Bu nedenle hareket siniri hücresinin, tümü genetik olan özelliğiyle başlı başına SMA adıyla olan hastalığıdır.
EMG testi sinir ve kas durumu incelemesinde SMA'da ön boynuz hareket sinirleri ile ilgili anormal bulgular tespit edildiğinde kas hastalıklarından kesin olarak ayrılır. Kesin tanı %95 oranında delesyon tanısı olarak DNA testi sonucuyla konur. Geriye kalan %5 oranındaki bozukluk diğer hasar veren mutasyonlar şeklinde gelişebilir.
6000 – 10000 doğumda bir görülebilir. 40 kişiden biri bu hastalığın taşıyıcısı olabilir. Çekinik genetik geçişli (resesif geçişli) bir hastalık olduğu için taşıyıcı olan hem anne hem babadan (ebeveynler taşıyıcıdırlar ama hasta değillerdir) yani her iki ebeveynden bozuk gen çocuğa geçtiğinde ancak çocuk SMA hastası olabilir. Sadece anneden veya sadece babadan bozuk gen aktarımı çocukta hastalık oluşturmaz, ancak taşıyıcılık oluşturabilir. Bu risk taşıyıcı olan ebeveynlerin beklenen çocuklarında her doğum için %25 olarak vardır.
Vücudumuzdaki istemli kaslar, omurilikteki ön boynuz hücrelerinden çıkıp aksonlarla ilerleyerek kaslara gelen mesajı aldıklarında kasılabilir. Spinal muskuler atrofide, ön boynuz hücrelerinde etkin olan, 5. kromozomdaki SMN geni bozukluğundan dolayı bu mesaj kasa gelemez. SMA'dan sorumlu SMN geninin (survival motor nöron) ürettiği SMN proteininin en önemli görevi hareket sinir hücrelerinin yaşamını sağlamaktır.
SMN geni SMA'da bozuk olup hiç protein üretemediği için bu hücreler beslenemeyince vücutta motor nöron kayıpları olur. Bunun sonucunda ise istemli kaslar iyi hareket edemez kuvvetsizlik ve kas zayıflığı (atrofi) görülür.
Neyse ki SMN geninin vücudumuzda 2 kopyası vardır. Diğer kopya SMNc geni ise her normal insanda da olduğu gibi işlevi kısa olan ve çok az protein üreten bir gendir ama SMNt normal işlediğinde bir önemi yoksa da SMNt olmadığında diğer kopya SMNc geninin ürettiği %10'luk protein SMA'lıların yaşayabilmesinin nedenidir. SMN2, SMN proteini yapılması için yönergeler sağlar. Aslında, SMN2 kopya sayısı SMA hastalarda değişir. SMA hastalarında en az bir kopyası vardır. Bazen 2, 3-4 kopya varken 5 kopyası olan bireyler bile tarif edilmiştir. SMN2 orantısız kopya sayısında ile hastalığın şiddeti arasında ilişki olabileceğini söylüyorlar ama bunun mutlaka öyle olacağı da söylenemez, çünkü böyle ilişkilendirilemeyen hastalarda var deniliyor. Bu konudaki mantık şuradan geliyor; SMN1 delesyonu sonucu hareket sinirlerinin yaşaması için gerekli olan SMN proteini hiç üretilemediği için aslında bozuk olsa da SMA hastalarında %10 civarında SMN proteini üreten SMN2 kopya gen vücutta ne kadar fazla bulunursa bu protein miktarı doğal olarak yükselir. Böylece SMN2 kopya sayısı nedeniyle hastalık ağırlığı değişebilir düşüncesi mevcut.
SMA hastalarında görme ve işitme duyuları sağlamdır. Yüzde, kol ve bacaklarda his kaybı yoktur. Sosyal açıdan yeteneklidirler, algı ve beceri yetenekleri yüksek olabilir. Zeka normaldir veya normalin üzerinde de olabilir.
Hastalık; bebekler, çocuklar ve yetişkinlerde görülebilir. Gövdeden uca gelişen kas tutulumu nedeniyle diğer bazı ağır kas hastalıklarında olan farktır.
