler, genellikle alerjen ile temas kesildikten yaklaşık 48 saat içerisinde kendiliğinden ortadan kalkar. Çok nadir görülmekle birlikte kontakt lens kullanımına bağlı göz alerjisi de gelişebilir. Tıbben dev papiller konjonktivit olarak adlandırdığımız bu alerjiye havuz sularındaki yetersiz hijyen, göze uygun olmayan lens kullanımı, kalitesiz lens solüsyonu gibi sebepler neden olur. Kontak lens kullananlarının yüzde 1'inde görülür. Bu sebeplerle havuza girerken mutlaka gözlük takılmalıdır.
Ayrıca genetik olarak alerjilere eğilimli kişilerde görülen, atopik keratokonjonktivit dediğimiz bir türü de mevcuttur. Astım, alerjik rinit, atopik dermatit hastalarında gelişen bu türü nadir görülmekle birlikte görme kayıplarına neden olabilecek kadar tehlikelidir. Alerjik konjonktivitlerin bir diğer türü de vernal keratokonjonktivittir. Özellikle ılık ve kuru iklimli bölgelerde, bahar aylarında görüldüğü için bahar keratokonjonktiviti olarak da anılmaktadır. Sıklıkla 5–15 yaş aralığındaki erkek çocuklarda görülür.
Mevsimsel alerjik konjonktivitler, özellikle havadaki polenlere ve küflere bağlı olarak görülür. Herkeste farklı bir polen türü alerjik reaksiyona neden olabilir. Bitki çeşitleri farklı zamanlarda polen dökmekle birlikte, polen alerjisine neden olduğu saptanan başlıca üç bitki ailesinin polenlerinin özelikle bahar aylarında aktif bir şekilde havaya dağıldığı bilinmektedir. Ülkemizde en sık polen alerjisine neden olan bitki türü olan çayır otu polenleri Mayıs-Temmuz ayında yayılma gösterir.
BURUN AKINTISI OLUR
Küfler hem mevsimsel olarak hem de yıl boyu alerjilere neden olabilir. Bahar aylarında artan yağış ve sonbaharda dökülen yapraklar havadaki küf miktarını artırır.
Mevsimsel konjonktivit genellikle burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi saman nezlesi şikayetleri ile birlikte görülür. Alerjik konjonktivit, mevsime bağlı olmaksızın ev tozu akarı, hayvan tüyü, küf mantarı alerjisine bağlı olarak da gelişebilir.
Mevsimlere bağlı olmadan yıl boyunca devam eden bu göz alerjisine, pereniyal (sürekli) konjonktivit denmektedir. Bu kişilerde genellikle hapşırma, burun akması gibi şikayetlerle birlikte sürekli devam eden alerjik rinit görülür.
GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ KULLANMAYI İHMAL EMEYİN
Göz alerjileri tek başına, üst solunum yolunu tutan hastalıklarla veya egzama gibi alerjik bir durumla ortaya çıkabilir. Uygun tedaviden yararlanmanın tek yolu doktorunuza danışmaktır.
Alerjiler sıklıkla gözlerde kaşınmalara neden olur. Gözlerinizi kaşımayın, sürtünme ile gözlerinize daha çok zarar vereceğinizi unutmayın.
Kontakt lens kullanıyorsanız, ara verin.
Bu dönemde gözlerinize makyaj yapmayın.
Ellerinizi sıklıkla yıkayın ve el hijyenine önem verin.
Güneş gözlüğünü bir aksesuvar olarak değil, sağlığınız için bir tedbir olarak görün.
MENOPOZ GÖZ KURULUĞU SEBEBİ
Ortalama
45–55 yaşları arasında görülen menopoz, kadınlarda göz kuruluğuna yol açan nedenlerden biridir. Menopozla birlikte görülen hormonal değişiklikler, kadınlarda gözyaşı üretiminin azalmasına ve gözyaşı buharlaşmasının artmasına neden olur. Ayrıca menopoz döneminde ortaya çıkan şikayetlerin tedavisinde kullanılan çeşitli ilaçlar da göz kuruluğuna neden olabilir. Tedavi edilmeyen göz kuruluğu korneada kalıcı göz hasarlarına yol açabilir. Menopoz döneminde düzenli olarak jinekolojik muayene, kemik ölçümü ve bazı tetkiklerin yaptırılması gerektiği gibi göz muayenesi de yaptırılmalıdır.
ANNE ADAYLARI MUTLAKA GÖZ MUAYENESİ YAPTIRMALI
Anne
olmaya karar veren adayların hamilelik sürecinden önce ya da hamileliğin erken döneminde detaylı göz muayenesi ve retina taraması yaptırmalarını öneririm. Özellikle glokom, yüksek miyopi gibi göz hastalıkları bulunanların, şeker ve yüksek tansiyon hastası olanların dikkat etmesi gerekir.
Hamilelik süreci; diyabeti yani şeker hastalığı olan kişilerde diyabetik retinopati görülme riskini artıran bir faktördür. Kan şekerinin artışına bağlı olarak gelişen diyabetik retinopati, retina tabakasındaki damarlarda tıkanmaya ve kalıcı görme kayıplarına yol açabilir.
Gebelik öncesi diyabeti olanlar ve gestasyonel diyabeti yani gebeliğe bağlı şeker hastalığı gelişen anne adayları görme netliklerinde bir düşüş fark ederlerse hemen bir doktora başvurmalı. Görme bulanıklığı, kan şekeri seviyesinin yükseldiğinin belirtisi olabilir.
Anne adaylarının hem genel sağlığı, hem de göz sağlığı için risk oluşturan bir diğer hastalık da yüksek tansiyondur. İleri derecedeki yüksek tansiyon, retinada kanamalara neden olabilir.
Yüksek miyopisi olanlar, diyabet hastaları ve ailesinde benzer hastalık öyküsü bulunanlar retina ayrılması riski, yani retinal dekolman riski taşır. Retina dekolmanı, tam ve kalıcı görme kayıplarına yol açabilen ve hemen müdahale edilmesi gereken bir hastalıktır.