İzmirli 2 çocuk babası, elektrik tesisatçısı Süleyman Şahin (50) yaklaşık 6 yıl önce ciddi bir sağlık sorunu yokken böbrek rahatsızlığını öğrendi. Nakil olması gereken Şahin'e, yeniden hayat vermek için 7 kardeşi ve 5 eniştesi gönüllü aday oldu. Donör açısından oldukça şanslı olan Şahin, doktorunun önerisi üzerine nakil için hastaneye başvurdu. Henüz loğusa sayılan, 7 aylık bir oğlu bulunan ailenin en küçüğü Aysel Eskit (43) en uygun donör olarak 17 Ekim 2012'de ağabeyi ile birlikte ameliyat masasına yattı. Nakil Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'tan oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi. İki kardeş kısa sürede sağlıkla taburcu edildi. İkisi de kısa sürede normal yaşamlarına geri döndü.
"DONÖR OLMAK ENDİŞE DUYULACAK BİR ŞEY DEĞİL"
İki kardeş 9 Mart Dünya Böbrek Günü öncesinde doktorları Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'a sürpriz bir ziyarette bulundu. Aysel Eskit, ziyarete nakil öncesi doğan oğlu Can Toprak (5) ve nakil sonrası doğan oğulları 3.5 yaşındaki Deniz Mert ve 14 aylık Ekin Kemal birlikte gelirken, böbrek vericisi olacak hasta yakınlarına da önemli mesajlar verdi. Eskit, "Abim için çok üzülüyorduk, onun da iki çocuğu vardı. Benim de bebeğim 7 aylıktı ama abimin sağlığı çok önemliydi, çocuğuma zaten bakabilirim diye düşündüm. Nakil sonrasında doktoruma evlat sahibi olabilir miyim diye danıştığımda tabii dediler. Nakilden 6 ay sonra bir çocuğum olacağını öğrendim, doğurdum, gayet sağlıklıydı. İlk çocuğumu doğurduğumdan hiçbir fark yaşamadım açıkçası. Sağlık sorunu yaşamayınca üçüncü çocuğu istedik. Ben de abim de çok iyiyiz, herkes yaşadığımız şeye şaşırıyor. Ameliyat süreci dışında hayatımda hiçbir değişim olmadı eski hayatıma döndüm. Donör olmak endişe duyulacak bir şey değil. Canınızdan birinin yok olacağını düşünmek daha acı verici. Buna kendimi en güzel örnek olarak gösterebilirim. Nakil sonrası eski hayatıma döndüm, üstelik üç çocuğumla" diye konuştu.
Öte yandan kız kardeşinden nakledilen böbrek ile hiç diyalize girmeden ikinci hayata başlayan Süleyman Şahin, "Kardeşime minnettarım. Nakilden sonra iki çocuk dünyaya getirdi, aklımda hiç tereddüt de kalmadı" dedi.
Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, Türkiye'de böbrek yetmezliğinin giderek artan bir sorun haline geldiğini söyledi. Şu an sadece diyalize girip böbrek yetmezliğinin son döneminde olan 60 bin hasta bulunduğunu, erken evredeki hasta sayısının çok daha fazla olduğunu belirten Doç. Dr. Ok, "Hastalar için böbrek nakli en önemli çözüm. Ancak herkese yetecek kadar kadavra organ bulunamadığı için canlı verici önem kazanıyor. Tabii bizim için vericinin sağlığı çok önemli. Böbrek hastasını tedavi etmeye çalışırken, tamamen sağlıklı birinden böbrek aldığımız için onun hayatını sürdürebilmesi önemli bir nokta. Vericinin en iyi şekilde değerlendirilmesi çok önemli. İyi kriterlerle seçildiği zaman vericinin hayatında hiçbir değişikliğe neden olmuyor böbrek vermek. İşlerini sürdürmek, eğitimlerini tamamlamak, ya da aile hayatına devam etme noktasında normal insan gibi yaşamlarına dönüyorlar. Aysel hanımın 7 aylık bebeği vardı ağabeyine böbrek verdiğinde. Sonra normal yaşama döndü. İki çocuğu daha oldu. Biz vericilere bunların olabileceğini anlatıyoruz. Aysel hanım iyi bir örnek" şeklinde konuştu.