Ellerde titreme ve dilde titreme görülebilir. Kan testlerindeki enzim sonuçları (CK) hafif yüksek bulunuyorken, kasın kendi hastalıklarındaki tiplerde çok yüksek bulunması da bu hastalıklardan ayrı tutulmasına ait göstergedir. Tenton refleksleri zayıftır veya refleks yoktur. Önemli kilo kaybı, kas kütlesi kaybı, metabolik asidoz (kanda asit artması), vekontraktürlerin hızlı ilerlemesi dahildir.
SMA'nın ağır tiplerinde anormal yağlı asit metabolizması eğilimi vardır. Bebeklik dönemi veya ağır seyirli SMA hastası çocukların aç kalma dönemlerinde ana enerji kaynağı olan yağlı asitleri etkin bir şekilde metabolizma yapamadıkları görülmüştür.
SMA hastalarında mitokondriyal DNA azaltılmış olabilir, bu da enerji metabolizmasında arızaya katkıda bulunmaktadır.
SMA'da hastalığın şiddeti çeşitli biyolojik yolları etkileyerek başlayan hastalık düzenleyicilere değiştiricilere de bağlı olabilir. Değiştiriciler hastalığa neden olmaz ama çeşitli biyolojik yolları etkileyerek (değiştirerek) hastalığın başlangıcını ve şiddetini etkileyebilir. SMN'yi etkilediği düşünülen hastalık değiştiriciler PLAS3 ve ZPRI olarak gösteriliyor.
Plastin 3 proteini; bir hastalık değiştirici olarak kabul edilir. SMA'da bir düzenleyici olarak tanımlanır ve çalışmada PLS3'ün SMN proteini üretimini etkilediğini gösterilmiş. Columbus, Ohio State Üniversitesi bilim adamları tarafından yapılan araştırmada, SMN eksikliği genetik olarak değiştirilmiş Zebra balığında plastin 3 protein düzeyinde azalması olduğunu gösterdi. Bu da akson ve nöromüsküler kavşakta istikrarsızlık oluşturabilir düşüncesi vardır.
ZPR1 proteini de, Çinko protein 1 (ZPR1), spinal müsküler atrofi bir değiştirici olabilir. SMN lokalizasyonu için gereklidir. Veriler ZPR1 SMN komplekslerinin düzenlemesine katkıda bulunur ve hücre yaşamı için gerekli olduğunu gösterir ve bozukluğunda aksonel kusurlara neden olabilir.
Klasik SMA hastalığı ağırdan hafife 4 tipten oluşur. SMA'da belirtilerin başladığı yaş geciktikçe hastalık seyri de daha hafif gelişir.
En ağır seyirli olan tip-1 ( seyri ve gelişimi daha ağır olan 0 tip vakalar da tanımlandırılıyor) SMA'da bebekler 6 ay öncesi hareket azlığıyla gevşek bebek (hipotonik bebek) olarak belirti verir ve sık solunum enfeksiyonları sonucu akciğer kapasitesi azaldıkça solunum desteğiyle yaşatılabilir ve bu bebeklerimizin %65 civarı iki yaşına varmadan kaybedilir. Bebek ölümlerinde dünyada ikinci sırada olan tiptir. Ama organizasyonların bazı bakım önerileri ile bu çocuklar bir çok yıl daha fazla stabil tutulabilmektedir.
Ağır seyreden tip-2'de hastalık 6-18 ay arasında başlar ve bu çocuklar hiçbir zaman bağımsız yürüyemezler. Daha küçük yaşlarında omurgada eğrilik (skolyoz) başlar. Bu çocuklar da sık solunum yolu enfeksiyonu geçirirler.
Daha hafif seyirli olan SMA tip-3 çocuklar doğumda normaldirler. Belirtiler 18 aylıktan sonra başlar ve daha yavaş seyirlidir, yürümede zorluk yaşarlar. İleriki yaşlarda tekerlekli sandalyeye oturabilirler. Solunum etkilenmesi olmaz.
Tip-4 SMA ise daha erişkin yaşta başlar ve seyrek görülür ve en hafif SMA tipidir.
Geriye kalan %5 oranındaki bozukluklar içinde, ender görülen; UBA1 , DYNC1H1 ve VAPB genlerindeki mutasyonlar sonucu gelişen diğer bazı SMA tipleri de şunlardır.
