Mavi dil hastalığı mevsime bağlı olarak görülür, özellikle sokucu sineklerin sayısının arttığı rutubetli zamanlarla, yağmurlu yaz günleri hastalığın en çok görüldüğü zamanlardır. Bir sürüde hastalık şekillendiğinde, hayvanların büyük bir kısmı hastalanmasına rağmen ölüm daha az görülür. Ölümlerin yanısıra et ve yapağıda kalite düşüklüğü nedeniyle ekonomik yönden önemli bir hastalıktır. Ancak kuzularda ölüm oranı yüksektir. Koyunlardan başka sığırlar, keçiler ve yabani gevişenler de hastalığa yakalanır.
ETKEN
Hastalığın etkeni, Reoviridea familyasından bir virus olup dünyada 24 antigenic serotipi tespit edilmiştir. ülkemizde iki tip tespit edilmiştir.
BULAŞMA
Etken "Tatarcık" olarak bilinen sokucu sineklerin (Culicoides) hasta hayvandan emerek aldıkları kanda bulunur ve aynı sineğin sağlıklı bir hayvandan kan emmesi sonucu sağlam hayvana geçer. Bu sinekler özellikle yağmurlu yaz günlerinin ardındaki rutubetli gecelerde aktiftirler. Hasta boğaların spermalarıyla da virüs sağlıklı ineklere bulaşabilmektedir ki bulaşmada dikkat edilmesi gereken önemli yollardan biridir. Sığırlar belirgin bir hastalık belirtisi göstermeksizin virüsü kanlarında taşırlar ve hastalığın koyunlara bulaşmasında önemli rol oynarlar. Etken sokucu sineklerin olmadığı zamanlarda dahi sığır kanında 14 hafta aktif olarak kalabilmektedir.
BELİRTİLER
Sokucu sinek tarafından kan emme sırasında etkeni alan hayvanda ilk belirtiler 7 gün sonra görülmeye başlar. Bu süre hayvanın ırkına ve bireysel direncine göre uzayıp kısalabilir. Örneğin merinoslar diğer koyun ırklarına göre çok daha duyarlıdır ve çok daha fazla etkilenir. Kuzular da koyunlardan daha duyarlıdır.
Tipik bulguları şunlardır:
Aniden 40-42 o C ye varan ateş,
Ateşin başlamasından hemen sonra görülen dudak emme hareketleri,
Dil ve dudak ödemleri dilde mavileşme,
Önce sulu sonra irinli burun akıntısı,
Ağızda ve burun girişinde ülser ve kabuklu yaralar, bunun sonucu solunum güçlüğü ve yem alınımının durması,
Ağızdaki ve burundaki yaraların iyileşmesinden sonra ayakta tırnak aralarında yaralar,
Deride kırmızılıklar, yapağıda kırılma dökülme ,
Genç hayvanlarda ishal ve bulguların görülmeye başlanmasından 2-8 gün sonra ölüm.
Bazı durumlarda ölüm çok daha uzun zaman sonra görülebilir. Kuzularda ölüm oranı % 95 e varabilir.
Sığırlarda benzer belirtiler görülmekle birlikte belirtiler çok daha hafiftir, bazen fark edilmeyebilir. Ancak gebe ineklerde AH sendromu denilen anomalili buzağı doğumları ve ölü doğumlar da görülebilir.
TEŞHİS VE AYIRICI TEŞHİS
Klinik bulgular yani hastalığın belirtileri ve otopsi bulguları yol gösterici olsa da kesin teşhis ancak laboratuvar muayeneleri ile konabilir. Bunun için laboratuara marazi madde (hastalıktan ölen ya da ölmeden kesilen hayvanlardan alınan iç organ parçaları) gönderilmelidir. Bunlar, dalak, lenf yumrusu, karaciğer, tonsil, dil ve dudak parçalarıdır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, virolojik muayene için gönderilen materyalin herhangi bir kimyasal koruyucu konmadan buz içinde soğuk zincirde, patolojik muayene için ise gönderilen materyalin %10'luk formol içinde, tamamı formole batacak şekilde gönderilmesidir. Hastalığın ateşli döneminde OPG ve/veya EDTA adı verilen sıvı içerisine alınarak gönderilen kan en önemli teşhis materyalidir. İyileşen hayvanlardan alınan kan serumları da hastalığın teşhisinde önemlidir. Ayırıcı teşhiste Mavi Dil hastalığı, koyunlarda Şap, çiçek grubu hastalıklar, zehirlenmeler ile sığırlarda sığır vebası, şap ve ishalle seyreden viral hastalıklarla (Bovine viral diyare gibi) karışır.