UBA1: ubikitin aktive edici yönergeler sağlayan bağlayıcı bir enzimdir bir alt tabaka olarak çalışır. gen haritasındaki yeri Xp11.23' tür ve dna onarımı için işlev görür. Hücre içinde bozulmuş olan proteinlerin onarımını hedefleyen bir süreç içinde yer alır.
X-L SMA X -Linked İnfantil Spinal Müsküler Atrofi: UBA1 gen mutasyonuna bağlıdır. Bu mutasyonlar, enzimin adenilasyonunda yani değişim noktasında bir aktivite kaybına neden olduğu düşüncesi vardır. Motor nöronlar özellikle protein birikiminde hasarlara karşı duyarlıdır, proteinlerin birikmesi ise motor nöronların ölmesine neden olabilir.
X'e bağlı spinal müsküler atrofi, klasik SMA'ya benzeyen nadir bir hastalıktır. X- LSMA'da; hipotoni, arefleksi ve ön boynuz hücrelerinin kaybı ve bebeklik döneminde ölüm ile ilişkili birden fazla konjenital kontraktürleri klinik özellikleri vardır. Hastalık %50 riskle erkek çocuğuna geçer.
Bulber Spinal Kas Atrofisi: X kromozomu ile ilgili, genetik kusur DNA'nın genişletilmiş bir bölümündedir. Bu hastalık trinucleotide polyglutamine yolu ilk exon androjen reseptör (AR) gen içinde CAG kodları tekrar eden genişleme nedeniyle olur.
Yetişkin başlangıçlı nörodejeneratif bir hastalıktır. KLAKLAN sadece yetişkin erkeklerde görülür. Testosteron bağımlı AR protein birikmesi transkripsiyon bozukluğu, aksonal transport bozulma ve mitokondrial disfonksiyon gibi çeşitli moleküler olayların ardından nörodejeneratif sürecinin temeli bir adım olarak kabul edilmiştir.
DYNC1H1 bir gru dinein proteinlerinin bir parçasını yapmak için yönerge sağlayan bir gendir. Bu proteinler hücre içi sıvıda (stoplazmada) bulunur ve bu işlev sonucu hareket siniri mesajları nörondan diğer nörona iletmede yardımcıdır.
SMA-LED _ Alt Ekstremite (En Uç) Üstünlüğü İle Spinal Müsküler Atrofi: Bu SMA tipinde DYNC1H1 gen mutasyonu dynein kompleksinin fonksiyonunu bozmasıyla, yani hücre içindeki hareketin bozulmasıyla gelişir. Bu durum sadece alt ekstremiteleri etkiler. Sitoplazmik dynein 1 ağır zincir 1, 14. kromozom üzerindeki (DYNC1H1) gen kusurları da ağırlıklı olarak bacak kaslarını etkileyen SMA LED denilen baskın (dominant) bir formudur. Çok nadir görülür.
VAPB: Bu gen hücrelerde bir protein yapımı için yönerge sağlayıcıdır. Hücreler içinde açılmış ya da katlanmış proteinlerin oluşumunu önlemede bir rol oynayacağı düşünülmektedir.
Yetişkin Spinal Müsküler Atrofi: VAPB geni ile ilgili yetişkin başlangıçlı ailesel Spinal Müsküler Atrofi geç başlangıçlı ve yavaş ilerleyen nadir otozomal dominant bir hastalıktır. Baskın missense P56S 20q13.3 mutasyona sahip nadir bir motor nöron hastalığı olarak değerlendirilir.
SMA TESTİ NEDEN VE NASIL YAPILIR?
SMA testine aynı zamanda ASMA veya ACTA da denir. Genelde otoimmün hepatitin tanısı için yapılır.
Bu test genelde hastanın yorgun ve sarı renk olması ve onunla birlikte AST veya bilirubin tahlil sonuçlarının anormal olduğu durumlarda yapılır.
SMA test ile kandaki düz kaslara karşı oluşan antikorlarin miktarı ölçülür. SMA bağışıklık sistemi tarafından düz kaslara karşı üretilen proteindir.
SMA üretimi otoimmün hepatit ile çok yakın bir ilgisi vardır. Eğer SMA miktarı hepatit hastalığında yüksekse bu hepatik otoimmün olarak tanımlanır aksi taktirde viral enfeksiyonu, bazı toksinler, uyuşturucu maddeler, alkol veya genetik bozukluklarından kaynaklanması ön görülür.